Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ve alacak ... ile ... ve dahili davalı ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi ve alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İzmir 5.Aile Mahkemesinden verilen 21.05.2008 gün ve 68/391 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ......

    ve bugünlere gelmiş olup evlilik sürecinde edinilmiş ve mal rejimi tasfiyesine konu olan bir mal varlığı olduğunu, şirketin müvekkilinin eşi ...'...

      Tarafların 22.10.1998 tarihinde evlendikleri, 02.02.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 10.03.2007 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği, 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 02.02.2005 tarihe kadar TMK'nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejiminin TMK'nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, TMK'nun 222.maddesi son fıkrası hükmüne göre, bir eşin 01.01.2002 tarihinden sonra edindiği bütün malların aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edileceği...

        Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin görülmekte olan dava yönünden, eşler arasında mevcut boşanma davasının olmadığı, evlilik birliğinin devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesinin gerçekleşmesi aralarında devam eden mal rejiminin sona ermesine bağlıdır. Başka bir anlatımla mal rejimi sona ermeden alacak muaccel olmayacağından mal rejiminin tasfiyesi istenemez. Mal rejiminin sona ermesi mal rejiminin tasfiyesi davalarının görülebilirlik önkoşulu olup dava şartıdır ve yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkemece de resen göz önünde bulundurulur. Mal rejiminin hangi hallerde sona ereceği 4721 sayılı TMK'nun 225. maddesinde belirtilmiştir....

          Aile Mahkemesinin 2014/360 esas sayılı boşanma davası sırasında, " ...karşı taraftan maddi, manevi tazminat ve kendisi için nafaka talebi bulunmadığını, evdeki eşyaları paylaştıklarını, evdeki eşyalar haricinde davacı ile ortak taşınır ve taşınmaz mal varlıklarının bulunmadığını, mal rejiminin tasfiyesi ile alakalı olarak karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettiklerini, taleplerinden feragat ettiklerini kayıtsız şartsız olarak boşanma davası sırasında kendisi için nafaka talep etmeyeceğini bildirmiştir. Davacının ... Aile Mahkemesinin 2014/360 Esas - 2014/724 Karar sayılı boşanma davasındaki bu beyanının, maddi ve manevi tazminat ile nafaka ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olup, çeyiz senedine konu eşyalar ile ziynetleri kapsamadığının kabulü gerekir. Çeyiz senedine konu eşyalar ile ziynet eşyalarına konu alacak TMK. 174/1. Maddesine dayalı boşanmanın feri niteliğinde değildir....

            Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı 17.09.2007 tarihine kadar TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesi, yargılama aşamasındaki taraf beyanları, dava konusu 5765 ada 6 parsel 2 numaralı mesken ile 5773 ada 19 parsel 2 numaralı mesken 04.10.2005 tarihinde ve ... plaka sayılı araç 22.06.2007 de edinilmiş olduğuna göre dava, taşınmazlar ve araç üzerindeki katılma alacağı isteğine ilişkindir....

              Bu nedenlerle tarafların boşanma davasından vazgeçmeleri nedeniyle davacı avukatın sadece maktu vekalet ücreti talep edebileceği ve boşanma ile birlikte talep edilen maddi ve manevi tazminat ve nafaka istemlerinin ise, boşanma talebine bağlı fer’i nitelikteki talepler olup,harca tabi olmadığı gibi, vekalet ücreti yönünden de dikkate alınamayacağı,feragat ile sonuçlanan katılma alacağı davasında ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, Mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir....

              Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 S.lı TMK mad.179). Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 Sayılı TMK mad.235/1). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vb.) göre değerlendirilir (TMK mad. 228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad. 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad. 232 ve 239/1) hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir....

                Somut uyuşmazlık incelendiğinde, taraflar, 29.09.1983 tarihinde evlenmiş, Almanya ... yerel Mahkemesine açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 10.06.2008 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ilişkin karar 02.02.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Mal rejimi yurt dışında boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir ( TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m)....

                  Fakat boşanmanın gerçekleşmesinden sonra eşim Nuran Çiçek taşınmazın satışına ve değerini tarafıma vermeye ve eşyaları aramızda paylaşmaya hiçbir şekilde yanaşmamış..." demek suretiyle anlaşmalı boşanma kararının verildiği duruşmadan önce eşiyle mal rejimin tasfiyesinden kaynaklanan malvarlığı hakları konusunda anlaşmış olduğunu teyit ettiğini, bunun sonrasından bu davayı açarak dürüstlük kuralına aykırı davrandığını ve kötüniyetli olarak bu davayı ikame ettiğini, her ne kadar cevap dilekçesinde bu konuya davalı değinmemişse de deliller kısmında anlaşmalı boşanma davasının anlaşma metnini delil olarak talep etmiş ve incelenmesini istediğini, dürüstlük kuralı emredici bir kural olup hakkın kötüye kullanılmasını hakimin hukuku kendiliğinden uygulaması ilkesi gereğince resen değerlendirilmesi gerektiğini, anlaşmalı boşanma davasında anlaşılan hususlar açısından sonradan talepte bulunulmasının hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemenni ise gerekçeli kararında bu hususu hiç değerlendirmeyerek...

                  UYAP Entegrasyonu