Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 10.04.1993 tarihinde evlendikleri, 30.12.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 13.07.2011 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, dava konusu ... plakalı araç ile 2105 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki nizalı 10 nolu bağımsız bölümün sırasıyla edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu, 01.07.2005 ve 14.05.2010 tarihlerinde davalı...

    Mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 04/08/2014 tarihi itibariyle sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçirlidir (4722 sayılı yasanın m.10, TMK m. 202). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m.179).Tasfiyeye konu Elazığ Merkez ilçe, Kesrik Mahallesi, 4557 parselde kayıtlı 8 nolu bağımsız bölümün, 27/12/2012 tarihinde satış sureti ile davalı koca adına tescil edildiği, söz konusu taşınmazın alınma tarihi itibari ile edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu, TMK 235.maddesi gereğince ancak katılma rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olan malların tasfiyeye tabi olduğu, dava konusu meskenin mal rejiminin sona erdiği 04/08/2014 tarihinde de davalı adına kayıtlı olması nedeniyle tasfiyeye tabi olduğu anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyası alacağı Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyası bedelinin tahsiline ilişkin olduğuna ve davada mal rejiminin tasfiyesi talebine dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "-Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının REDDİNE, -Davacı kadının ziynet alacağına ilişkin talebinin REDDİNE -Davacının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebinin dosyamızdan TEFRİKİ ile ayrı bir esasa kaydına," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma, fer'ileri, ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir....

      Davacı vekilinin ... plaka sayılı araca ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Tasfiyeye konu aracın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 Sayılı TMK'nin 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu aracın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir....

        Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir.Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721Sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. 4721 sayılı TMK'nun 229. maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler mal rejiminin sona erdiği anda mevcutmuş gibi tasfiyeye dahil edilir. Bu tür uyuşmazlıklarda; öncelikle, davalı eş tarafından 229. maddede sayılan amaç ve doğrultuda kazandırma veya devrin yapılıp yapılmadığı araştırılıp belirlenmelidir....

        Aile Mahkemesinin 2018/600 Esas sayılı dosyasına sunulan cevap ve karşı dava dilekçesinde ise yine TMK 166/1. maddesi gereğince tarafların boşanması ve ayrıca mal rejimi tasfiyesi ile katkı payı katılma alacağı talebinde bulunulmuştur. Bakırköy 6. Aile Mahkemesinin 14/09/2018 tarih ve 2018/600 Esas sayılı kararı ile davalı erkeğin mal rejiminin tasfiyesi ile katkı ve katılma payı alacağı talebiyle ilgili davasının boşanma davasından ayrılmasına, ... esasa kaydına karar verilmiş, ayrılan mal rejiminden kaynaklanan alacak davası Bakırköy 6. Aile Mahkemesinin 2018/693 Esas sırasına kaydedilmiştir. Davacı kadın tarafından Bakırköy 6. Aile Mahkemesinin 2018/693 Esas sayılı dosyasına sunulan cevap ve karşı dava dilekçesinde ziynet alacağı talebinde bulunulmuştur. İlk derece mahkemesince; davanın, karşı davaya karşı açılmış bir dava niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davanın usulden reddine karar verilmiştir....

          Hukuk Dairesi'nin 05/10/2017 tarihli 2016/3603 esas sayılı ilamı) benzer şekilde olduğu anlaşılmakla; davacı kadının ziynet eşyalarıyla ilgili talebini ispat ettiği kanaatine varıldığından ziynet eşyalarıyla ilgili talebin davacı tarafça ibraz edilen tarafların düğün törenine ait fotoğraflarda tespit edilen ve kadına takıldığı anlaşılan ziynetler yönünden 29/11/2021 tarihli kuyumcu bilirkişi raporu dikkate alınarak kabulüne kararı verilmiştir. Davacı kadının mehir alacağı talebi; mehri müeccel olup boşanma hükmünün kesinleşmesi ile inceleme konusu yapılabileceğinden iş bu karar kesinleştiğinde tefrik edilerek MAHKEMEMİZİN AYRI BİR ESASINA KAYDINA karar verilmiştir....

          ye karşı açılan muvazaa nedeniyle noter satış sözleşmesinin iptaline yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı ile davalı eş, 06.07.1992 tarihinde evlenmiş, 20.03.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir( TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). -//- Tasfiyeye konu taşınmaz, mal rejiminin sona ermesinden sonra 17.04.2008 tarihinde davalı eş tarafından diğer davalı ...'ye satılmıştır. Buna göre uyuşmazlık, TBK'nun 19.maddesi uyarınca genel hükümlere göre çözümlenmelidir. Bu nedenle adı geçen davalı ...'...

            Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı,değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nin 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda, davacı vekil tarafından yürütülen katılma alacağı davası henüz boşanma davası sonuçlanmadan, boşanma davası ile birlikte açılmış ve boşanma dosyasından tefrik edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu