Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece hükmüne karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; davalı hakkında boşanma davası açıldığını, boşanma davasının sonuçlandığını, fakat boşanma ile birlikte yürütülmekte olan mal paylaşımı dosyasının tefrik edilerek başka bir esasa kaydedilen mal paylaşımı davasının devam ettiğini, davalı eşin son sözlerinde boşanmayı kabul ettiğini, ancak nafaka ve diğer tüm talepler yönünden davanın reddini talep ettiğini, bu nedenlerle Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2023/31 E.sayılı dava dosyası sonuçlanıncaya kadar iş bu boşanma davasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava konusu, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davasıdır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının talep ettiği ziynet eşyalarının dosyaya sunulan görsel materyaller ile tespit edildiği, buna göre, ziynet eşyalarının davacının rızası ile verilmiş olmasının davalıyı iade yükümlülüğünden kurtarmayacağı, ziynet eşyalarının davacıdan alındığının ve diğer şahsi eşyaların davalıda olduğunun davalının kabulünde olması sebebiyle davanın kabulünde isabetsizlik olmamakla birlikte davacının 6 adet bileziğin 110 gram olduğunu belirtmesine ve bu miktar üzerinden talepte bulunulmasına rağmen talebi aşar şekilde 120 gram 22 ayar bilezik yönünden davanın kabulünün hatalı olduğu, davacının dava dilekçesinde, öncelikle ziynet ve eşyaların aynen iadesi, olmadığı takdirde dava tarihindeki bedellerini talep ettiği, ilerleyen aşamalarda 20/04/2022 tarihli dilekçe ile, aynen iade, olmadığı takdirde güncel değerlerine, bu mümkün olmaması halinde ziynet ve eşyaların sadece aynen iadesine hükmedilmesini talep ettiği, davacının fiili ödeme tarihindeki...

Taraflar 01.11.2001 tarihinde evlenmişler, 02.01.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 17.03.2010 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Dava dilekçesinin içeriği, tarafların evlenme tarihi, ev eşyalarının edinme tarihi ve dosya kapsamına göre davacının talebi, 4721 sayılı TMK.nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK'nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı ile kişisel malların (ziynet, giyim eşyası vb.) mevcutsa aynen, değilse bedelinin iadesi (TMK.m.688, 226/1. fıkrası), isteğine ilişkindir....

    nun 178 maddesindeki düzenleme uyarınca evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava haklarının boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zaman aşımına uğrayacağını, mal rejimi tasfiyesi ile ziynet eşyası davasının 12/01/2020 tarihinde açıldığını, boşanma davası kesinleştikten itibaren bir yıl içinde açılmayan davanın zaman aşımına uğradığını, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, T.M.K.'...

    Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, davacının boşandığı eski eşine karşı ziynet eşyası alacağı, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak ve mal rejiminden kaynaklanan alacak davası ile birlikte talep ettiği alacak miktarı için ihtiyati haciz (İİK m. 257 vd.) talebinde bulunmuş, Mahkemece koşulları bulunmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesine bağlı alacaklar evlilik sona ermiş ise sona erme tarihinden, evlilik boşanma ile sona ermiş ise boşanma dava tarihi itibari ile muaccel hale gelir. Bu nedenle mal rejimine dayalı alacak talebinde bulunulduğu ve kanundaki diğer koşullarında mevcut olduğu takdirde, teminat durumu da mahkemece takdir edilerek ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkündür. İhtiyati haciz talep edildiği tarihte alacağın varlığının kanıtlanması gerekmez ise de; sunulan delil ve belgelerle alacağın varlığının "yaklaşık ispat" ilkesi çerçevesinde muhtemel gözükmesi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından nafkaların ve manevi tazminatın miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise ziynet alacağı davasının reddi ve her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı-davacı kadının çalışmadığı, herhangi bir gelir ve mal varlığının bulunmadığı görülmektedir. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma yükümlülüğü mutlak olmayıp, mali gücü varsa söz konusudur (TMK m. 182/2)....

        Somut olaya gelince; eşler, 03.06.2008 tarihinde evlenmiş, 19.12.2016 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa mad. 10, TMK mad. 202/1). Tasfiyeye konu 2537 ada 11 parselde 3 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 04.10.2010 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Davalı eş taşınmazı 11.11.2014 tarihinde 3. kişiye satmış, boşanma davasından sonra 10.04.2018 tarihinde yeniden davalı adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad. 179)....

          Karşı dava ise TMK 161.madde gereğince zina, TMK 162.madde gereğince onur kırıcı davranış ve TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, kişisel mal niteliğinde ziynet eşyası davası ve mal rejiminin tasfiyesi davasıdır. İlk derece mahkemesince erkeğin zinasının sabit olduğu, zinaya sebep olacak şekilde sadakatsizliği, sebepsiz yere evi terk etmesi ve güven sarsıcı davranışları nedeniyle kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı belirlenerek asıl davanın reddine, karşı davanın zina nedeniyle kabulü ile tarafların 161.madde gereğince boşanmalarına, TMK 162.maddeden açılan boşanma davasının reddine, TMK 166/1' den açılan dava konusunda karar verilmesine yer olmadığına, karşı davacı kadının ziynet davasının kısmen kabulüne, karşı davada mal rejiminin tasfiyesi davasının tefrikine karar verilmiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, her üç dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadının dava dilekçesinde boşanma, ziynet eşyası ve mal rejiminin tasfiyesi istemleri bulunmaktadır. Mahkemece; kısa kararda her üç istemi de kapsayacak şekilde davanın reddine karar verildiği halde, kararın gerekçesinde ise davanın sadece Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası olduğu belirtilerek kısa karar ile hükmün gerekçesi arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (6100 s....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından, mal rejiminin tasfiyesi davası hakkında hüküm kurulmaması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece verilen hükmün mal rejimi tasfiyesi davasını da kapsadığının anlaşılmasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mal rejimi tasfiyesi davası nedeniyle davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ayrıca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya uygun bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu