Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Mal Paylaşımı DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 24.03.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedellerinin tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Mal Paylaşımı-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Temyiz eden davalı-karşı davacıdan 15.60 TL. temyiz peşin harcının alınmadığı görülmektedir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Davacı-davalı kadından 60.00 TL. temyiz başvuru harcının alınmadığı görülmektedir....

        Bir eşin bütün mallarının aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerekir (TMK 222. m). Artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm(rayiç) değerleri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m)....

        Davalı kadının kanıtlanan davranışları zina değil, Türk Medeni Kanununun 185.maddesindeki sadakat yükümlülüğüne aykırı “güven sarsıcı davranış” niteliğindedir. Zina nedeniyle boşanmaya neden olma, neden olan kişi için hem toplumsal statü ve moral, hem de hukuksal olarak ağır sonuçlar doğuran bir olgudur. Türk Medeni Kanununun 236/2.maddesi zina nedeniyle boşanma durumunda zinayı; zina yapan eşin edinilmiş mallara katılma rejiminde hesaplanacak katılma alacağının azaltılmasına hatta tümüyle kaldırılmasına yol açabilecek bir kusurlu davranış olarak kabul etmiştir. Açıklanan gerekçelerle; yerel mahkemenin davaya “zina nedenli olarak" kabulüyle boşanmaya karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ve bu nedenle de bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle, değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava dilekçesinde davalının edinilmiş mallara katılma hakkının ortadan kaldırılmasını istediği, 15.01.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında da zina nedeniyle tam kusurlu eşin edinilmiş mallara katılma alacağının ortadan kaldırılmasını talep ettiği, hem Almanya'da hem de Türkiye'de açılmış boşanma davasının olduğu, Mahkemece boşanma davasının mal rejiminin tasfiyesi için bekletici mesele yapması gerektiği, davacının dava dilekçesi ve ön inceleme duruşmasında davalının alacak hakkının ortadan kaldırılmasını istemiş ise de davacının mal rejiminin tasfiyesi ya da tasfiye nedeniyle alacak talebinde bulunmadığı, Mahkemece davalı adına yapılan sorgulamada mal tespit edilemediği, taraflarca da davalı adına kayıtlı herhangi bir mala ilişkin açıklama yapılmadığı, davacının üzerine kayıtlı taşınmazlar yönünden davalının katılma alacağının ortadan kaldırılması isteğinde bulunulduğu, davalı adına kayıtlı...

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini tarafların Giresun Aile Mahkemesinin 2016/797 Esas numaralı dosyasında müvekkilinin davacısı olduğu TMK'nın 161. maddesi kapsamında zina nedenine dayalı boşanma davası olduğunu ve yürütülen yargılama neticesinde davalı Esra Gündoğan'ın zina eylemini gerçekleştirdiği sabit görüldüğünü ve davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiğini, TMK'nın m. 236/2 fıkrası ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatları gereği boşanmanın özel boşanma sebebi olarak zina veya hayata kast nedenine dayalı olarak gerçekleşmiş olması halinde eşin katılma alacağının tümüyle kaldırılmasına veya azaltılmasına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle davacının katılma alacağının olduğunu kabul etmemekle birlikte aksi halde dahi boşanma zina nedenine dayalı olarak gerçekleştiğinden katılma alacağına ilişkin talebin reddi gerektiğini, bahse konu aracın ve evlerin müvekkilinin ekonomik durumunun kötüye gitmesi, kredileri...

            Davalılardan ..., davacının aciz belgesi ibraz etmediğini, taşınmazın ilk önce kendisi tarafından emekli ikramiyesi ile satın alındığını ve borçlu eşi adına tescil ettirdiğini, daha sonra boşandıklarını ve aralarındaki mal paylaşımı sonucu taşınmazın kendisine kaldığını, iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, diğer davalı cevap vermemiştir. Mahkemece davalıların karı koca olmaları nedeniyle davanın kabulüne ve taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun takip dosyasındaki davacı alacağını ve ferilerini karşılayacak oranda iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılardan.... tarafından temyiz edilmiştir....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin en son 28.10.2020-29.10.2020 tarihleri arasında başka kadınlarla otelde konakladığı, bu durumda, zina için öngörülen altı aylık sürenin son eylem tarihi olan 28.10.2020 tarihinden başlayacağı, zina hukuki sebebine dayanan boşanma davasının kabulü koşullarının oluştuğu, ancak, İlk Derece Mahkemesince davacının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, davanın terditli açılan bir dava olmayıp, 166 ncı maddeye dayalı boşanma hükmünün taraflarca istinaf edilmemesi nedeni ile kesinleştiği ve taraflar arasındaki evlilik birliğinin bu kesinleşme nedeni ile sona erdiği, bu nedenle davacı kadının zina hukuki nedenine dayalı boşanma davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerektiği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına...

                Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve deliller, gerek boşanma gerekse eldeki dosya kapsamı karşısında, tarafların boşanmalarına ilişkin Bodrum Aile Mahkemesi'nin 2018/838- 893 esas ve karar sayılı kesinleşen kararı ile kararın eki sayılan ve tasdikine karar verilen 24/09/2018 tarihli protokolde yukarıda da açıklandığı üzere "...taraflar ortak malların ve kişisel eşyaların paylaşımı konusunda tam bir mutabakat içindedir", III/2. maddesinde de, "müşterek edinilmiş menkul yada gayrimenkul mevcut değildir." şeklinde ibare bulunduğu, bu ibarenin mal rejiminin tasfiyesi bakımından bir düzenlemeyi içerdiği, az yukarıda yazılı olduğu üzere tarafların boşanma davasının 23/10/2018 tarihli oturumunda protokol altındaki imzaların kendilerine ait olduğu, duruşmada davacı kadının ayrıca "edinilmiş mal" talebinin bulunmadığı şeklindeki beyanları dikkate alındığında, taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili protokolde düzenleme yapıldığı, mahkeme huzurunda da tekrarlanan...

                UYAP Entegrasyonu