Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, davacının boşandığı eski eşine karşı ziynet eşyası alacağı, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak ve mal rejiminden kaynaklanan alacak davası ile birlikte talep ettiği alacak miktarı için ihtiyati haciz (İİK m. 257 vd.) talebinde bulunmuş, Mahkemece koşulları bulunmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesine bağlı alacaklar evlilik sona ermiş ise sona erme tarihinden, evlilik boşanma ile sona ermiş ise boşanma dava tarihi itibari ile muaccel hale gelir. Bu nedenle mal rejimine dayalı alacak talebinde bulunulduğu ve kanundaki diğer koşullarında mevcut olduğu takdirde, teminat durumu da mahkemece takdir edilerek ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkündür. İhtiyati haciz talep edildiği tarihte alacağın varlığının kanıtlanması gerekmez ise de; sunulan delil ve belgelerle alacağın varlığının "yaklaşık ispat" ilkesi çerçevesinde muhtemel gözükmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından nafkaların ve manevi tazminatın miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise ziynet alacağı davasının reddi ve her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı-davacı kadının çalışmadığı, herhangi bir gelir ve mal varlığının bulunmadığı görülmektedir. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma yükümlülüğü mutlak olmayıp, mali gücü varsa söz konusudur (TMK m. 182/2)....
Somut olaya gelince; eşler, 03.06.2008 tarihinde evlenmiş, 19.12.2016 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa mad. 10, TMK mad. 202/1). Tasfiyeye konu 2537 ada 11 parselde 3 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 04.10.2010 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Davalı eş taşınmazı 11.11.2014 tarihinde 3. kişiye satmış, boşanma davasından sonra 10.04.2018 tarihinde yeniden davalı adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad. 179)....
Karşı dava ise TMK 161.madde gereğince zina, TMK 162.madde gereğince onur kırıcı davranış ve TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, kişisel mal niteliğinde ziynet eşyası davası ve mal rejiminin tasfiyesi davasıdır. İlk derece mahkemesince erkeğin zinasının sabit olduğu, zinaya sebep olacak şekilde sadakatsizliği, sebepsiz yere evi terk etmesi ve güven sarsıcı davranışları nedeniyle kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı belirlenerek asıl davanın reddine, karşı davanın zina nedeniyle kabulü ile tarafların 161.madde gereğince boşanmalarına, TMK 162.maddeden açılan boşanma davasının reddine, TMK 166/1' den açılan dava konusunda karar verilmesine yer olmadığına, karşı davacı kadının ziynet davasının kısmen kabulüne, karşı davada mal rejiminin tasfiyesi davasının tefrikine karar verilmiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının talep ettiği ziynet eşyalarının dosyaya sunulan görsel materyaller ile tespit edildiği, buna göre, ziynet eşyalarının davacının rızası ile verilmiş olmasının davalıyı iade yükümlülüğünden kurtarmayacağı, ziynet eşyalarının davacıdan alındığının ve diğer şahsi eşyaların davalıda olduğunun davalının kabulünde olması sebebiyle davanın kabulünde isabetsizlik olmamakla birlikte davacının 6 adet bileziğin 110 gram olduğunu belirtmesine ve bu miktar üzerinden talepte bulunulmasına rağmen talebi aşar şekilde 120 gram 22 ayar bilezik yönünden davanın kabulünün hatalı olduğu, davacının dava dilekçesinde, öncelikle ziynet ve eşyaların aynen iadesi, olmadığı takdirde dava tarihindeki bedellerini talep ettiği, ilerleyen aşamalarda 20/04/2022 tarihli dilekçe ile, aynen iade, olmadığı takdirde güncel değerlerine, bu mümkün olmaması halinde ziynet ve eşyaların sadece aynen iadesine hükmedilmesini talep ettiği, davacının fiili ödeme tarihindeki...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, her üç dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadının dava dilekçesinde boşanma, ziynet eşyası ve mal rejiminin tasfiyesi istemleri bulunmaktadır. Mahkemece; kısa kararda her üç istemi de kapsayacak şekilde davanın reddine karar verildiği halde, kararın gerekçesinde ise davanın sadece Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası olduğu belirtilerek kısa karar ile hükmün gerekçesi arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (6100 s....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/995 KARAR NO : 2021/196 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOZKIR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2019/31 ESAS 2020/207 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan “boşanma” ve “ziynet alacağı” davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 14. Aile Mahkemesince (kapatılan Üsküdar 3.Aile Mahkemesi) her iki boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, ziynet eşyası talebinin reddine dair verilen 09/10/2012 gün ve 2011/589 E., 2012/613 K sayılı karar davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2....
Eşler arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarih olan 10/10/2013 tarihinde sona ermiştir.Taraflarca başka bir mal rejimi seçilmediğinden, taraflar arasında evlilik tarihinden 01/01/2002 tarihine kadar mal ayrılığı, 01/01/2002 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 10/10/2013 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Eşyası Alacağı :Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, maddi tazminat talebi, ziynet eşyası alacağı davası ve manevi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili...