Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı 17.09.2007 tarihine kadar TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesi, yargılama aşamasındaki taraf beyanları, dava konusu 5765 ada 6 parsel 2 numaralı mesken ile 5773 ada 19 parsel 2 numaralı mesken 04.10.2005 tarihinde ve ... plaka sayılı araç 22.06.2007 de edinilmiş olduğuna göre dava, taşınmazlar ve araç üzerindeki katılma alacağı isteğine ilişkindir....

    Bu nedenlerle tarafların boşanma davasından vazgeçmeleri nedeniyle davacı avukatın sadece maktu vekalet ücreti talep edebileceği ve boşanma ile birlikte talep edilen maddi ve manevi tazminat ve nafaka istemlerinin ise, boşanma talebine bağlı fer’i nitelikteki talepler olup,harca tabi olmadığı gibi, vekalet ücreti yönünden de dikkate alınamayacağı,feragat ile sonuçlanan katılma alacağı davasında ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, Mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir....

    Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 S.lı TMK mad.179). Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 Sayılı TMK mad.235/1). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vb.) göre değerlendirilir (TMK mad. 228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad. 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad. 232 ve 239/1) hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir....

      Somut uyuşmazlık incelendiğinde, taraflar, 29.09.1983 tarihinde evlenmiş, Almanya ... yerel Mahkemesine açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 10.06.2008 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ilişkin karar 02.02.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Mal rejimi yurt dışında boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir ( TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m)....

        Fakat boşanmanın gerçekleşmesinden sonra eşim Nuran Çiçek taşınmazın satışına ve değerini tarafıma vermeye ve eşyaları aramızda paylaşmaya hiçbir şekilde yanaşmamış..." demek suretiyle anlaşmalı boşanma kararının verildiği duruşmadan önce eşiyle mal rejimin tasfiyesinden kaynaklanan malvarlığı hakları konusunda anlaşmış olduğunu teyit ettiğini, bunun sonrasından bu davayı açarak dürüstlük kuralına aykırı davrandığını ve kötüniyetli olarak bu davayı ikame ettiğini, her ne kadar cevap dilekçesinde bu konuya davalı değinmemişse de deliller kısmında anlaşmalı boşanma davasının anlaşma metnini delil olarak talep etmiş ve incelenmesini istediğini, dürüstlük kuralı emredici bir kural olup hakkın kötüye kullanılmasını hakimin hukuku kendiliğinden uygulaması ilkesi gereğince resen değerlendirilmesi gerektiğini, anlaşmalı boşanma davasında anlaşılan hususlar açısından sonradan talepte bulunulmasının hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemenni ise gerekçeli kararında bu hususu hiç değerlendirmeyerek...

        Aile Mahkemesinin 21.04.2008 tarih ve 2007/35 Esas - 2008/388 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, davacı tarafça davalının açılan boşanma davasında dava konusu taşınmazı davacının evlilik birliğinde müşterek paylaşım konusunda taleplerini boşa çıkarmak ve ondan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devrettiği, yapılan satış ve devir işlemlerinin muvazaalı olduğu iddiasıyla işbu davanın açıldığı, açılan davada taşınmazı aile konutu olarak da kullanıldığı öne sürülmüş ise de taraflar arasındaki boşanma davası sonucu verilen boşanma hükmünün 22.12.2009 tarihinde kesinleştiği, bu durumda aile konutu husunun değerlendirilemeyeceği, bu haliyle görevsizlik kararındaki gerekçenin ve nitelendirmenin yerinde olmadığı; davanın kanuni dayanağının BK'nın 19. maddesi olduğu, davacının boşandığı eşi ile diğer davalı ... ... (...) arasında gerçekleştiği iddia edilen muvazaalı işlem davacı yönünden haksız eylem niteliğinde bulunduğuna göre davaya bakma görevinin mahkemeye ait olmadığı, davanın değeri...

          Taraflar ....07.1979 tarihinde evlenmiş, 27.07.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin verilen hükmün ....03.2009 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden ........2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/.... maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu bağımsız bölümün davalının babası adına tapuda kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan binanın .... katına ilişkin olduğu ve bu konutun evlilik birliği içinde 01.01.2002 tarihinden önce yapıldığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Dava, 743 sayılı TMK.nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mala yapılan katkı payı alacağına ilişkindir....

            Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 01.03.2003 tarihinde evlendikleri, 05.02.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 06.02.2008 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejiminin TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, kusur belirlemesi, davacı kadın yararına hükmedilen manevi tazminat ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin kurulan hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan delillerden boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkekten kaynaklanan ve davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir vakıanın varlığı kanıtlanmamıştır. Davacı yanca dayanılan ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan davalar (Esasen katkı payı alacağı ve katılma alacağı) ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan davalar (Esasen katkı payı alacağı ve katılma alacağ) davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair ..Aile Mahkemesi'nden verilen 11.12.2013 gün ve 527/955 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.09.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... bizzat ve vekili Av. ... ve karşı taraftan davacı ....vekili Av. ... geldiler....

                  UYAP Entegrasyonu