Bölge adliye mahkemesince, davalı-karşı davacı kadının "Asıl ve karşı davanın kabulü ile erkeğin reddedilen tazminat talepleri" hakkında istinaf başvurusu bulunmamasına ve dolayısıyla istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olmalarına karşın, talebe uygun olmayan istinaf sınırlaması yapılmak suretiyle, erkeğin asıl boşanma davasının reddine, asıl davada harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı-karşı davalı erkeğe yüklenmesine, kadının karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine hükmedilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir. 2-Kabule göre de; davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen toplu yoksulluk nafakasının, gerekçe kısmında "İrat yerine toptan ödenmesine" karar verildiği belirtilmesine rağmen hüküm kısmında hükmedilen toplu yoksulluk nafakasının "İrat şeklinde ödenmesine" karar verilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması da doğru bulunmamıştır....
Aile Mahkemesinin 2015/817 esasına kayden görülen karşılıklı boşanma davası sonucunda, tarafların karşılıklı boşanma davalarının Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca kabulüne, tarafların ortak çocukları ... ve ...’ın velayetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, ortak çocukları için ayrı ayrı 175 Türk lirası tedbir, 225 Türk lirası iştirak nafakası takdirine, davacı-karşı davalı kadın lehine 250 Türk lirası tedbir ve yoksulluk nafakasının davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat, davalı-karşı davacı erkeğin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmü davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden istinaf edilmiştir. Böylelikle ilk derece mahkemesince verilen erkeğin karşı boşanma davasının kabulü ve nafakalara ilişkin hüküm istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....
Somut olayda, her ne kadar, bölge adliye mahkemesince, davalı-davacı kadının erkeğin asıl boşanma davasının kabulü, reddedilen manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı belirtilerek bu yönden istinaf talebinin reddine karar verilmiş ise de; hüküm davacı-davalı erkek tarafından istinaf edildiğine göre, kadının, erkeğin istinaf sebepleri ile bağlı olmaksızın katılma yoluyla her iki davayı bütün yönleriyle istinaf etme hakkı bulunduğu gözetilerek , erkeğin asıl boşanma davasının kabulü, reddedilen manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden katılma yoluyla istinaf taleplerinin esastan incelenmesi gerekirken yazılı şekilde kadının katılma yoluyla istinaf dilekçesinin bu hükümler yönünden inceleme dışı bırakılarak usûlden reddi doğru olmamış, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....
sayılı kesinleşen boşanma dava dosyasının yargılaması sırasında davacının tutanağa geçen imzalı beyanlarında maddi - manevi tazminat, nafaka ve ziynet alacağı talebi olmadığını açıkça beyan etmiş olması karşısında; maddi - manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, ziynet alacağına ilişkin talebin boşanma davasının fer'i niteliğinde olmadığı ve ayrı bir harca tabi olup davacının boşanma davasından ayrı ziynet alacağına ilişkin olarak usulüne uygun açılmış bir davası da bulunmadığı gibi ziynet alacağı talebinden boşanma davası sırasında feragat etmesinin de hukuken bir sonuç doğurmayıp, ziynet alacağına ilişkin olarak açılan davanın bu yönüyle dinlenebilir olduğu, iştirak nafakası yönünden ise, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun sağlık, eğitim ve diğer giderleri için uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle ziynet alacağı ve iştirak nafakası yönünden davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili...
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." hükmü düzenleme altına alınmıştır. Görülüyor ki hâkim, boşanmaya sebep olan olaylarda kusursuz veya az kusurlu bulunan eş yararına tazminat ödenmesine karar vermek yetkisine sahiptir. 3. Maddi tazminat, kişinin mal varlığında iradesi dışında gerçekleşen azalmanın karşılığını oluşturan giderimdir (Türk Hukuk Lugatı, Ankara-2021 Baskı, Cilt-I, s. 746). Boşanma nedeniyle, mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun miktarda tazminat talep edebilir. Maddi tazminatın ön koşulu, talep edenin boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelenmesi, boşanma ve maddi zarar arasında nedensellik bağının bulunmasıdır. Başka bir sebepten kaynaklı kayıplar maddi tazminat kapsamında yer alamaz....
Hükme karşı, davacı -karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kendisinin reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve kendisinin reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf talepleri kısmen kabul edilmiş; erkeğin kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve kendisinin reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf talepleri kabul edilerek kadının ağır kusurlu olduğunun tespitine, erkek yararına 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminata, hükmedilmiş ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
Erkeğin manevi tazminat talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Dairemizin 16.02.2017 ve 28.11.2019 tarihli bozma ilamlarında belirtildiği üzere kadının karşı davası “boşanma talebini” içermemektedir Ancak kadın karşı dava dilekçesinde boşanma talebi olmaksızın Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. madde kapsamında maddi ve manevi tazminat ile Türk Medeni Kanunu'nun 175. madde kapsamında yoksulluk nafakası talep etmiştir. Boşanma davası içerisinde boşanmanın feri (eki) olan bu istekler için, dava yoluyla talep edilmesi tercih edildiği takdirde; gerekli nispi peşin harç yatırılmalıdır. Başvurma harcı yatırılmakla birlikte, istenen tazminatlar toplamı ile yoksulluk nafakasının bir yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nispi peşin harcın yatırılmadığı görülmektedir. Harca tabi davalarda nispi peşin harç tamamlanmadan izleyen yargılama işlemleri yapılamaz....
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacı-karşı davalı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesiyle tam kusurlu kabul edilerek, kadının boşanma davasının ve tazminat ve nafaka taleplerinin reddine, erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkek lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen hükme karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri ile erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Davacı kadının yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerine gelince; Herhangi bir düzenli ve sabit geliri ile ayrıca malvarlığının bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olmayan davacı kadın yararına TMK’nun 175.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte; değişen kusur durumu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarının az olduğu anlaşılmakla kadın lehine aylık 750 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 174/1.maddesi, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....
faiziyle davacı- birleşen dosya davalısı erkekten alınarak, davalı-birleşen dosya davacısı kadına verilmesine, 5- Davalı-birleşen dosya davacısının manevi tazminat talebinin kabulü ile 50.000- TL manevi tazminatın boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davacı- birleşen dosya davalısı erkekten alınarak, davalı-birleşen dosya davacısı kadına verilmesine, D-Davalı/b.davacı kadın vekili tarafından yoksulluk nafakası miktarına yönelik yapılan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile, yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde bulunan yoksulluk nafakasına ilişkin 3.maddesinin tedbir nafakası kısmından sonraki bölümünün KALDIRILMASINA, ve bu konuda yeniden hüküm kurulmasına Buna göre; 3- Tedbir nafakası kısmından sonra gelmek üzere" Boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren başlamak kaydı ile aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasının davacı-birleşen dosya davalısı erkekten alınarak, davalı-birleşen dosya davacısı kadına verilmesine...