DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince, taraflarca ikame olunan karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın lehine hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine müteakip aynı miktarda yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen 16.11.2017 tarihli bu karar davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ile tedbir-yoksulluk nafakasının miktarına yönelik olarak istinaf edilmiştir...
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 11/03/2022 tarih, 2022/34 Esas ve 2022/113 Karar sayılı kararında yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden Dairemiz tarafından HMK'nın 353/1- b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında HÜKÜM KURULMASINA, -Davacı kadının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi uyarınca 50.000,00 TL maddi tazminatın, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı kocadan alınarak, davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, -Davacı kadının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi uyarınca 40.000,00 TL manevi tazminatın, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı kocadan alınarak, davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, -Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulüne, mükerrer ödemeye sebep olmamak kaydıyla boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten geçerli...
İstinaf Sebepleri 1.Davacı kadın vekili, müvekkili lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı erkek vekili, delil olarak bildirdikleri soruşturma dosyasının dosyaya getirtilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, davacı tanıklarının yakınları olduğu ve yanlı beyanda bulunduklarını, tanıklarının beyanlarının ise değerlendirilmediğini, müvekkiline yüklenen kusurların geçekleşmediğini, davacı lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşmadığını, miktarlarının fahiş olduğunu, lehlerine vekâlet ücretine karar verilmesi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, vekâlet...
Kadın için maddi-manevi tazminat verilmesi açısından; Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceği, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında kadın yararına maddi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddi tazminat miktarının ölçülülük ilkesine göre az olduğu, bu nedenle kadın yararına 35.000 TL maddi tazminat verilmesine karar verilmiş olup kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne, erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/466 Esas - 2013/328 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen 1000TL tedbir nafakasının aynen devamına karar kesinleşmesine kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, davacıdan alınarak davalıya verilmesine" karar verilmiştir. Davacı vekili, tazminat ve nafaka miktarlarının fazla olması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, davanın kabulü, tazminat ve nafaka miktarlarının az olması yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan fili ayrılık sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış olan boşanma davasının reddine karar verilmiş ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmiş ve bu süre içinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış olması gerekir....
Ancak; Herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davacı kadın yararına TMK’nun 175.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilmesi yerinde olmakla birlikte, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarının az olduğu anlaşılmakla, kadın yararına aylık 500 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 174/1.maddesi, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen davacı eşin, diğerinden daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır....
Maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı/davacı kadın yararına 31.01.2020 tarihli duruşmada hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının 18.12.2020 tarihinde 150,00 TL azaltılarak aylık 350,00 TL olarak devamına, nafakanın kararın kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davacı/davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine, kusur tespitine, erkeğin reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı/davacı kadın vekili; kusur tespitine, kadının reddedilen tazminat taleplerine, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava ve birleşen dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
Davalı tarafın manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarının düşük olmadığı anlaşıldığından davalı tarafın bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddinekarar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı tarafın boşanma davasının kabulü, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı tarafın maddi tazminat talebinin reddine yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun kabulü ile Osmaniye 1.Aile Mahkemesinin 26/06/2018 tarih ve 2017/603 Esas 2018/518 Karar sayılı ilamının 3 no'lu hüküm fıkrasının KALDIRILMASINA, 6100 sayılı HMK.'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın tamamen kabul edilmemesini, birleşen davanın kabulünü, erkek lehine maddi-manevi tazminat verilmesini, kadın lehine tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir....
TEMYİZ SEBEPLERİ: Dairemiz kararı davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, maddi tazminat ile ortak çocuk ve kendi yararına hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmiştir. YARGITAY İLAMI: Dairemiz kararı, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 11/01/2021 tarih, 2020/5857 Esas ve 2021/41 Karar sayılı ilamı ile, çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının ve kadın yararına hükmedilen maddi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Temyiz edilen Dairemiz kararı Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 11/01/2021 tarih, 2020/5857 Esas ve 2021/41 Karar sayılı ilamı ile çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarı, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarına yönelik olarak bozulmuş, diğer yönler onanarak kesinleşmiştir....