Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili 20/10/2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle (davacı vekili itiraz dilekçesi olarak sunmuş, 27/10/2021 tarihli dilekçesi talebini tekrar etmiş, mahkemece istinaf talebi olarak kabul edilmiştir) tarafların boşanma aşamasında olduğunu, davada bahsi geçen taşınmazlar 2002 yılından sonra evlilik birliği içerisinde edinilmiş olup davacı müvekkilinin dava konusu olan taşınmazlarda davalı kadar hakkı olduğunu, Hukuk sistemimizde katılma alacağı/mal paylaşımının tasfiyesi davalarının boşanma davaları ile aynı anda açılabildiğini, tarafların kendi üzerlerine kayıtlı olan taşınır, taşınmaz malların veya nakit paraların diğer tarafça kaçırması şüphesiyle ve bu durum söz konusu olduğunda telafisi imkansız sonuçlar doğurması göz önüne alınarak taraflara böyle bir hak tanındığını, mal paylaşımı/ katılma alacağı davaları ticari davalar olmayıp teminat istenmemekte tarafların telafisi imkansız zararlardan korunması açısından davacının talebi üzerine taşınır, taşınmaz malların ve nakit paranın...

Mahkemece, her üç boşanma davasında, bu davaların esasını oluşturan "boşanma" talepleri konusunda ayrı ayrı hüküm kurulması yerinde olmakla birlikte, evlilik birliğinin sarsılması sebebine(TMK m. 166/1) dayalı boşanma davaları için ayrı , zina sebebine dayalı(TMK m.161)boşanma davası için ayrı kusur belirlenerek, sonucunda boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat talepleri konusunda her bir dava türü(özel/genel boşanma sebebine dayalı davalar) için ayrı ayrı hüküm kurulması doğru olmamıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir....

    Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece zina iddiasının ispat edilememesi nedeniyle reddine, her iki tarafın birbirine kaşı güven sarsıcı davranışları olduğu, sadakat yükümlülüklerini ihlal ettikleri, karşılıklı olarak hakaret ve küfür ettikleri belirtilerek eşit kusurlu olmaları nedeniyle boşanma ve nafaka kararı verildiğini, maddi ve manevi tazminat talebinin reddedildiğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, dosyaya sunmuş oldukları mesaj çıktılarının incelendiğinde davalının dava dışı Türkan isimli bayan ile zina yaptığının sabit olduğunu, mahkeme gerekçesinin hatalı olduğunu, dosyada dinlenen tanıkların müvekkilinin eşine yönelik olarak herhangi bir hakaret ya da küfür ettiğine dair beyanda bulunmadıklarını, davalı tarafın tam kusurlu olduğunu, mahkemece öncelikle zina nedeniyle boşanma kararı verilmesi gerektiğini, olmadığı takdirde evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmesini, nafaka, maddi, manevi tazminat istemlerinin...

    (Muhalif) (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Davacı kadın eş tarafından açılan davada zina sebebiyle boşanma (TMK.md.161) kararı verildiği konusunda bir çekişme yoktur. Çekişme nedir? 1-Zina özel ve mutlak bir boşanma sebebidir. Bu tür davalarda davacı eşin kusuru tartışılamaz. Değerli çoğunluğun davalı erkek eş tarafından açılan bir boşanma davası da bulunmadığı halde mutlak ve özel bir boşanma davası olan zina sebebiyle boşanma davasında, davacının kusurlarını tartışıp hele hele bu tartışma sonucu hakkında hiçbir dava açılmayan, davacı eşi eşit kusurlu duruma düşürmesi boşanma maddi ve usul hukuku ile bağdaşmaz. 2-Davalı erkek eş temyiz aşamasında “yeni delil” sunmuş ve bu yeni delil değerli çoğunluk tarafından bozma hükmüne esas alınabilmiştir. a-Boşanma davalarında temyiz aşamasında delil sunulabilmesine ilişkin pozitif usul hukukunda hiçbir normatif düzenleme bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, zina hukuksal nedenine dayalı davasının kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönlerinden, davalı-davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, kadın lehine verilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebeplerine dayalı (TMK m.166/1) boşanma talebine ilişkindir. Zina eylemi özel boşanma sebebi yanında genel boşanma (TMK m.166/1) sebebi de oluşturur. Böyle bir durum karşısında kalan eş dilerse bu özel sebeplerin yanında genel sebebe, dilerse birine veya birkaçına birlikte dayanarak boşanma talep edebilir....

        Ve 2010/643 K. sayılı hüküm ile tanınmaya karar verildiğini, bu kararın tebliği ile temyiz olmadan 24/12/2010 tarihinde kesinleştiğini, taraflarınca işbu davanın ise 15/08/2011 tarihinde ikame edildiğini, dava açmak süresinin 24/12/2011 tarihinde sona ereceğinden ve davanın süresinde açılmış olduğu açık olduğundan bu nedenle davanın reddinin usul ve yasaya aykırı nitelikte olduğunu, her ne kadar boşanma sebebi ile davalının zinası ve başka bir adamla görüşmesi olsa da yabancı Mahkeme kararının kendi kanunlarımız açısından uygulanabilirliği ancak tanınma ile mümkün iken Dusseldorf Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılan dava tarihini baz alarak hak düşürücü sürenin hesaplamasının usul ve yasaya aykırı olduğu gibi hakkaniyete de aykırı nitelikte olduğunu; TMK'nun zina sebebiyle boşanmayı düzenleyen 161. maddesine göre; eşin zinaya dayalı olarak boşanma davası açması halinde yargılamanın her aşamasında eşin affetmesi ve evlilik birliğinin yeniden kurulmasının mümkün olduğunu, bu nedenle boşanma gerçekleşmediği...

        Bu hâlde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK'nun 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple, mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davalının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile ANKARA 7....

        Bu hâlde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK'nun 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple, mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davalının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile ANKARA 7....

        UETS DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 18/08/2022 KARAR TARİHİ : 02/03/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 18/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı ... 11.11.2013 tarihinde evlendiklerini, müvekkil ile davalı ... arasında Bursa 2. Aile Mahkemesinin 2021/196 Esas sayılı dosyasında boşanma davası ve Bursa 10. Aile Mahkemesinin 2021/227 Esas sayılı dosyasında mal paylaşımı davası derdest olduğunu ve yargılamanın devam ettiğini, müvekkil tarafından her ne kadar mal paylaşımı davası açılmışsa da davalının boşanmadan önce yapmış olduğu devir nedeniyle müvekkilin uğradığı ve uğrayacağı muhtemel zararların önüne geçilmesi için iş bu davayı açtıklarını, davalı ... 10.06.1998 yılında ......

          Buna göre ilk derece mahkemesinin tarafların zina nedeniyle boşanmalarına ilişkin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalının bu yönde yaptığı istinaf itirazının reddine karar verilmiştir. Davalının evlilik birliğini temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve kusur belirlemesi yönünden; Mahkeme dava konusu yapılan herbir boşanma sebebi hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak zorundadır (HMK m. 26/1).Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2016/19221 E. 2018/6740 K sayılı 28.05.2018 tarihli kararı) Buna göre; ilk derece mahkemesinin davacı kadının TMK.161 maddesindeki zina hukuki sebebine, 163 maddesindeki pek fena muamele veya onur kırıcı davranış ve genel boşanma sebebi olan TMK.166/1 maddesine dayalı boşanma talepleri hakkında ayrı ayrı karar vermesi doğru bulunmuştur. TMK'nun 166.maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir....

          UYAP Entegrasyonu