Davalı erkek tarafından ispatlanamayan davanın reddi gerektiği, yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, her ne kadar yerel mahkemece, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiş ise de,evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (Yargıtay 3. HD' si 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289)Kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/02/2019 NUMARASI : 2018/429 ESAS-2019/162 KARAR DAVA KONUSU : ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle;düğünde kendisine takılan takıların davalı tarafından bozdurularak araç alındığını, ziynet eşyalarının tespit edilerek aynen veya bedelinin iadesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Bir kısım ziynet eşyalarının bozdurulup üzerine kredi çekilmek suretiyle araç alındığını beyan etmiştir. DELİLLER: Taraflara ait nüfus kayıt örneği, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, bilirkişi raporları ile dava dosyası....
ZİYNET ALACAĞI YÖNÜNDEN KESİN, BOŞANMA YÖNÜNDEN 6100 sayılı HMK'nın 361 ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 (iki) hafta içerisinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere OY BİRLİĞİ ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2021 Filiz ÖZDEMİR Başkan 40838 ¸e-imzalıdır....
Dava; ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir....
değerlendirildiğinde, TMK'nun 174/2.maddesi gereğince 25.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine, mahkeme ilamında gerekli düzenlemenin yapılmasına, Davacı-karşı davalı kadın mehir olarak belirlenen 3 adet bilezik ile ziynet olarak talep ettiği 2 adet bilezik ve 1 adet çeyreğin davalıda kaldığını ispat edemediğinden davacı-karşı davalının mehir ve ziynet eşyalarına ilişkin taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mehir senedinde yazılı olan ziynet eşyalarının düğünde davacıya takıldığını, ev eşyalarınında davacıya teslim edildiğini, düğünde takılan ziynet eşyalarının mehir senedinde yazılan ziynet eşyalarının aynısı olduğunu, bu nedenle davacının talebinin mükerrer olduğunu, ziynet eşyalarının halen davacıda bulunduğunu, mehir eşyalarının ise alınması için davacıya ihtar gönderildiğini ancak davacının eşyaları teslim almadığını belirterek ev eşyalarını teslime hazır olduklarından bahisle dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden eşyalarla ilgili masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını ve ziynet eşyaları yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava; boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde boşanma davasının kabulüne, ziynet talebinin ise kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, davalı vekilince boşanma hükmü dışındaki hususlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
ZİYNET ALACAĞI DAVALARINDA SEÇİMLİK HAKKIZİYNET EŞYALARININ ORTAK İHTİYAÇ İÇİN HARCANMASININ KANITLANMASI"İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyası alacağı davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Davacının boşanma davasının 17.05.2007 tarihli yargılama oturumunda "...her ay 2.000 YTL yoksulluk nafakası istiyorum, bunun dışında maddi ve manevi başka bir isteğim yoktur..." şeklindeki ifadesi, TMK'nın 174. maddesinde düzenlenen maddi ve manevi tazminat ile aynı Kanun'un 175. maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakasına ilişkindir. Yargıtay HGK'nın 27.05.2009 gün 2009/2-158 Esas 2009/217 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, bu tür açıklamalar boşanma davasının eki niteliğinde olmayan mal rejiminden kaynaklanan alacak davaları yönünden bağlayıcı nitelikte değildir. Davacının boşanma davasındaki yukarıda açıklanan beyanı, sadece değindiği hususları kapsar. Bu durumda mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanıp, tartışılıp, değerlendirilerek uyuşmazlığın esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
, yanına sadece kıyafetlerini aldığını, nişan ve düğünde takılan ziynetlerini ise ortak yaşadığı konutta kaldığını, davalı tarafın boşanma davasının sonuçlanmış olsa bile ziynet eşyalarını vermediklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle; 4 adet geniş bilezik, 5'i bir yerde, çerçeve, zincir, 1 adet saat, 1 adet alyans, 1 adet tektaş ziynet eşyasının davacı müvekkiline aynen iadesini, olmadığı takdirde bilirkişilerce söz konusu eşyaların değerleri belirlendikten sonra dava tarihinden işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5,000 TL tutarındaki bedelin davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesini talep ederek dava açmıştır....