Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir.Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır.Kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (ev veya araç alımı, evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur....

    , evlilik alyansının ziynetin müvekkile iadesi, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedelinin (bilirkişi raporuyla ziynet eşyasının değeri belirlendikten sonra dava değerinin arttırılması hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik) 1.000,00....

    Dava; TMK.' nun 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, karşı dava ise; TMK.' nun 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet alacağı ve düğünde takılan paraların iadesi talebine ilişkindir....

    Davacı-karşı davalı kadın ziynet eşyasının davalı-karşı davacı erkekte kaldığını ileri sürmüş, davalı-karşı davacı erkek ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneyimlerine göre olağan olan, bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması yada evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyişle bunların davalı-karşı davacı erkeğin zilyetlik ve siyanetine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Diğer taraftan söz konusu eşya rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'idendir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi gizlemesi her zaman mümkündür. Davacı-karşı davalı kadın dava konusu ziynet eşyasının varlığını, erkek tarafından bunların elinden alındığını, götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, isbat yükü altındadır. Olayda kadın, dava konusu ziynet eşyasının, götürülmesine engel olunduğunu ve erkek tarafından elinden alındığını, daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini ispat edememiştir....

      Davalı - karşı davacı kadın vekili süresinde sunduğu 21/05/2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; ilk derece mahkemesince kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın lehine hükmedilen nafakalar ile maddi tazminatın miktarının az olduğunu, kadının manevi tazminat talebinin kabulü gerektiğini, kadının ziynet eşyasının iadesi davasında dosyaya sunulan delillerin tarihlerine dikkat edilmeksizin ilk derece mahkemesince kadın ve ailesinin hanedeki tüm eşyaları aldığı kabul edilmekle delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğünü, ziynet eşyasının iadesi davasının kabulü gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Karşılıklı davalar; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir....

      eşyasının bir daha iade edilmemek üzere bozdurulduğunu da ispat edemediği, ne için bozdurulmuş olursa olsun kadına takılan bu tip ziynet eşyasının iadesinin gerektiği değerlendirilmiş, bu şekilde kadına takıldığı anlaşılan taleple örtüşen 18 adet 270 gram 22 ayar bilezik(123.444,00....

      Düğünde kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Ziynet eşyaları rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğundan, olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu ispat yükü altındadır. Somut olayda, davacı tanıklarından Tahir Kurt mahkeme huzurunda dinlenilmiş, diğer tanıkların dinlenilmesi için mahal mahkemesine yazılan talimatlar adres yetersizliği sebebiyle bila ikmal iade edilmiş ise de, iş bu davanın tefrik edildiği boşanma dava dosyasında anılan tanıkların dinlenildiği anlaşılmıştır....

        Davacı dava konusu ziynet eşyasının davalı tarafından bozdurularak harcandığını, isbat yükü altındadır. Davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının davalı tarafından bozdurularak harcandığını ispat edememiştir. Buna rağmen yukarıda yazılı ilkelerde hataya düşülerek hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.03.2018(Prş.)...

          Davacı-karşı davalı kadın dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Davacı-davalı kadın, dava konusu ziynet eşyasının, götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini ispat edememiştir. Buna rağmen yukarıda yazılı ilkelerde hataya düşülerek kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ve Ziynet Eşyasının İadesi ... ile ... mirasçıları; ... ve ... aralarındaki katkı payı alacağı ve ziynet eşyasının iadesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair.... Aile Mahkemesinden verilen 16.12.2010 gün ve 981/1617 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi dahili davalılardan Halime Işık vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen ve davalı adına tapuda kayıtlı bulunan 2052 ada 33 parsel sayılı taşınmaza vekil edeninin katkıda bulunduğunu açıklayarak 15.000,00 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline ve vekil edenine ait ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ...'in mirasçılarından dahili davalı ......

              UYAP Entegrasyonu