Tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına ve fer'ilerine ilişkin hüküm, davada Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelden sarsılma unsuru gerçekleşmediğinden davanın reddi gerekirken boşanmalarına karar verilmesi nedeniyle bozulmuş, davacı kadın karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Ancak karar düzeltme talebinin incelenmesinden önce, Yargıtay'a hitaben gönderilen 03.02.2017 tarihli dilekçeden tarafların boşanma ve mali sonuçları konusunda aralarında protokol düzenledikleri anlaşılmış, bu protokol dikkate alınarak, taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle sonucu uyarınca karar verilmek üzere davacının karar düzeltme talebinin kabulüne, dairemizin 28.03.2016 tarihli kısmen bozma ilamının boşanmaya yönelik ikinci bendinin kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Vasıflandırmayı “lex fori” ilkesine göre ve mal rejimini tasfiyesinin bir aile hukuku ilişkisi olarak yaptığımızda; Türk Hukuku bakımından karşımıza bir “ön sorun” çıkmaktadır. Bu ön sorun ise evlilik mallarının tasfiyesi için “evliliğin sona ermiş” olmasının (TMK m.225) gerekmesine ve tarafların evliliği yabancı mahkeme boşanma kararıyla sona ermiş olduğundan, “yabancı mahkeme boşanma ilamının tanınması” sorunudur. Ne var ki, yabancı mahkeme boşanma ilamının Türk Mahkemesince tanınması işlemine başvurulmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, yapılacak işlem, HMK 165. madde uyarınca davacıya yabancı mahkeme boşanma ilamının Türk Mahkemesince tanınması için dava açmak üzere süre verilmesi, açıldığında sonucunun “bekletici sorun” yapılması; tanıma ilamı sunulduğunda; evlilik malına tasfiyesine ilişkin yabancı mahkeme kararı bölümünün de tanınmasına karar verilmesi olmalıdır....
Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer." hükmüne göre mal rejiminin sona erdiği tarihin 10.09.2013 olduğunu, TMK.nun 235. maddesine göre de "mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar.", İstanbul Anadolu 17....
Protokole yönelik yukarıdaki açıklamalar ışığında boşanma davasında davalı olan kadınının boşanmanın fer'ilerinden olan maddi, manevi tazminat vb. açıkça feragat ettiği sabit ise de, mal rejiminin tasfiyesine konu olan evlilik birliği içinde edinilen taşınır veya taşınmazlardan kaynaklanan haklarından ve ziynet talebinden feragat ettiği kabul edilemez. Anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenlemelerin bulunması ve bu yöndeki anlaşmanın geçerli olabilmesi için düzenlemenin mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olduğunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde tek tek ve ismen sayılmak suretiyle açıkça belirlemiş olmaları gerekir. Uyuşmazlık konusu protokolün bu haliyle TMK 226 ve 226/1 maddesi uyarınca eşlerden birinin diğerinde bulunan ziynetlerin talebini ve mal rejiminin tasfiyesini de kapsamadığı görülmekte bulunan dava yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır....
Davacı kadının Zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulüne olmadığı takdirde Temelden Sarsılma nedeniyle boşanmaya karar verilmesi isteğiyle yapılan istinaf başvurusunun incelenmesinde; Dava, kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina hukuksal nedenine, olmadığı takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinde düzenlenen temelden sarsılma nedenine dayalı boşanma davası olup davacı kadın eşinin bir başka kadınla kendisini aldattığına yönelik iddiasını whatsap mesajlarına ve tanık Hilmi Aydoğdu'nun beyanına dayandırmıştır. Davacı tarafından dosyaya sunulan whatsap mesajları davalı erkek tarafından cevap dilekçesiyle ve 25.11.2019 tarihli dilekçeyle reddedilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların yerinde olmadığını, tarafların Almanya Mahkemelerinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, karşı tarafın itiraz etmemesi nedeniyle kararın kesinleştiğini, açılan davanın haksız olduğunu, Almanya'daki boşanma kararında boşanmanın mali sonuçlarını kapsar şekilde karar verildiğini, belirterek haksız ve mesnetsiz davanın ve taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda: "davanın reddine " karar verilmiştir. Davacı vekili; boşanmanın anlaşmalı olarak gerçekleşmediğini, boşanmanın eki sayılan bir protokolün olmadığını, davalı ile aralarında boşanma tazminat ve mal paylaşımı konularında yapılan bir anlaşma olmadığını, dosya kapsamından davalının kusurlu olduğunun ispat edildiğini, beyanla kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2020 NUMARASI : 2018/1029 ESAS, 2020/789 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat)|Velayet (Velayetin Düzenlenmesi)|Kişisel Eşyanın İadesi|Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Van 1.Asliye Hukuk Mahkemesi 22/12/2020 Tarih, 2018/1029 Esas, 2020/789 Karar Sayılı sayılı ilamı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş HMK 352 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, davalının alkol ve kumar bağımlılığı olduğunu ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelden sarsılmış olması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline bırakılmasına, yoksulluk ve iştirak nafakasına, malların tasfiye edilerek...
Aile Mahkemesinin 2016/474 Esas sayılı dosyası ile boşanma ve mal paylaşımı davası açtığı, davacının iş bu davasından 08.11.2017 tarihinde feragat ettiği, Mahkemece 18.12.2017 tarihinde feragat nedeni ile davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, feragatin davaya son veren bir taraf işlemi olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu, davacının Antalya 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal paylaşımı KARAR Davacı tarafın delillerinden olan ... 1. Aile Mahkemesi'nin 29.07.2011 tarih, 2010/1358 Esas ve 2011/1118 Karar sayılı dava dosyasının incelendikten sonra iade edilmek koşuluyla Mahkemesi'nden getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın Yerel Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 10.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İstinaf Sebepleri Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki eğitim düzeyi çok farklı olup müvekkilinin davalı tarafından yanıltıldığını, müvekkilinin hukuka ve hakkaniyete aykırı mal ayrılığı sözleşmesini baskı altında imzaladığını, mal ayrılığı sözleşmesinin orantısız olduğunu ve davalının kötü niyetli davrandığını, müvekkilinin mal ayrılığı sözleşmesinin sonuçlarından davalının 06.10.2020 tarihinde boşanma davası açması ve müvekkilinin de boşanmaya cevap vermek için bir avukata danışması üzerine öğrendiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. C....