Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/88 ESAS- (ARA KARAR) DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Yasal Mal Rejiminden Kaynaklanan) KARAR : Nizip 3....

Bu bölümün ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci ayırımları; sırasıyla “Edinilmiş Mallara Katılma”, “Mal ayrılığı”, "Paylaşmalı Mal Ayrılığı” veMal Ortaklığı” başlıklarını taşımaktadır. Söz konusu bölüm ve ayırımların altında yer alan bir çok kanun maddelerinde de “mal” ya da “malvarlığı” tabiri kullanılmıştır. Nitekim, 219. maddede “Edinilmiş Mallar”, 220. maddede “Kişisel Mallar” ve 222/2. madde de “Paylı Mülkiyete Konu Mallar” hakkında düzenleme getirilmiştir. Başlık ya da kanun maddelerindeki, “mal” tabirinden, eşlerin sahip oldukları mal rejiminin tasfiyesi davalarına konu edilebilecek ve ekonomik değeri bulunan taşınır-taşınmaz varlıkların tamamı anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla, “mal” tabirinden, sayın çoğunluğun bozma gerekçesinde belirttiği gibi, sadece boşanmanın feri niteliğindeki nafaka, maddi-manevi tazminat istekleri ile feri niteliğinde bulunmayan ev ve çeyiz eşyaları anlaşılmamaktadır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikli olarak davaların ayrılarak tefrik edilmesini, kusurlu olan taraf davacı olduğundan, kusurlu olan tarafın boşanmayı isteyemeyeceği açık olduğundan boşanma davasının, maddi ve manevi tazminat ve tedbir nafakası ve diğer nafaka taleplerinin, mal paylaşımı davasının ve tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme 23/05/2018 tarihli celsede davacının açmış olduğu mal rejiminin tasfiyesine yönelik davanın boşanma dava dosyasından tefriki ile ayrı bir esas üzerinden görülmesine karar verilmiştir. Mahkeme tefrik kararı sonrası 05/06/2018 tarihli tensip kararı ile "Davacı tarafa, davaya esas olan eksik yargılama harçlarını ikmal etmesi için HMK.nun 120/2....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikli olarak davaların ayrılarak tefrik edilmesini, kusurlu olan taraf davacı olduğundan, kusurlu olan tarafın boşanmayı isteyemeyeceği açık olduğundan boşanma davasının, maddi ve manevi tazminat ve tedbir nafakası ve diğer nafaka taleplerinin, mal paylaşımı davasının ve tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme 23/05/2018 tarihli celsede davacının açmış olduğu mal rejiminin tasfiyesine yönelik davanın boşanma dava dosyasından tefriki ile ayrı bir esas üzerinden görülmesine karar verilmiştir. Mahkeme tefrik kararı sonrası 05/06/2018 tarihli tensip kararı ile "Davacı tarafa, davaya esas olan eksik yargılama harçlarını ikmal etmesi için HMK.nun 120/2....

    İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların boşanma davasında protokol ile mal paylaşımı yapılsa da, evlilik boyunca iki adet ev alındığını, alınan evlerden boşanma aşamasında borçsuz olanı davalının aldığını, müvekkilinin ise evin taksitlerini davalı ödeyeceğini beyan ettiğinden yanıltılarak borçlu evi aldığını, ancak boşanmadan sonra müvekkiline kalan evin icra yoluyla satıldığını, davalının müvekkilini yanılttığını, müvekkilinin mağdur olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur. C....

      Aile Mahkemesinde boşanma davalarının devam ettiğini, ayrıca ... 6. Aile Mahkemesinde Aile konutu şerhi istemli dava açıldığını, söz konusu davalarda muvazaa nedeniyle iptalini istediği ve halen oturmakta olduğu ... ili, ... Mimarsinan ilçesi, ... ada ... parsel, A-5 blok 9. Kat 20 bağımsız bölümün mal rejimi paylaşımı da tarafından istendiğini, açtığı davada davalı sıfatı görünen kişilerin de alıcı ...'in gerçek alıcı olmayıp, eşi ... ile muvazaa anlaşması yapıp taşınmazı mal rejimi dışına çıkartmak ve elden kaçırtmak için anlaştığını, sözleşmede taraflar ... İnşaat ve ... olmasına rağmen, ...'nın Emay İnşaat'a kalan bakiye borcu ödeyerek sözleşmede alıcı görünen ...'nın borcunu kapatıp, taşınmazı sözleşmede ödenen tutarın altında yani gerçek değerinin altında satıcı ......

        Davalı ..., iddiaların doğru olmadığını, davacı ile boşanırken sözlü olarak mal paylaşımı hususunda anlaştıklarını ve bu mal paylaşımına göre hareket edildiğini, taşınmazın satışının davacının bilgisi dahilinde, muvafakati alınarak yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davacı ile akraba olduğunu ve davacının satımdan haberi olduğunu, yolu olmayan yeri kendi yerine yakın olduğu için ineklerini satıp eldeki imkanlarla bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın davacı ve davalı ...’in boşanmalarından sonra davalı ...’ye temlik edildiği, bedelin davacıya ödendiğinin ispat edilemediği, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, davalıların istinaf talebi Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/763 KARAR NO : 2022/1341 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SERİK AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2020 NUMARASI : 2020/90 ESAS-2020/249 KARAR DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 06/06/2019 günü evlendiklerini, evlendikten sonra davalının sürekli olarak müvekkiline oturdukları evi kendi üzerine yapmasını bunun bir güven göstergesi olacağını söyleyerek müvekkilini kandırdığını ve müvekkilinin de davalı eşine güvenerek 24/06/2019 günü Gedik Mah. 120 ada 509 parsel sayılı taşınmazı bedelsiz olarak eşinin üzerine devrettiğini, ancak bu devir gerçekleştikten sonra herşeyin bir anda değiştiğini ve davalının asıl niyetinin sadece bu evi almak olduğunun ortaya çıktığını, tapu devrinden...

          Hukuk Dairesinin ve Dairemizin uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşlerin arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesinin ve buna bağlı alacak davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi ilkesi gereğince (6100 sayılı HMK mad. 30) bekletici mesele yapılmalıdır. Henüz mal rejimi davası derdest iken açılan ve devam eden boşanma davasının bulunması halinde, boşanma davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği hususu öteden beri Yargıtay 8. Hukuk Dairesince ilke olarak kabul edilmektedir. (Yargıtay 8....

          O halde, boşanma kararı ile hüküm altına alınan manevi tazminatın edinilmiş mal olarak kabulü ile davalı yararına ve onun edinilmiş malının borcuymuş (pasifiymiş) gibi hesaptan düşürülmesine zaten olanak bulunmamaktadır. Şu gerçek olguyu da saptamakta yarar vardır. Her şeyden önce eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. TMK'nun 219/1. fıkrasında; yer alan “… bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleri…” ibaresi ile aynı Kanun'un 231/1. fıkrasındaki, “…bu mallara ilişkin borçlar…” tanımı birlikte gözetildiğinde mal rejiminin sona erdiği tarihte eşlerin mal varlıkları arasında maddi ve manevi tazminat diye bir mal mevcut bulunmamaktadır. Çünkü maddi ve manevi tazminat ancak boşanma kararının kesinleştiği tarihte belirginleşmektedir....

            UYAP Entegrasyonu