"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit, hakaret HÜKÜMLER : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın aşamalarda, katılanlar ile arasında mal paylaşımı nedeniyle problemler olduğunu, olay günü katılanların kendisine hakaret ve tehdit etmesi üzerine kendisinde hakaret ettiğini savunması karşısında, olayın başlangıcı ve gelişimi üzerinde durularak sanık hakkında hakaret suçu bakımından TCK'nın 129. madddesinin, tehdit suçu yönünden ise TCK'nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kanuna aykırı, sanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit, hakaret HÜKÜMLER : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın aşamalarda, katılanlar ile arasında mal paylaşımı nedeniyle problemler olduğunu, olay günü katılanların kendisine hakaret ve tehdit etmesi üzerine kendisinde hakaret ettiğini savunması karşısında, olayın başlangıcı ve gelişimi üzerinde durularak sanık hakkında hakaret suçu bakımından TCK'nın 129. madddesinin, tehdit suçu yönünden ise TCK'nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kanuna aykırı, sanık ...'...
100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 173 F 17169 /16 Esas sayılı 29.09.2017 tarihli kararında (edinilmiş varlıkların değer 100.000 Euro tespit edilmiştir.) hangi malların ne şekilde paylaşıldığı, tarafların somut olarak hangi malları aldığı veya edinilmiş varlıkların değerinin nasıl tespit edildiği; bu malların neler olduğu yönünde herhangi bir beyan, ibare yahut mal varlığı dökümü bulunmadığını, protokolde uzlaşma hüküm altına alınmış olsa da bu protokole hangi malların dahil olduğunun yazılmadığını, davalı vekilinin iddialarının aksine İstanbul'daki taşınmazın uzlaşma protokolüne dahil olmadığını, uzlaşma protokolünde davacının uzlaşma sonucunda kalan hakları açısından ibra veya feragat anlamına gelecek hiçbir ifadesi bulunmadığını, taraf avukatlarının sulh öncesi yazışmalarının tarafları bağlayıcı olmadığını ve ikrar içermediğini, mal paylaşımı davası ile bağlantılı olan Alman mahkemelerinde görülmüş boşanma davasında davalı tarafın avukatı olarak temsil eden tanık Gerhard K. ile davalı arasında...
Dava, eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi ile davaya konu taşınmaz ve aracın kaydının iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir. Kanun koyucu, mal rejiminin tasfiyesinde istisnai durumlarda taraflara ayın talep etme hakkı tanımış olup, tasfiyede kural şahsi hak niteliğinde alacak talep edilmesidir. Aynı istenebilen bu istisnalardan biri paylı mülkiyet şeklinde mal sahibi olan eşler yönünden TMK'nın 226/2. fıkrasında yer almaktadır. Maddeye göre, tasfiye sırasında paylı mülkiyete konu bir mal varsa, eşlerden biri kanunda öngörülen diğer olanaklardan yararlanabileceği gibi, daha üstün bir yararı olduğunu ispat etmek ve diğerinin payını ödemek suretiyle o malın bölünmeden kendisine verilmesini isteyebilir. Bu fıkrada paydaş eşlere tanınan hak, yasal alım hakkı niteliğindedir. Eşlerin paylı mülkiyete konu malın tasfiyede paylaşımı için kanunda öngörülen diğer imkanlardan da yararlanma hakkı saklıdır....
Dere Başı Küme Evleri No:27 Tirebolu/GİRESUN adresinde bulunan müşterek konut üzerine, bankalara müzekkere yazılarak davalıya ait hesaplar üzerine; 34 XX 648 plaka ve CC869384 tescil belgeli kamyonet ve 34 XX 786 plaka ve K171441 tescil belgeli araçlar (bu süre zarfında mal kaçırma olmadıysa) haricen edinilen bilgiye göre davalı üzerine kayıtlı olan araçlardan 34 XX 786 plaka ve K171441 tescil belgeli aracını davacı müvekkilinin boşanma davasını ikame ettikten kısa bir süre sonra bir başka kimseye çok yakınen tanıdığı ve aralarında ticari ilişki doğmayacak bir kimseye satış gösterdiğini ve bu şekilde mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini, bunu kötüniyetli olarak mal kaçırma amacıyla yaptığı için ve evlilik birliği içinde ortak kazanılan bir mal varlığı olduğu için mal rejiminin tasfiyesine dahil edilmesi ve müvekkilime katılma alacağı olarak ödenmesine, Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/216 E....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1297 KARAR NO : 2023/1020 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TRABZON 1.AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/139 ESAS (ARA KARAR) DAVA KONUSU : MAL REJİMİNDEN KAYNAKLANAN DAVALAR (KATILMA ALACAĞI) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen 09/06/2023 tarihli ara karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejimi TMK’nin 225/II. maddesi hükmünce boşanma davasının açılmış olduğu tarihte sona erdiğini, her ne kadar mal paylaşımı davasının görülebilmesi için boşanma davasının kesinleşmesi gerekmekte ise de, davalının, taşınmazlarını ve banka hesaplarındaki mevduatını devredeceği şüphesinde olduklarını, (taşınmazların birini devir ettiği anlaşılmıştır.) müvekkilinin taşınmazlar ve mevduatlardaki...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati tedbirin koşullarının oluştuğunu, evlilik birliği içinde edinilen malların yarısına ilişkin katılma alacağı taleplerinin yasa gereğince müvekkiline ait olduğunu, davalının malları kaçıracağının öğrenildiğini, ihtiyati tedbir taleplerinin reddi üzerine yeniden talebin gözden geçirilmesi için dilekçe sunulduğunu, müvekkilinin sehven ayni talepte bulunduğunun bildirilip edinilmiş mallara katılma alacağından doğan hak kaybını önlemek için ihtiyati tedbir taleplerini yenilemiş olmalarına rağmen talebin mahkemece reddedildiğini, davanın boşanma ve mal paylaşımı davası olup müvekkilinin katılma alacağından doğan haklarının zarara uğramaması için tedbir talep edildiğini belirterek, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....
"; "Tesis paylaşımı ve ortak yerleşimin önceliği" başlıklı 24. maddesinde, "(1) Geçiş hakkı kapsamında kullanılacak bir taşınmaz üzerinde hâlihazırda bu Kanun ve Kurum düzenlemeleri çerçevesinde, Kurum tarafından ortak yerleşim ve tesis paylaşımı yükümlülüğüne karar verilmiş bir elektronik haberleşme şebekesi bulunması hâlinde ortak yerleşim ve tesis paylaşımına öncelik verilir." kuralları yer almıştır....
İlke olarak taraflar arasında bir anlaşmazlığı hükme bağlayan ilamlara karşı tasarrufun iptali davası açılamaz ise de boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmediğinden,tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı mahkemece yapılmış olduğundan alacaklısından mal kaçırma amacında olan borçlu bu yolla amacına uygun olarak bir mahkeme kararı elde edebileceğinden, tasarrufun tarafları karı koca olduğundan, boşanma protokolü ile borçlu koca tarafından karısına anlaşmalı boşanma sonucu düzenlenen boşanma protokolü gereğince boşanan eşe devredilen taşınmazlar hakkında iptal davası açılabilir. (Yargıtay 17. HD. 2012/14209 E.,2014/3639 K....