Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, davacı kadın için dava tarihinden itibaren aylık 200 TL tedbir nafakası takdirine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, davacının maddi-manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4.000 TL maddi, 2.000 TL, manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, karara karşı davalı tarafın boşanma kararına bir itirazlarının olmadığını, diğer kararların hatalı olduğunu, davacının eşini sevmediğini, istemediğini, söylediğini ispatlamasına rağmen aleyhine haksız olarak yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat verildiğini, yine davacı vekilinin maddi-manevi tazminat talebinden vazgeçtiğini belirtmesine rağmen bu konuda karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek fer'i nitelikteki yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır....

Yoksulluk nafakası koşulları davacı kadın yararına gerçekleşmiş olup, erkeğin sosyal ekonomik durumu da göz önüne alınarak kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken yazılı gerekçe ile bu talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen davacı eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır....

    nun 166/4. maddesi gereğince boşanmalarına, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, davalının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 75.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 75.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine " karar verilmiştir. Davacı vekili, boşanma ve nafaka kararına bir diyeceklerinin olmadığını beyanla, kusur, maddi ve manevi tazminat takdiri ve miktarı, tazminat miktarlarına boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekir iken, dava tarihinden itibaren faiz uygulanması yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    Aile Mahkemesinin 2008/1234 E. 2011/913 K. sayılı ilamında davacının Aslıhan Sevim davalının ..., dava konusunun boşanma olduğu mahkemece tarafların boşanmasına velayet ve şahsi münasebet tesisine, davacı lehine de maddi ve manevi tazminatı, yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmiş olup takip dosyasından takip talebinde boşanma kararının eklentileri olan yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi alacakları yargılama ve vekalet giderlerinin takibe konulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, fer'i alacakların boşanma kesinleşmeden icraya konulamayacağı, ayrıca boşanma kesinleşmeden yoksulluk ve iştirak nafakasının istenemeyeceği nedenleriyle iptallerinin istendiği görülmektedir. HMK.nun 367/2. maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümleri de aynı kurala tabidirler....

      Hükme karşı, davacı -karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kendisinin reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve kendisinin reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf talepleri kısmen kabul edilmiş; erkeğin kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve kendisinin reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf talepleri kabul edilerek kadının ağır kusurlu olduğunun tespitine, erkek yararına 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminata, hükmedilmiş ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....

        Somut olayda, her ne kadar, bölge adliye mahkemesince, davalı-davacı kadının erkeğin asıl boşanma davasının kabulü, reddedilen manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı belirtilerek bu yönden istinaf talebinin reddine karar verilmiş ise de; hüküm davacı-davalı erkek tarafından istinaf edildiğine göre, kadının, erkeğin istinaf sebepleri ile bağlı olmaksızın katılma yoluyla her iki davayı bütün yönleriyle istinaf etme hakkı bulunduğu gözetilerek , erkeğin asıl boşanma davasının kabulü, reddedilen manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden katılma yoluyla istinaf taleplerinin esastan incelenmesi gerekirken yazılı şekilde kadının katılma yoluyla istinaf dilekçesinin bu hükümler yönünden inceleme dışı bırakılarak usûlden reddi doğru olmamış, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....

          Bölge adliye mahkemesince, davalı-karşı davacı kadının "Asıl ve karşı davanın kabulü ile erkeğin reddedilen tazminat talepleri" hakkında istinaf başvurusu bulunmamasına ve dolayısıyla istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olmalarına karşın, talebe uygun olmayan istinaf sınırlaması yapılmak suretiyle, erkeğin asıl boşanma davasının reddine, asıl davada harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı-karşı davalı erkeğe yüklenmesine, kadının karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine hükmedilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir. 2-Kabule göre de; davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen toplu yoksulluk nafakasının, gerekçe kısmında "İrat yerine toptan ödenmesine" karar verildiği belirtilmesine rağmen hüküm kısmında hükmedilen toplu yoksulluk nafakasının "İrat şeklinde ödenmesine" karar verilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması da doğru bulunmamıştır....

            Aile Mahkemesinin 2015/817 esasına kayden görülen karşılıklı boşanma davası sonucunda, tarafların karşılıklı boşanma davalarının Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca kabulüne, tarafların ortak çocukları ... ve ...’ın velayetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, ortak çocukları için ayrı ayrı 175 Türk lirası tedbir, 225 Türk lirası iştirak nafakası takdirine, davacı-karşı davalı kadın lehine 250 Türk lirası tedbir ve yoksulluk nafakasının davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat, davalı-karşı davacı erkeğin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmü davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden istinaf edilmiştir. Böylelikle ilk derece mahkemesince verilen erkeğin karşı boşanma davasının kabulü ve nafakalara ilişkin hüküm istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....

              Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." hükmü düzenleme altına alınmıştır. Görülüyor ki hâkim, boşanmaya sebep olan olaylarda kusursuz veya az kusurlu bulunan eş yararına tazminat ödenmesine karar vermek yetkisine sahiptir. 3. Maddi tazminat, kişinin mal varlığında iradesi dışında gerçekleşen azalmanın karşılığını oluşturan giderimdir (Türk Hukuk Lugatı, Ankara-2021 Baskı, Cilt-I, s. 746). Boşanma nedeniyle, mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun miktarda tazminat talep edebilir. Maddi tazminatın ön koşulu, talep edenin boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelenmesi, boşanma ve maddi zarar arasında nedensellik bağının bulunmasıdır. Başka bir sebepten kaynaklı kayıplar maddi tazminat kapsamında yer alamaz....

                Erkeğin manevi tazminat talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Dairemizin 16.02.2017 ve 28.11.2019 tarihli bozma ilamlarında belirtildiği üzere kadının karşı davası “boşanma talebini” içermemektedir Ancak kadın karşı dava dilekçesinde boşanma talebi olmaksızın Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. madde kapsamında maddi ve manevi tazminat ile Türk Medeni Kanunu'nun 175. madde kapsamında yoksulluk nafakası talep etmiştir. Boşanma davası içerisinde boşanmanın feri (eki) olan bu istekler için, dava yoluyla talep edilmesi tercih edildiği takdirde; gerekli nispi peşin harç yatırılmalıdır. Başvurma harcı yatırılmakla birlikte, istenen tazminatlar toplamı ile yoksulluk nafakasının bir yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nispi peşin harcın yatırılmadığı görülmektedir. Harca tabi davalarda nispi peşin harç tamamlanmadan izleyen yargılama işlemleri yapılamaz....

                  UYAP Entegrasyonu