İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 214/2. maddesi hükmüne göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme yetkilidir. Buna göre, mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre değil, özel düzenlemenin yer aldığı Türk Medeni Kanunu'na göre belirlenmelidir. Somut olayda; eşler Kayseri 5. Aile Mahkemesi'nin 11.02.2014 tarih ve 2012/663 esas-2014/108 karar sayılı ilamı ile boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma ile sona ermiştir. Az yukarıda belirtildiği gibi Kayseri 5....
Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından feragatin davalı tarafın tehdit ve korkutması ile yapıldığı ve bu nedenle geçersizliği ileri sürülerek temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, Mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur....
MAL REJİMİNİN TASFİYESİ KATILMA ALACAĞI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 229 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 230 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 231 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 236 ] "İçtihat Metni" A... G...... ile V... G...... aralarındaki katılma alacağı ve değer artış payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Hatay Aile Mahkemesinden verilen 11.12.2207 gün ve 106/997 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 06.10.2009 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı V... G...... ve karşı taraftan davacı A... G...... bizzat geldiler....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; mal rejiminin tasfiyesi yönünden bir hüküm kurulmadığını, tefrik kararı da verilmediğini, ziynet alacağının reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın ziynet alacağı ve mal rejimi yönlerinden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma; karşı dava ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri, ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
, 28 taksitin ise mal rejiminin ödemesinin sona ermesinden sonraya tekabül ettiği, boşanma sonrası ödenen kredi taksitlerinin davalı karşı davacının kişisel malından ödendiğinin kabulü gerektiği, eve verilen peşinatın ise davalı karşı davacıya ait ziynet eşyalarının bozdurulması ile karşılandığının dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamından anlaşıldığı, ziynet eşyalarının da davalı karşı davacının kişisel malı olduğu, bu peşinat miktarının 40.000 TL olduğu, bu bedelin de denkleştirmede dikkate alınması gerektiği, tasfiye tarihi itibariyle taşınmazın bedelinin 305.000 TL olduğu, davalı karşı davacının mal rejiminin sona ermesinden sonra kişisel malından ödediği kredi taksitleri, ziynet eşyaları ile karşılanan peşinat miktarı denkleştirmeye tabi tutulduğunda davacı karşı davalının taşınmaz yönünden katılma alacağının 54.229 TL olduğu, ev eşyaları yönünden ise eşyaların uzun zamandır davalı karşı davacının kullanımında olduğu, eskidiği, davacı karşı davalının davasını ıslah ederek bu eşyaların...
Somut olaya gelince; eşler, 26.10.2007 tarihinde evlenmiş, 25.06.2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 30.12.2014 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu 01 BNU 85 plakalı araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 24.02.2012 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179)....
Eşyalar davalı eşte kalacak bundan başka tarafların karşılıklı birbirinden eşyalar konusunda bir talepleri yoktur" şeklinde düzenlendiği, duruşmadaki imzalı beyanlarında "Davacının 30.000 TL ödemesini kabul ettiğini, evlilik birliği içinde edindikleri ev eşyalarını paylaştıklarını, ziynet, çeyiz ve kişisel eşyalarını aldıklarını" belirtikleri, boşanma hükmünde de "Tarafların anlaşmaları uyarınca ev eşyaları ile çeyiz, ziynet ve kişisel eşyalarını paylaşmış olduklarını belirttiklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına," karar verildiği anlaşılmaktadır. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının eki niteliğinde değildir. Protokoldeki düzenleme, boşanma davasındaki taraf beyanlarından mal rejimine ilişkin açıkça bir anlaşma olduğu sonucu çıkarılamaz. O halde, mahkemece iddia ve savunma kapsamında deliller toplanıp, deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir....
Denetime elverişli olmayan raporun hükme esas alınarak karar verilmesi ve davacının faiz talebiyle ilgili olarak olumlu olumsuz karar verilmemesi, dava tarihinin tefrik işleminin yapıldığı tarih olarak yazılması ve incelemesi yapılan tefrik edilen dosyada tefrik edildiği tarihe kadar yapılan tebligat parçalarının, taraflarca verilen dilekçelerin bulunmaması, bildirilen davalı tanıklarının beyanlarının alınmaması usul ve yasaya uygun değildir. Bu nedenlerle tarafların istinaf taleplerinin diğer yönler incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, açıklanan hususlara riayet edilerek yargılama yapılması ve karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı - Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, tüm yönlerden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 30.01.2014 günü temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı ... ile vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
GEREKÇE: Davanın konusu, ziynet (mehir) ve kişisel/ çeyiz eşyası alacak talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve istinaf dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde; davanın, erkek tarafından açılan boşanma davasına karşı kadın tarafından açılan karşı boşanma davası içerisinde istenen mehir ve kişisel eşya alacağı davası olarak açıldığı, mahkemece boşanma davasındaki yargılama sırasında kadının bu konudaki alacak davasının tefrik edildiği anlaşılmıştır....