Özel boşanma sebepleri ise kendi içinde mutlak özel boşanma sebepleri (zina md. 161; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış md. 162, suç işleme md. 163 ve son olarak terk md. 164) ve nispi özel boşanma sebepleri (haysiyetsiz hayat sürme md. 163 ve akıl hastalığı md. 163) şeklinde ayrıma tâbidir. Bu ayrımların asıl önemi; hâkimin, somut olayda evliliğin çekilmez hâle gelip gelmediğini incelemesinin gerekip gerekmediği noktasında kendini gösterir. 3. Kanun koyucu özel mutlak boşanma sebepleri konusunda belirli bir olayın gerçekleşmesi şartını aramıştır. Özel mutlak boşanma sebebine dayalı bir davada "kanunun aradığı belli şart" gerçekleştiği takdirde artık hâkim, genel boşanma ve özel nispi boşanma sebebine dayalı davaların aksine "evliliğin çekilmez hâle gelip gelmediğini" incelemeksizin boşanma kararı vermek zorundadır. Zira kanun koyucu; özel mutlak boşanma sebeplerinden birinin varlığı hâlinde, ortak hayatın çekilmez hâle geldiğini kabul etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı kadın 12.09.2012 tarihinde Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı olarak bağımsız tedbir nafakası davası açmış, davacı erkek ise terk ihtarını 05.11.2012 tarihinde talep etmiştir. Davalı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı davasının açılmasından itibaren dört aylık ayrılık süresi geçmeden terk ihtarına muhatap olan kadının ortak konuta dönmesi beklenemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki uyuşmazlık asıl dava terk nedenine dayalı boşanma, birleşen dava ise tedbir nafakası isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2022 NUMARASI : 2022/198 ESAS, 2022/446 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacının dava dilekçesinden özetle; Resmi nikahlı evli olduğu davalı eşinin 15/10/2009 tarihinde birlikte olduğu evi terk ederek bir başkası ile evlilik sürdürmek amacıyla evi terk ettiğini, sebebinin ise kaza sonucunda tek ayağının kesilmesi sonucu özürlü kalması ve astım hastalığına yakalanması sebebiyle evi terk ettiğini, bir daha eve gelmediğini, geçimini zor sağlanan oğlunun yanında kalmaya başladığını, Yapalak köyündeki evin anahtarını alarak tamamen dışarıda kalmasına sebep olduğunu, sakat ve hasta olması nedeniyle çalışmasının ve evi...
Birleşen davanın reddi açısından: Geçimsizliğe sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin kusursuz olduğu, tam kusurlu kadının boşanma hakkı elde edemeyeceği, birleşen davanın reddinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kadın için verilen tedbir nafakası miktarı ve yoksulluk nafakası verilmemesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tam kusurlu kadın lehine yoksulluk nafakası verilmemesinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1246 KARAR NO : 2021/1085 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2019/302 ESAS 2021/262 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası)|Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Adı geçen dosyada terk edenin kadın değil erkek olduğu kabul edilmiştir. Yine kadın tarafından açılan Yeşilova Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/67 esas sayılı dosyasındaki tedbir nafakası davasına karşı erkek tarafından TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma davası açılmış ve bu davada da evi terk edenin koca olduğu kadının ayrı yaşamakta haklı olduğuna karar verilerek erkeğin boşanma davası reddedilmiştir. Yukarıda bahsi geçen davalardan sonra tarafların bir araya gelmedikleri ilk açılan dava tarihi olan 2010 dan beri tarafların ayrı yaşadıkları anlaşılmıştır. Daha önce erkek tarafından açılan boşanma davalarında erkeğin kusurlu olduğu tespit edilerek erkeğin her iki davası da reddedilip kusuru kesinleştiğine göre, evi terk ederek ayrı yaşamaya başlayan, ilk davayı açmak suretiyle de ayrılık sürecini başlatan erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmakla kadının davasının kabulüne karar vermek gerekirken reddi hatalı olmuştur....
Davacı tarafından müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 2000'er TL önlem nafakası talep edilmiş, mahkeme tarafından aylık 1500'er TL önlem nafakasına hükmedilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Reddedilen önlem nafakası miktarı ayrı ayrı yıllık 8000 TL nin altında olduğundan (500*12=6000) karar davacı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK'nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. madde gereğince Bölge Adliye mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun, istinaf kanun yoluna başvurma talebinin kesin karara ilişkin olması nedeniyle HMK'nın 341/4 ve 352. maddeleri gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
davacının hastalık döneminde kendisi ile ilgilenmediği hususu dikkate alınmadığı, davalı tarafından davacının kendisine ev eşyalarını kullandırılmadığı, davacının alkol alarak kendisine hakaret ve aşağılamalarda bulunduğu hususları da ıspatlanamadığı gibi sair delillerden ve tanık anlatımlarından da davalının evi terk etmeye zorlandığının ispat edilememesi gerekçesiyle davacının TMK 164 maddesi kapsamında terk nedeniyle açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, yerel mahkemece yapılan kusur belirlemesinin ve karar gerekçesinin yerinde olduğu anlaşılmakla davalı kadın vekilinin kusur tespiti ve boşanma kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanısına ulaşılmıştır....
Kadına verilen kusurlar: Çocuklarım yerine bağrıma taş bastım diyerek müşterek konutu terk ettiğini, İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, boşanmanın reddini, velayeti, kadın için verilen tedbir nafakası miktarını, yoksulluk nafakası, tedbir- iştirak nafakası ve maddi- manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir....