WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/147 Esas ve 2009/163 Karar sayılı boşanma dava dosyasının mahkemesinden getirtilmesi, 2- Taraflar arasında boşanma davası sırasında dava konusu mesken ve aracın paylaşımı ile ilgili yapıldığı bildirilen ve dosya arasında bulunmayan protokolün taraflardan istenmesi, dosya arasına konulması, eksikliklerin tamamlandığının mahkeme hakimi tarafından denetlenmesi ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 09.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında sadece boşanmaya ilişkin hüküm bölümü tanınmış, taşınmazın paylaşımı yönündeki kararın tanınmasına yönelik istek reddedilmiştir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 50/1 ve 59. maddeleri gereğince, hüküm mal paylaşımı yönünden Türk Mahkemesince tanınmadığından icra edilebilecek, kesin hüküm veya kesin delil oluşturabilecek nitelikte değildir. Bu ilkelerin mahkemece gözardı edilmesi olanağı yoktur. Tenfizine karar verilen yabancı ilamlar Türk Mahkemelerinden verilmiş ilâmlar gibi icra olunur. ( MÖHUK. m. 57/1). Bundan ayrı "Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak edilebilmesi yabancı ilamın temyiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. (MÖHUK. m. 58/1)."...

      Aile Mahkemesi'nin 2015/289 esas sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandığını, boşanma protokolünde tarafların birbirinden katılım alacağı, katkı payı alacağı ve mal paylaşımı talepleri olmadığını beyan ettiklerini, davacının protokol ve boşanma davasındaki beyanlardan haberdar olduğunu, davacının davayı kaybetme ihtimali olduğunu bildiği için kısmi dava açtığını ve harca esas değer olarak 10.000- TL değer gösterdiğini, tasfiye davasında hakimin davalının boşanma davasındaki beyanları nedeniyle tanık dinlemekten vazgeçtiğini ve dosyayı incelemeye aldığını, davacının kaybedeceğini bildiği davayı açtığını ve ısrarla takip ettiğini, bu nedenle azlin haklı olduğunu, azil haklı olduğundan ücret talep edilemeyeceğini ücret sözleşmesi muayyen bir bedeli içermediğinden geçersiz olduğunu, harcı ödenmiş dava değerinin 10.000- TL olduğunu, Avukatlık Kanunu 164....

      2017/ 1324 Esas- 2017/ 1282 Karar sayılı boşanma davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Ayrıca boşanmanın feri niteliğinde olmayan tescil ve mal rejiminden kaynaklı alacak davası da mevcuttur. İlk derece mahkemesince mal rejimine ilişkin davanın son celse ara kararı ile dosyadan tefrikine karar verilmiş, daha sonra açık duruşmaya son verilerek boşanma ve ferilerine ilişkin karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında kısa karar ile hüküm arasında çelişki yoktur. Mal rejimine ilişkin davalar yönünden boşanma kararının kesinleşmesi bekletici mesele yapılmak zorunda olduğundan usulüne uygun harcı yatırılarak açılan mal rejimi davasının dosyadan tefrikine karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı erkeğin tefrike yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

      Dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Ayrıca boşanmanın feri niteliğinde olmayan tescil ve mal rejiminden kaynaklı alacak davası da mevcuttur. İlk derece mahkemesince mal rejimine ilişkin davanın son celse ara kararı ile dosyadan tefrikine karar verilmiş, daha sonra açık duruşmaya son verilerek boşanma ve ferilerine ilişkin karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında kısa karar ile hüküm arasında çelişki yoktur. Mal rejimine ilişkin davalar yönünden boşanma kararının kesinleşmesi bekletici mesele yapılmak zorunda olduğundan usulüne uygun harcı yatırılarak açılan mal rejimi davasının dosyadan tefrikine karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı erkeğin tefrike yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

      Yerel mahkemece davacının taşınmazlara yönelik talebinin HMK. 31 madde gereğince açıklatılması gerekmekle birlikte; Davacı yanın taşınmaza ilişkin 1/2 hisse tapu iptali ve tescil talebine ilişkin iddia ve talepleri nazara alınarak evlilik birliği içinde edinilen davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulduğu, kişisel mal, kişisel mal yerine geçen mal gibi tüm iddia ve savunmaların yargılama sürecinde değerlendirileceği, HMK.nun 396. maddesine göre, durum ve koşulların değiştiğinin sabit olması halinde ihtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasının talep edilebileceği gözetildiğinde, usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararına karşı istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : 1- Bakırköy 10....

        Aile Mahkemesi TARİHİ :05.05.2014 NUMARASI :Esas no:2013/603 Karar no:2014/330 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikle bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilememiştir. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru davada gerçekleşmemiştir. Bu durumda açılan davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....

          Noterliği’nin 22/1996 yevmiye numaralı ve 25.01.1996 tarihli vekaletname ile katılanın vekili olarak yetkilendirildikleri, katılanın boşanma ve boşanmadan kaynaklanan mal paylaşımı, tazminat ve nafaka davaları açıp sonuçlandırmak, mahkemece verilen kararları gereği hükmedilecek meblağı icra yoluyla tahsil etmek üzere katılanın vekilliğini üstlenip, ücret ve masraf olarak çeşitli tarihlerde 27.000 Alman Markı ve 460 Avro aldıkları halde, belirtilen bu davaların sonucunda hükmedilen nafaka ve tazminat alacaklarına dair ilamlara istinaden alacaklı katılan vekilleri sıfatıyla yürüttükleri takiplerde; Avukat ... tarafından Şişli 4. İcra Müdürlüğünün 2003/14211 sayılı dosyasındaki takipte 23/02/2004 tarihinde tahsil edilen 16.316 ve Şişli 4....

            üzülmesine sebep olunması ve evin tüm işinin davacıya bırakılmasından kaynaklı sorunlu geçtiğini, bu sorunlu sürecin evliliğin başında lösemi hastası olduğunu öğrenen davacının sağlığını da olumsuz etkilediğini belirterek boşanma, aylık 750,00TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00TL manevi tazminat ve dilekçede belirttikleri ve davalı tarafından alınan ziynetlerin aynen iadesi olmaz ise bedeli olan 23.181,00- TL'nin, davacının çeyiz eşyalarının karşılığı 9.850,00- TL nin öncelikle nakden iadesi bu mümkün olmaz ise eşyaların aynen iadesi ve 34 XX 380 plakalı evlilik sonrası edinilen arabanın mal paylaşımı gereği 1/2 sinin değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiştir....

            UYAP Entegrasyonu