WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, vekalet akdinden kaynaklı, vekalet ücret alacağı istemlidir. Davacı vekili; davacı avukatın, davalı adına boşanma ve mal tasfiyesi davası ile bu davaya karşı açılan davayı takip ettiğini, ancak davalının haksız yere davacı avukatı azlettiğini ileri sürerek boşanma davası yönünden 4.000,00 TL bakiye akdi vekalet ücreti, 4.080,00 TL karşı yan vekalet ücreti, mal rejimi davası yönünden 500,00 TL akdi ve 500,00 TL karşı yan vekalet ücretleri, karşı dava yönünden 4.080,00 TL akdi ve 4.080,00 TL karşı yan vekalet ücreti, danışma görüşme tutanağı gereğince de 450,00 TL danışma ücretinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2020/537 ESAS - 2021/336 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Zina Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, davacı tarafından istinaf incelemesinin duruşmalı yapılması istenmiş ise de, 6100 sayılı HMK’nin 353. maddesi gereğince tahkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların TMK 161. Maddesi, olmadığı takdirde TMK.nun 162. Maddesi gereğince boşanmalarına, davacı lehine 30.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat ile aylık 1.500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, ziynet eşyaları bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2017/857 ESAS - 2021/992 KARAR DAVA KONUSU : Tanıma Ve Tenfiz KARAR : Yukarıda mahkemesi, karar tarihi, esas-karar sayısı, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Federal Almanya Bergisch Gladbach Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/12/2015 tarih ve 34 XX 227/15 sayılı 14/12/2015 tarihinde kesinleşen boşanma kararının mal paylaşımı ve tazminatlar kısmının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

ve dava etmiştir....

Tüm dava dosyası, taraflarca gösterilen ve toplanan tüm deliller, İlk Derece Mahkemesince verilen karar, karar gerekçesi, davalı erkeğin istinaf başvuru nedenleri birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında anlaşmazlık olduğu, davalı erkeğin; kadının çalışmasını istemediği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, hastalığında maddi ve manevi olarak yanında olmadığı, destek olmadığı, erkeğin kusurlu bu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurlu olmadığı, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın, belirlenen kusur durumunun, kadın tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesince açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin karar ve karar gerekçesinin, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, boşanmaya neden ola olaylarda kusur durumu dikkate alındığında, sabit geliri ve mal varlığı olmadığı anlaşılan davacı kadın lehine TMK'nun 169- 175 maddeleri uyarınca tedbir/ yoksulluk...

Affedilen ve en azından hoşgörü ile karşılanan davranışlar boşanma davalarında eşlere kusur olarak yüklenemez. Ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller bulunmamaktadır. Davada, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelden sarsılma unsuru gerçekleşmemiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; tarafların ortak mirasbırakanları Hikmet Maner'in 1079 ada 14 parseldeki 9 nolu bağımsız bölümü 1982 yılında evlat edindiği kardeşi Salahettin'in oğlu (davacı Gülay'ın kardeşi;davacı Kerem'in dayısı) olan davalı Selçuk'a 24.06.2003 tarihli satış suretiyle temlik ettiği, 1931 doğumlu olan murisin 15.02.2011 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davalı ile 1991 yılında evlat edindiği kardeşi Salahettin'in kızları Gülçin (Gülçin' in 2002 yılında ölümü ile oğlu davacı Kerem) ve davacı Gülay'ın kaldıkları anlaşılmaktadır. Davalı asil, temyiz dilekçesinde, eşi olan müdahil ile aralarındaki boşanma ve mal paylaşımı davası nedeniyle ondan mal kaçırmak için eldeki davayı açtırdığını ve davayı kabul ettiğini ancak asli müdahil ile anlaşmalarına rağmen davacıların davadan feragat etmeyerek davacılar tarafından aldatıldığını, iradesinin fesada uğratıldını ve kabulün gerçek iradeyi yansıtmadığını ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur....

      Katılma alacağı, yasadan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK’nun 227/1, 228/1, 232 ve 235/1 m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Somut olayda; taraflar 03.02.2012 tarihinde evlenmiş, 10.11.2017 tarihinde açılan boşanma davasında, TMK’nun 166/3 maddesi uyarınca verilen ve 04.01.2018 tarihinde kesinleşen anlaşmalı boşanma kararı gereğince boşanmışlardır. Taraflar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. TMK.nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma kararı verilebilmesi için, eşlerin boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki hususlarda anlaşmış olmaları gerekir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasındaki boşanma davasının her ne kadar Dörtyol Aile Mahkemesi'nde görülmekte ise de yapılan yargılama sırasında Dörtyol Aile Mahkemesi'nin yetkisine itiraz edildiğini ve boşanma davasına bakmaya yetkili mahkemenin İskenderun Aile Mahkemesi olduğunu beyan etmelerine rağmen boşanma davasına bakan mahkemenin hatalı değerlendirmeyle yetki itirazının reddine karar verdiğini, mahkemenin kararının aksine yetikli mahkemenin İskenderun Aile Mahkemesi olduğunu, boşanma davasına bakan mahkeme yetkili olmadığından dolayı mal rejimi davalarını İskenderun'da açtıklarını, yetkisizlik kararını kabul etmediklerini, ayrıca bu mal rejimi dosyasında boşanma davasının neticesinin beklenilmesi ya da en azından yetki yönünden kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken yetki hususunun sonucu beklenmeksizin yetkisizlik kararı verildiğini, bu nedenlerle ilk derece...

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2022 NUMARASI : 2021/989 ESAS - 2022/632 KARAR DAVA KONUSU : Karşılıklı Boşanma- Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların 1980 yılında evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının olduğunu, taraflar evlendikten sonra bir süre Ankara'da yaşadıklarını daha sonra Almanya'ya yerleştiklerini, davalının müvekkiline ve küçük kızına fiziksel şiddete varacak düzeyde baskı yaptığını, davalının ailesinin müvekkiline karşı kötü tutum sergilediğini, davalının önce evini ayırarak taşındığını daha sonra da mal varlığını elinden çıkarmak için başkalarına muvazaalı satışını gerçekleştirmek için Türkiye'ye döndüğünü, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek...

      UYAP Entegrasyonu