AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/09/2022 NUMARASI : 2020/64 ESAS 2022/583 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara Kayyım Musa Yıldırım tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı T1 dava dilekçesinde özetle; davalı ile Sivas 2. Aİle Mahkemesinin 06/09/2018 tarih ve 2018/1 Esas 2018/444 Karar sayılı kararıyla boşandıkları, davalının kendisini tehdit etmesi nedeniyle müşterek T8 babaya verildiğini, çocuğun vasilik davasının reddi ile tarafına geçici olarak verilen velayetinin tarafına verilmesini istediği gerekçeleri ile velayetin değiştirilmesini talep ettiği görülmüştür....
Aile Mahkemesinin 2017/805 esas 2017/918 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararının kesinleştiğini, tarafların müşterek çocuğu olan 2017 doğumlu Nuray'ın velayetinin ise davalı anneye verildiğini, her ne kadar boşanma davası anlaşmalı bir şekilde olmuş olsa da müvekkil anlaşma ve dava öncesinde çocuğun kendisinin yanında kalması şartıyla davalının hakkı olan mihri ödeyeceğini, nafaka ve velayet hakkı talep etmeyeceği konusunda davalı ile anlaştıklarını, fakat dava sırasında müşterek çocuğun yaşının küçük olması nedeniyle velayetin anneye verildiğini, her ne kadar velayet hakkı anneye ait olsa da davanın sonlandığı duruşma sonrasında davalının, müşterek çocuklarını müvekkil ve ailesine bırakıp gittiğini, bu süre zarfından sonra müşterek çocuğun müvekkilinin yanında kaldığı gibi halen de çocuğun müvekkilinin yanında kalmaya devam ettiğini, tüm bakımı, ihtiyaçlarının müvekkil tarafından karşılandığını, davalının mahkeme kararının verildiği tarih olan 26/10/2017 tarihinden beri...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/07/2014 NUMARASI : 2014/148-2014/493 Uyuşmazlık, boşanma ile velayetin düzenlenmesi ve nafakaya ilişkin olup, müştekilen nafaka talebi yoktur. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayet ve kişisel ilişkinin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin ve kişisel ilişkinin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Velayet ve kişisel ilişkiye ilişkin kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Şartların değişmesi halinde her zaman velayetin değiştirilmesi yeniden dava edilebilir....
Aile Mahkemesinin 21.12.2012 gün ve 2012/289 Esas, 2012/860 Karar sayılı ilamı ile TMK. nun 166/3 maddesi uyarınca boşanmışlar, taraflarca imzalanmış bulunan 10.04.2012 tarihli boşanma protokolü uyarınca müşterek çocuk Nehir'in velayeti babaya bırakılmış, mahkemece protokolün tasdikine karar verilmiş, boşanma hükmü 30.05.2013 tarihinde kesinleşmiştir. İşbu velayetin değiştirilmesi davası ise 15.07.2013 tarihinde, boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden bir buçuk ay sonra açılmıştır. Mahkeme, "müşterek çocuğun annesinin yanında kalmasına engel teşkil edecek bedeni, fikri ve ahlaki gelişmesini olumsuz etkileyecek herhangi durum da tespit edilmemesi dikkate alındığında, müşterek çocuğun psiko-sosyal gelişimi açısından velayetin değiştirilmesini gerektirir koşulların oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla TMK.nun 183, 348 ve 349. maddeleri uyarınca velayetin değiştirilmesine" karar vermiştir....
Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2021 NUMARASI : 2021/289 2021/362 DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Tarsus 1. Sulh Hukuk Mahkemesi ile Tarsus 1. Aile Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının merci tayini yoluyla giderilmesi Tarsus 1. Aile Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep, küçüğe veli veya vasi atanması istemine ilişkindir. Davacı T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Vasi atanması istenilen T2 18 yaşından küçük olduğu, annesinin Suriye vatandaşı olduğu, küçüğün nüfus işlemlerinin takibi için vasi olarak kendisinin atanmasını talep ve dava etmiştir. Tarsus 1....
Davalı duruşmadaki beyanında özetle; velayetin değiştirilmesini gerektiren bir durumun söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, tarafların Ankara 1 Aile Mahkemesi'nin 21/10/2009 tarih, 2009/971 Esas, 2009/1289 Karar sayılı kararıyla boşandıkları, müşterek çocukları 2007 doğumlu Emine Özce'nin velayetinin davalı anneye verildiği, davacının velayetin değiştirilmesi hususunda isteğinin asıl olarak davalının yeniden evlenmiş olmasına dayandığı, velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesinin, velâyetin değiştirilmesi için yeterli bir sebep olmadığı gibi velayet hakkı sahibi davalı annenin velayet görevini yerine getirmediği yahut ihmal ettiğine dair dosyaya yansıyan bir delilin de bulunmadığı, alınan uzman raporunda da velayetin değiştirilmesini gerektiren bir durumun tespit edilmediği görülmekle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir....
DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının velayetin değiştirilmesi talebine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece daha önce verilen hüküm, Dairemizin 12.11.2013 tarih ve 2013/6490 esas ve 2013/26016 karar sayılı ilamı ile "Taraflar anlaşmalı olarak (TMK m. 166/3) 25.05.2010 tarihinde boşanmış, velayet babaya verilmiş, müşterek çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Geçici Olarak Düzenlenmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; velayetin tedbiren düzenlenmesi, kişisel ilişki ve vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise; her iki davaya yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, davalı eşinden kendisi ve müşterek çocukları için Türk Medeni Kanununun 197. maddesi kapsamında tedbir nafakası talep etmiş, ayrıca müşterek çocukların velayetinin kendisine bırakılmasını istemiştir....