Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının 40 yıldır evli olduklarını, müşterek 3 çocuklarının olduğunu, müvekkili ile eşinin fiilen ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğini sürdürmelerine imkan kalmadığını, davalının müvekkiline şiddet uyguladığını, davalı eşin müvekkiline karşı şiddet ve ilgisizliğinin arttığını, anlaşmazlığın temelinde davalı tarafın kusurlu davranışları ve müvekkilini hayat arkadaşı olarak görmemesinin yattığını, davalının eylemlerini müvekkiline silah çekmeye kadar vardırdığını, davalının emekli ikramiyesi olan 27.000,00 TL'yi de kendisine harcadığını, müvekkilinin davalının bu parayı nereye harcadığını öğrenemediğini, davalının hep kendi menfaatleri doğrultusunda hareket ettiğini, davalının evinin ve eşinin ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, müvekkilinin çocukları ile...

nun 161. maddesi uyarınca zina nedenine dayalı boşanma davasının REDDİNE, b)Davacı kadının; TMK.'...

Maddesi gereğince mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesinde veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde, mal rejiminin dava tarihinden geçerli olmak üzere sona ereceği, yine TMK 235. maddesi uyarınca mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş malların tasfiye andaki değerleriyle hesaba katılacağının belirtildiği, somut olayda taraflar arasındaki mal rejiminin boşanma dava tarihi olan 23/11/2010 tarihi itibariyle sona erdiği, sona erme tarihi itibariyle dava konusu aracın davalının malvarlığında bulunduğu, mal rejimi sona erdikten sonra ancak evlilik birliği devam ederken aracın satılmış olmasının davacının katılma alacağı hakkını etkilemeyeceği, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya, hakkaniyet ilkesine uygun olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine oybirliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Aile mahkemesinin 2013/792 E. ve 2014/753 karar sayılı ilamı ile boşandığını, bu kararın 16/03/2017 tarihinde kesinleştiğini, bu boşanma davası açıldığında davalının davacıya ait Mersin ili Yenişehir ilçesi, Menteş mahallesi 1 parselde bulunan evinden çıkmak istemediğini, bunun üzerine davacının evinden taşınmak zorunda kaldığını, davalının 2013- 2017 yılları boşanma davası sürerken ve davadan sonra da bu evde kalmaya devam ettiğini, boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte evin aile konutu olmaktan çıktığını, davalının herhangi bir hukuki ilişkiye bağlı olmaksızın evde oturmaya devam ettiğini, bu durumun mal paylaşımı için Mersin 4....

    kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak kaldırılmasına" şeklinde karar verilmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, hal böyle olunca davacı tarafın mal rejiminden kaynaklı pay oranının kaldırılacağından hareketle tedbir talebi istedikleri mal varlıklarını tasfiye etme riski oldukça yüksek olduğunu, dosyaya sundukları delillerden de anlaşılacağı üzere kusurlu eş olan davacının zina fiilini işlediği net bir şekilde ispatlandığını, müvekkilinin kişisel mal varlığından davacı eşin kişisel mal varlığına aktarılan mal varlıklarına haklı olarak ihtiyati tedbir koyulmasını talep ettiklerini, tüm haklı ileri sürdükleri deliller ve haklı nedenlere rağmen ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararının reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle hukuka aykırı bu ara kararın kaldırılarak belirttikleri mal varlıklarına ihtiyati tedbir kararı koyulmasını talep etme zarureti hasıl olduğunu bildirerek fazlaya ilişkin tüm talep ve dava...

    bir boşanma davası ve zina nedenine dayalı verilmiş bir boşanma kararı olmadığından TMK 236/2 maddesinin işbu davada uygulama imkanının olmayacağı, hal böyle olunca dava konusu taşınmazın muhtemel karar tarihine yakın değerinin yarısı üzerinden davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, kadının davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın öncelikle zina (TMK. md. 161) sebebine, olmadığı takdirde "evlilik birliğinin sarsılması" sebebine (TMK. md. 166/1-2) dayalı olarak, davalı-karşı davacı erkek ise "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanarak boşanma davası açmıştır. Zina, mutlak boşanma sebebidir....

      Yukarıda açıklananlar ışığında davacının dava dilekçesinin ekinde boşanma protokolünü mahkemeye sunmuş olması, boşanma davasındaki beyanları, boşanma kararının hüküm kısmı ve tarafların hiçbir zaman protokoldeki imzalarını inkar etmemiş olmaları, mahkemenin protokole göre boşanma kararı verilmesi dikkate alındığında, boşanma dava dosyasındaki bu belge ve beyanların mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğu; böylece, görülmekte olan davada kesin delil niteliğini taşıdığı ve ayrıca davacının bu ikrarına rağmen eldeki davayı açarak dürüstlük kuralına aykırı davrandığı ve bu durumun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu değerlendirilmekle davalı kadının istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve bu konuda yeniden hüküm kurulurak, davacının açmış olduğu mal rejimine yönelik davanın reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

        Yukarıda açıklananlar ışığında davacının dava dilekçesinin ekinde boşanma protokolünü mahkemeye sunmuş olması, boşanma davasındaki beyanları, boşanma kararının hüküm kısmı ve tarafların hiçbir zaman protokoldeki imzalarını inkar etmemiş olmaları, mahkemenin protokole göre boşanma kararı verilmesi dikkate alındığında, boşanma dava dosyasındaki bu belge ve beyanların mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğu; böylece, görülmekte olan davada kesin delil niteliğini taşıdığı ve ayrıca davacının bu ikrarına rağmen eldeki davayı açarak dürüstlük kuralına aykırı davrandığı ve bu durumun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu değerlendirilmekle davalı kadının istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve bu konuda yeniden hüküm kurulurak, davacının açmış olduğu mal rejimine yönelik davanın reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

          , bir mal grubundan diğer mal grubundaki bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkı sağlanması sebebi ile yapılacak değişken denkleştirmede söz konu mal değerindeki artışlar ve azalmaların da dikkate alınması gerektiğini belirterek, mal rejiminin tasfiyesi sonucu fazlaya ilişkin hak ve alacakları ile ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00- TL....

          UYAP Entegrasyonu