Katılma alacağı, yasadan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK’nun 227/1, 228/1, 232 ve 235/1 m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Somut olayda; taraflar 03.02.2012 tarihinde evlenmiş, 10.11.2017 tarihinde açılan boşanma davasında, TMK’nun 166/3 maddesi uyarınca verilen ve 04.01.2018 tarihinde kesinleşen anlaşmalı boşanma kararı gereğince boşanmışlardır. Taraflar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. TMK.nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma kararı verilebilmesi için, eşlerin boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki hususlarda anlaşmış olmaları gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasındaki boşanma davasının her ne kadar Dörtyol Aile Mahkemesi'nde görülmekte ise de yapılan yargılama sırasında Dörtyol Aile Mahkemesi'nin yetkisine itiraz edildiğini ve boşanma davasına bakmaya yetkili mahkemenin İskenderun Aile Mahkemesi olduğunu beyan etmelerine rağmen boşanma davasına bakan mahkemenin hatalı değerlendirmeyle yetki itirazının reddine karar verdiğini, mahkemenin kararının aksine yetikli mahkemenin İskenderun Aile Mahkemesi olduğunu, boşanma davasına bakan mahkeme yetkili olmadığından dolayı mal rejimi davalarını İskenderun'da açtıklarını, yetkisizlik kararını kabul etmediklerini, ayrıca bu mal rejimi dosyasında boşanma davasının neticesinin beklenilmesi ya da en azından yetki yönünden kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken yetki hususunun sonucu beklenmeksizin yetkisizlik kararı verildiğini, bu nedenlerle ilk derece...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2022 NUMARASI : 2021/989 ESAS - 2022/632 KARAR DAVA KONUSU : Karşılıklı Boşanma- Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların 1980 yılında evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının olduğunu, taraflar evlendikten sonra bir süre Ankara'da yaşadıklarını daha sonra Almanya'ya yerleştiklerini, davalının müvekkiline ve küçük kızına fiziksel şiddete varacak düzeyde baskı yaptığını, davalının ailesinin müvekkiline karşı kötü tutum sergilediğini, davalının önce evini ayırarak taşındığını daha sonra da mal varlığını elinden çıkarmak için başkalarına muvazaalı satışını gerçekleştirmek için Türkiye'ye döndüğünü, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek...
Aile Mahkemesinin 2021/538 Esas sayılı dosyası ile tekrar boşanma davası ve mal rejiminin tasfiyesi davası açıldığı, davalı T6'ın adına kayıtlı taşınmazları muvazaalı olarak davalılara devir ettiği, söz konusu devirlerin mal kaçırmak amacı ile yapıldığı belirtilerek muvazaalı işlemin iptali ile taşınmazların yeniden davalı Emine adına tesciline ve davaya konu Şanlıurfa İli Haliliye İlçesi Süleymaniye Mahallesi 4840 ada 4 parsel 1 nolu bağımsız bölüm ile Şanlıurfa İli Haliliye İlçesi Süleymaniye Mahallesi 4840 ada 3 parsel 1 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazların 3.kişiye devrini ve cebri icra yoluyla dahi satılmasını önleyici ihtiyati tedbir şerhinin konulmasını talep etmiştir....
Teymur ve davalı birlikte çalışmakta olup davalının bu hisseleri ve şirket adına kayıtlı araçları mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak devretme aşamasında olduğunu, davalı taraf ağırlıklı olarak ile Türk Ekonomi Bankası ve Garanti BBVA ile çalışmakta ve diğer bankalara ait hesap kartı ve kredi kartı kullandığını, davalı edinilmiş mallarda ve diğer mallardan elde ettiği kazancı bu bankalara yatırarak değerlendirmekte olup her türlü alım gelirinin edinilmiş mal paylaşım kapsamında olması nedeniyle tespit edilecek menkul değerin (hisse, senet, irat, tahvil, döviz, nakit para vs) edinilmiş mal paylaşımı kapsamında tasfiyesi gerektiğini, bu sebeple davalının tespit edilecek bankaların genel müdürlüklerine müzekkere yazılarak davalı taraf adına kayıtlı tüm mevduat, vadeli ve vadesiz hesap, döviz hesaplarının sorulmasını ve tüm banka hesaplarının yasal mal rejiminin sona erdiği tarihe kadarki hesap ekstrelerinin celbi ile talepleri doğrultusunda tasfiyesinin yapılmasını talep ettiklerini, davalı...
DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma ve Mal Paylaşımı KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; davanın kabulü ile 100.000 TL manevi, 25.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini, 20 adet 20'şer gram ağırlığında ziynet eşyalarının verilmesini, müşterek çocuk Murat Eren'in velayetinin tarafına verilmesini, 1000 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini dava ve talep etmiştir....
DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma ve Mal Paylaşımı KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; davanın kabulü ile 100.000 TL manevi, 25.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini, 20 adet 20'şer gram ağırlığında ziynet eşyalarının verilmesini, müşterek çocuk Murat Eren'in velayetinin tarafına verilmesini, 1000 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini dava ve talep etmiştir....
Birleşen kadının davası; zina hukuki nedenine dayalı boşanma davası niteliğindedir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
Cyb-5a Blok No:47 K:1 D:5 Merkez Elazığ adresinde bulunan konutun davacıya devredileceği ve bu konutun önceki ödemeleri ve ileriye dönük bütün ödemelerinin davalı tarafından yapılacağı hususundaki anlaşmanın onaylanmasına, tarafların birbirlerinden mal paylaşımına ilişkin olarak bir talepte bulunmayacakları ve yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücreti konusunda birbirlerinden talepte bulunmayacakları hususlarında anlaştıkları şeklindeki anlaşmanın onaylanmasına, tarafların anlaşmaları gereği; nafaka (tedbir-iştirak), boşanmanın eki niteliğinde maddi ve manevi tazminat, mal rejiminden kaynaklanan herhangi bir ekonomik hak (katkı, katılma ve değer artış payı alacağı da dahil olmak üzere), eşya (çeyiz, ziynet ve ev eşyası), yargılama gideri istemediklerini beyan ettiklerinden bu konularda karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı koca istinaf dilekçesiyle anlaşmalı boşanmaya ilişkin iradesinden rücu etmiştir....
Hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kadının davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve velayet yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 2013/509 esas, 2014/276 karar sayılı bozma ilamı ile: " Davacı-karşı davalı kadın öncelikle zina (TMK m.161) sebebine, olmadığı takdirde, evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK. m.166/1-2) dayalı olarak, davalı-karşı davacı erkek ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanarak boşanma davası açmıştır. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise. zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir....