Davalı; iddia edilen takı miktarlarının sayıca daha az olduğunu, mehir senedi aslının ibrazının gerektiğini, mihri müeccelin geçerli olamayacağını, boşanma davasında tarafların eşit kusurlu kabul edildiklerini, evlendikten sonra davacının bankaya olan borcu 2.817,80 TL ödediğini, bu paranın takas ve mahsubunu talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mehir senedini ifa ettiğini ispat yükünün davalı taraf üzerinde olduğunu, davalının edimini ispat edemediğini, tanık beyanları ve bilirkişi raporu ile düğünde ve sonrasında davalı tarafından davacıya altın takılmadığı, düğünde geniş aile tarafından takılan altınların mehir senedinin ifası anlamına gelmediğini, düğünde takılan altınlar ile mehir senedi arasında illiyet bağı bulunmadığını, mehir senedinin mehri müeccel niteliğinde olduğundan mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarına ilişkin talebin kabul edilmesi gerektiğini, HMK'nın 119/1- ğ maddesi uyarınca açık bir şekilde talep sonucunun dava dilekçesinde yer aldığını, ıslah dilekçesinde de talep konusu ziynetlerin cins ve miktarlarının ayrı ayrı belirtildiği halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....
Davacı dava dilekçesinde, tarafına ait altınların davalı tarafça kendisi uyurken rızası dışında habersizce alındığını ve daha sonrasında bu durumun farkedilmesi üzerine babasının kasasına koyduğunu söyleyerek altınları iade etmediğini ve müşterek haneden hastalanarak ayrıldığı için ziynet eşyalarını yanına almasının da mümkün olmadığını belirterek ziynet eşyalarının davalılardan aynen veya bedelini talep ettiği, mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının davacının zilyetliğine teslim edildiğinin davacının dava ve cevaba cevap dilekçesindeki anlatımı ile anlaşıldığı, bu nedenle işbu davada ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, davacının altınların davalı tarafça kendisi uyurken gizlice alındığı yönündeki iddiası kapsamında dinlenen tanık beyanlarının davacıdan duyumlarını aktardıkları, işbu dosya kapsamı ve boşanma dosyası kapsamı birlikte değerlendirildiğinde de, davacının davalı evde yokken annesi ve kardeşi ile birlikte evden ayrıldığı ancak ziynet eşyalarını yanına alamadan ayrıldığını...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; taraflar arasında kesinleşmiş bir boşanma ilamı bulunmadığını, boşanma dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, davanın kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KİRA ALACAĞI Dava, kira alacağı ve ecrimisil istemine ilişkin olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı karşı davalı (kadın) vekili istinaf dilekçesinde, kusur belirlemesi, erkeğin boşanma, maddi ve manevi tazminat talebinin kabulü, kadının boşanma, nafaka, tazminat taleplerinin reddi kararlarının yanlış olduğunu dava ettikleri bileziklerin erkek tarafından duruşma öncesinde teslim edildiğini, ziynet eşyası davası yönünden davanın konusuz kaldığı için vazgeçtiklerini, davacı kadın lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı lehine vekalet ücreti verilmesinin yanlış olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacı erkek vekili istinafa cevap dilekçesinde; başvurunun esastan reddi ile kararın onanmasını talep etmiştir. Asıl ve karşı dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle TMK 166/1. maddesi gereğince boşanma davasıdır. Asıl dava içerisinde boşanmanın feri niteliğinde olmayan ziynet davası da vardır....
Dosya dairemizin 2020/2004 esas numarasına kaydedilmiş, söz konusu dosyada boşanmanın ve fer'isi niteliğinde olan karar incelenerek, boşanmanın fer'isi niteliğinde olmayan ziynet eşyası ve mehir alacağı davasının tefrikine karar verilmiş ve tefrik edilen dosya dairemizin 2021/146 esas sırasına kaydedilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, ziynet ve mehir alacağına ilişkindir. 1- Davacı dava dilekçesinde ziynet eşyalarının ve mehir alacağına ilişkin altınların cins, gram, nevi ve benzeri özelliklerini belirtmemiştir. Uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, hakim maddi veya hukuki açıdan belirsiz veya çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflardan açıklama isteyebilir (6100 s.HMK.md.31/1)....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında boşanma davası ve mal rejiminden kaynaklı davanın devam etmekte olduğunu, bu davaların sonuçlarının beklenmesi gerekli olduğunu, boşanma davasında davalıya atfedilebilecek bir durum olmadığını, davacının eşinden soğuduğunu bahane ederek ortak konutu terk ettiğini, mehir senedindeki borcun davacıya ödenmiş olduğunu, davacı ziynet ve çeyiz eşyalarını ve mehir senedine konu olan 80 gram altından çok daha fazlasını alarak ortak konutu keyfi bir biçimde terk ettiğini, bu nedenle davacının mehir alacağı bulunmadığını, mahkemede aksi kanaat hasıl olması halinde altın fiyatlarındaki olağanüstü artışın göz önünde bulundurulmasını ve mehir senedinde 22 ayar ibaresinin geçmediğini bu hususta bir yerel adette olmadığını, söz konusu senedin 14 ayar olarak yorumlanması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında boşanma davası ve mal rejiminden kaynaklı davanın devam etmekte olduğunu, bu davaların sonuçlarının beklenmesi gerekli olduğunu, boşanma davasında davalıya atfedilebilecek bir durum olmadığını, davacının eşinden soğuduğunu bahane ederek ortak konutu terk ettiğini, mehir senedindeki borcun davacıya ödenmiş olduğunu, davacı ziynet ve çeyiz eşyalarını ve mehir senedine konu olan 80 gram altından çok daha fazlasını alarak ortak konutu keyfi bir biçimde terk ettiğini, bu nedenle davacının mehir alacağı bulunmadığını, mahkemede aksi kanaat hasıl olması halinde altın fiyatlarındaki olağanüstü artışın göz önünde bulundurulmasını ve mehir senedinde 22 ayar ibaresinin geçmediğini bu hususta bir yerel adette olmadığını, söz konusu senedin 14 ayar olarak yorumlanması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
GEREKÇE Dava, ziynet eşyası alacağına ilişkindir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, 6100 s. HMK m. 190/1). Davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve davalı eşi tarafından rızası hilafına kendisinden alındığını ispat yükü altındadır....