Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine takdir edilen nafakalar ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında ayrıca kadının ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı erkek vekiline temyiz başvuru dilekçesinin; aynı adreste daimi katibi imzasına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Vekil adına işçisine yapılan bu tebligatta, tebliğ memuru tarafından, tebligatın yapılması gereken avukatın, tevziat sırasında belirtilen adreste olup olmadığı başka bir anlatımla, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmediği görülmekte olup, bu durumda tebliğ işlemi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi ve Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür. (HGK'nun 30.01.2013 tarih, 2012/6-644 E.-2013/164 K. Sayılı ilamı)....

      dosya davalısı kadının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, TMK m.174/2 gereğince 7.500,00 TL manevi tazminatın davalı-birleşen dosya davacısı kocadan alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Davalı-birleşen dosya davacısı kocanın maddi ve manevi tazminat taleplerinin yasal şartları oluşmadığından REDDİNE, Davacı-birleşen dosya davalısı kadının ziynet eşyasının iadesi davasının KABULÜNE, 5 adet 22 ayar 22'şer gram altın bilezik (19.690,00 TL), 1 adet 14 ayar küpe, kolye ve künyeden oluşan 30 gram altın set (3.435,00 TL), 1 adet 14 ayar 4 gram alyans (458,00 TL) ve 1 adet 14 ayar 3 gram tektaş yüzükten (343,50 TL) oluşan ziynet eşyasının davalı kocadan alınarak davacı kadına AYNEN İADESİNE, mümkün olmadığı takdirde değeri toplamı olan 23.926,50 TL'nin dava tarihi olan 02/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı kocadan alınarak davacı kadına VERİLMESİNE, Davalı-birleşen dosya davacısı kocanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak...

      Davacı kadın bir kısım ziynet eşyasının da iadesi talebinde bulunduğu;davalı kocanın ise sunduğu cevap dilekçesinde ,ziynet eşyasının cins, meblağ, ayar, gram ve miktarına itirazda bulunmayarak ziynet eşyasının borçlar nedeniyle ortak alınan kararla bozdurulduğunu beyan ettiği; bu dava yönünden ıspat yükü davacıda olduğu ve Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayıldığı ve artık onun kişisel malı niteliğini kazandığı,Kadına ait ziynetlerin, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olması durumunda da, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı kocanın ziynet eşyalarının iadesinden kurtulacağı,bunun dışında ne için bozdurulmuş olursa olsun bir daha iade edilmeyeceği açıkça kararlaştırılmayan ziynet eşyasının iadesinin gerektiği;davalı tarafın bu yönde bir...

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden ve ziynet eşyasının reddedilen kısmı yönünden eksik vekalet ücreti verildiğini belirterek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet talebine ilişkindir....

      Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların on yıl kadar önce evlendiklerini, geçinemediklerinden halen ayrı yaşadıklarını, aralarında boşanma davasının devam ettiğini, 14.11.2000 tarihinde düzenlenen ve muhtar ile azaların imzasını da taşıyan eşya listesinde yer alan ziynet ve çeyiz eşyalarının davalının yedinde kaldığını, davacıya teslim edilmediğini belirterek, senette yer alan ev ve ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün değilse bedeli olan 24.810 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, taraflar arasındaki boşanma davasının halen derdest olduğunu, davacının tespit dosyasında da görüleceği üzere eşyalarını alıp götürdüğünü, davacının hiçbir eşyasının bulunmadığını, boşanma davasında dinlenen tanık beyanlarına göre davacının zaman zaman evi terk edip gittiğini, bu terkler sırasında dava konusu edilen bütün eşyalarını götürdüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

        Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır....

          Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının evlilik birliği içinde davalılar tarafından alıkonulduğunu, evi terk ederken kendisine verilmediğini ileri sürmüş, davalılar ise altınları almadıklarını, davacı tarafından götürüldüğünü savunmuşlardır. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalıların zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu veya evde kaldığını ispat yükü altındadır. Olayda, davacı kadın dava konusu ettiği ziynet eşyalarının davalılar tarafından alıkonularak kendisine iade edilmediğini dosyaya sunduğu deliller ile kanıtlayabilmiş değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; boşanma gerçekleşince davalının kendisini tehdit ettiği için ziynet ve diğer eşyalarını alamadan müşterek konutu terk ettiğini ileri sürerek, ziynet ve diğer eşyaların aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah ile talebini 39.749,00 TL'ye yükseltmiştir....

              Davalı koca her ne kadar iki adet çeyrek aldığını da kabul etmiş ise de davacı kadının talepleri arasında çeyrek altın talebi olmadığından davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE; bilirkişi raporunda belirtilen, 1 çift küpe (14 Ayar) 4,00 gr X 293 = 1.172,00 TL olmak üzere ziynet eşyasının davalıdan alınarak davacıya AYNEN İADESİNE, aynen iadesi mümkün değil ise kabul edilen ziynet eşyasının bedeli olan 1.172,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, karar verilmesi gerekmiştir. HMK 353/1- b-2 maddesine göre ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir....

              UYAP Entegrasyonu