Yapılan incelemede; Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/489 Esas ve 2013/351 Karar sayılı dosyasında tarafların karşılıklı olarak boşanma davası açtığı, davacı-davalı erkeğin boşanma ile birlikte, ziynet eşyalarını, mal rejiminin tasfiyesi ile davalı-davacı kadının İş Bankası Nusaybin Şubesinde bulunan 15.000,00 TL’sinin yarısı olan 7.500,00 TL ile ev eşyalarının değerinin yarısı olan 5.000,00 TL’yi talep ettiği, 05.02.2013 tarihli duruşmada “Davacı vekilinin mal rejimini ilişkin talepleri olan dava dilekçesinde belirtmiş olduğu 10.000,00 TL değerindeki ev eşyası bedelinin ½’si olan 5.000,00 TL, banka hesabındaki 15.000,00 TL'nin ½’si olan 7.500,00 TL yönünden taleplerinin iş bu dava dosyasından tefrikine” denilmek suretiyle tefrik kararı verildiği ve istinaf incelemesine konu 2013/125 Esas ve 2021/447 Karar sayılı dosyanın oluşturulduğu, bilahare 02.02.2015 tarihinde davalı-davacı kadın tarafından birleşen davanın açıldığı, Nusaybin Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2009/489 Esas ve...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2021 NUMARASI : 2021/199 ESAS, 2021/351 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı (kadın) vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında derdest boşanma davası bulunduğunu, evlilik birliği sırasında yaşanan olaylarda ve davacının ortak konuttan ayrılması sırasında tüm ziynet eşyasının kendisinden gizlendiğini, talep edilmediği halde kendisine teslim edilmediğini, ziynet eşyalarını davalıya ait Ziraat Bankası Libadiye Şubesindeki hesapta olduğunu, takıların orada daha güvende olacağını belirterek davacının kasaya koyduğunu, düğünde 4 yarım altın, 2 gr altın...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/757 KARAR NO : 2022/742 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : RİZE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2022 NUMARASI : 2020/428 ESAS - 2022/74 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA, ZİYNET EŞYASI ALACAĞI( MAL REJİMİNİN TASFİYESİ MEHİR ALACAĞI TEFRİK EDİLDİ) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2001 yılında evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının olduğunu, müvekkilinin Rize belediyesinde işçi olarak çalıştığını, kirada yaşadıklarını, davalı tarafın ev hanımı olduğunu, zaman zaman evde çocuk bakıcılığı yaptığını, müvekkilinin tutumlu bir aile reisi olduğunu, ancak davalı kadının müsrif bir yapıya sahip olduğunu, davalının ihtiyacı üzerinde alışveriş...
GEREKÇE : Davanın konusu, mehir alacağı istemine ilişkindir. Davalı erkek istinafında, mehir olarak belirlenen 100 gr altını mehir karşılığı 2 adet toplam 100 gr gelen bilezikler ile kadına ödediğini ispatladığını, bu nedenle kadının mehir alacağı talebinin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu bildirmiştir....
Rejim ise, evliliğin boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi halinde buna ilişkin davanın açıldığı, ölümle sona ermesi halinde, ölüm tarihinden, mal ayrılığına geçilmesi kararı verilmesi halinde ise, buna ilişkin dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK m.225). Boşanma kararı kesinleşmedikçe tasfiye talebi incelenemez. Bu durumda boşanma hükmü henüz kesinleşmediğine göre, tasfiyeye ilişkin talebin boşanma davasından tefrik edilmesi ve boşanmanın kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken bu taleple ilgili olumlu yada olumsuz hüküm kurulmamış olması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/646 KARAR NO : 2022/736 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : RİZE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2022 NUMARASI : 2021/117 ESAS - 2022/132 KARAR DAVA KONUSU : MEHİR ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıyla Rize Aile Mahkemesi'nin 2018/44- 71 E-K sayılı ilamıyla boşandıklarını, düğün öncesinde imam nikahında davalının kendisine 200 gram altın mehir bedeli olarak belirlediğini, mehir senedinin de bulunduğunu, ancak davalının bu bedeli tarafına ödenemediğini belirterek, açılı davanın kabulü neticesinde mehri müeccel olarak belirlenen 200 gram altının boşanma ilamının kesinleşme tarihi olan 07/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte...
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 25.11.2006 tarihinde evlendikleri, 03.08.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 21.01.2011 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, TMK'nun 222. maddesi son fıkrası hükmüne göre, bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edileceği tartışmasızdır. Dava konusu araç, 19.12.2006 tarihinde satış yoluyla davalı koca tarafından edinilmiş ve boşanma davasının açılmasından hemen önce 19.06.2007 tarihinde satış yoluyla diğer davalı kardeşi ...'ya devredilmiştir....
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; adına kayıtlı olan taşınmazı nakit ve borçlu olarak babasının 27.07.2011 tarihinde kendisi için satın aldığını, kesinlikle borç yapılmadığını, dava dilekçesinde bile bilezik adetinin her paragrafta farklı yazıldığını, düğünde toplam 5 bilezik, altın kaplama saat, tektaş yüzük, alyans alındığını, mal paylaşımı davasında da davacının babasından 12.000,00 TL borç alındığının iddia edildiğini, davacı kadının planlı bir şekilde evden ayrılırken tüm eşyaları aldığını, eşyaları, evde bulunan parayı dahi alıp gittiğini, ertesi gün de boşanma davası açtığı, ziynet eşyalarını kendisinin kesinlikle satmadığını, çeyrek altınları davacının ailesinin ihtiyacı var diye onlara verdiğini, 1 adet çeyreği de kuzeninin düğününe hediye götürdüğünü, diğer ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde, kusur belirlemesi, boşanma kararı verilmesi, karşı davacı kadın lehine tazminat verilmemesi, ziynet talebinin reddi, karşı davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının az olması, yoksulluk nafakası verilmemesi, araçla ilgili mal rejimi konusunda tefrik kararı verilmemesi nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacı erkek vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Karşı dava ziynet eşyası alacağı taleplidir. İlk derece mahkemesince, davacı erkeğin kusursuz olduğu, davalı kadının ise erkeğe yönelik tehdit ve psikolojik şiddeti nedeni ile tam kusurlu olduğu belirlenerek, boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, her üç dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadının dava dilekçesinde boşanma, ziynet eşyası ve mal rejiminin tasfiyesi istemleri bulunmaktadır. Mahkemece; kısa kararda her üç istemi de kapsayacak şekilde davanın reddine karar verildiği halde, kararın gerekçesinde ise davanın sadece Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası olduğu belirtilerek kısa karar ile hükmün gerekçesi arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (6100 s....