-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiş, davalı vekili, ilk derece mahkemesi kararının gerek boşanma gerekse ziynet alacağı yönünden lehlerine bozulması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuş, dosya dairemizin 2021/353 esas numarasına kaydedilmiş, söz konusu dosyada tarafların boşanma davasına yönelik istinaf istemleri incelenerek boşanmanın fer'isi niteliğinde olmayan ziynet alacağı davasının tefrikine karar karar verilmiş ve tefrik edilen dosya dairemizin 2021/368 esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır....
Mahkemece; davaya konu setin davacıda kaldığı, diğer ziynet eşyalarının ise davalı tarafından alınarak düğün masraflarına harcandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ziynet eşyalarının bedeli olan 13.818 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın aile mahkemesi sıfatıyla aynı mahkemede açılmış olan boşanma davasında tefrik edilmiş olması nedeniyle, karar başlığında asliye hukuk mahkemesi yazılmış olmasının sonuca etkili olmamasına göre; sair temyiz itirazları yerinde değildir. Uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....
Mahkemece, davanın dayanağının taraflar arasında boşanma davasına esas olmak üzere hazırlanan ancak daha sonra anlaşmalı boşanmanın sağlanamaması nedeniyle işleme konulmayan protokole ilişkin olduğunu, bu protokolün taraflar ve tanıklar huzurunda müştereken imzalandığını, davacının davalıya verdiği ziynet altınlarını ve 10.000,00 TL'lik borcu boşanma durumunda istemeyeceği düzenlendiğini, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılacağını ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanacağını, davacı kocanın ziynet eşyasına ilişkin taleplerinin dayanaksız olduğunu, ziynet eşyasına konu 6 adet bilezik ve 10 çeyrek altına ilişkin talebin reddedildiğini, taraflar arasında yapılan protokolden davacının davalıya 10.000,00 TL borç verdiğinin anlaşıldığını, protokolün boşanmaya esas alınmasa da yazılı belge niteliğinde olduğunu, davalının borcu ödediğini ya da borç miktarının o kadar olmadığını başkaca yazılı delille ispatlayamadığı...
Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla, bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır....
Dava, ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davacı ile davalının 26.06.2009 tarihinde evlendiklerini, davalının, davacıyı babasının evine bir kaç gün kalması için 19.02.2010 günü gönderdiğini, ancak daha sonra davacıya anlaşamadığını, evliliği yürütmelerinin anlamsız olduğunu ,boşanmak istediğini söylediğini ve boşanma davası açtığını, yanına birkaç kıyafet haricinde bir şey almadığını, düğünde takılan altın ziynet eşyaları ile evlenmeden önce ailesi tarafından hediye edilen ziynet eşyaları davacıya verilmediğini belirterek ziynet eşyalarının aynen mümkün olmadığı takdirde değeri olan 12.892 TL nin ödenmesini talep etmiştir. Davalı, davacının kendisine ait altınları ayrılırken üzerinde götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur....
Maddesi kapsamında açmış olduğu davasının KABULÜ ile ıslah dilekçesinde geçen ziynet eşyası ile dava dilekçesinde belirtilen çeyiz eşyasının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, ziynet ve çeyiz eşyasının aynen iadesi mümkün değil ise yine davacı tarafından yapılan ıslah işlemi, kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporlarına dayalı olarak ziynet eşyalarının karşılığı olan bedelin 10.000 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte; 86.232 TL'sinin ıslah tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; çeyiz eşyasının karşılığı olan bedelin 2.000 TL'sine kadar olan kısmınını dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte; 8.215 TL'sinin ise ıslah tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davalının usulüne uygun açtığı ve yargılama giderleri ile nispi harcını yatırdığı bir karşı dava olmaması, hüküm aşamasının sonuna kadar verilmiş adli yardım kabulünün olmaması nedenleriyle karşı dava adı altında...
gönderdiğini belirterek davalı - davacı tarafından açılan davaya derdestlik itirazında bulunmuş, birleşen boşanma davasının ve ziynet eşyasının iadesi davasının reddini savunmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; çeyiz eşyalarını aynen iadeye hazır olduklarını, davacının ziynet eşyalarını alarak evden ayrıldığını, müvekkilinde ziynet eşyası kalmadığını, davalının 08/12/2014 tarihli dilekçesinde altınların en son eve bıraktığı günde davacının üzerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; dava sırasında çeyiz eşyaları iade edildiğinden konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacının evden ayrılırken ziynet eşyalarının götürülmesine engel olunduğunu, zorla elinden alındığını, daha önce götürme fırsatı elde edemediğini ispat edemediği gerekçesiyle ziynet eşyalarına yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, ziynet eşyasının aynen iadesi, olmadığında bedelinin tahsiline ilişkindir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mah.sıfatıyla) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel eşyanın iadesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından ziynet eşyalarına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının rahatsızlığı bahane edilerek sahip olamayacağı düşüncesiyle davalı ve ailesi tarafından ziynetlerin davacının elinden alındığını ve bir daha da iade edilmediğini belirterek, belirtilen ev eşyaları ile ziynet eşyalarının aynen iadesini istemiştir. Davalı ev eşyalarını vermeye hazır olduklarını ancak ziynet eşyalarını davacının üzerinde götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur....
MANEVİ TAZMİNATZİYNET EŞYALARININ İADESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 6 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 41 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 42 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 43 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 47 ] "İçtihat Metni" Davacı H… …. vekili avukat İlyas tarafından, davalı Mustafa aleyhine 20.09.2004 gününde verilen dilekçe ile tazminat ve eşya iadesi istenmesi üzerine, mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.10.2007 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ziynet eşyasının iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....