30.11.2016'dan geçerli olmak boşanma dosyasında verilen tedbir nafakası ile mükerrer ödemeye sebebiyet vermemek koşuluyla aylık 250 TL tedbir nafakasına, çocuk yararına birleşen dava tarihi olan 30.11.2016 tarihinden geçerli olmak boşanma dosyasında verilen tedbir nafakası ile mükerrer ödemeye sebebiyet vermemek koşuluyla aylık 200 TL tedbir nafakasına hükmolunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davası ile kadın tarafından bağımsız olarak açılan "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı (kadın)'ın birleştirilen nafaka davasının kabulü sebebiyle tayin edilen nafakanın, boşanma davaları sebebiyle Türk Medeni Kanununun 169. maddesine göre tayin edilen tedbir nafakasıyla tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla tayin edilmiş bulunmasına göre, tarafların tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından, karşı boşanma davası, birleştirilen nafaka davası, yoksulluk nafakası ve tazminat isteklerinin reddi, tedbir nafakasının miktarı ile diğer taraf yararına hükmedilen maddi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından...
in bağımsız açtığı nafaka davası kısmen kabul edilmiş, müşterek çocuk için 2.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, davacının sabit ve düzenli geliri olması nedeniyle nafaka talebi reddedilmiştir. Davalı davacı ...'un açtığı boşanma davası da reddedilmiş, bu davada davacı-davalı kadın yararına ara kararı ile hükmedilen 500,00 TL tedbir nafakasının ise, karar tarihine kadar devamına karar verilmiştir. Hükmün taraflarca temyizi üzerine, Dairemizce, sair temyiz itirazlarının reddine, davacı-davalı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönünden mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre; davacı kadının ".... Kuyumculuk"ta %20, "..." isimli Kuyumculuk'ta ise %98 hisse sahibi olduğu, bu şiketlerde part time olarak çalıştığı ve aylık 1.500,00 TL ücret aldığı anlaşılmaktadır. Müşterek çocuk için de 2.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği düşünüldüğünde, kadının tedbir nafakası talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde 26.03.2012 tarihinde açılmış olan nafaka davası reddedilmiştir. Sözü edilen nafaka davası boşanma davasıyla birleştirilmediği halde, birleştirildiğinden bahisle, davalı yararına nafaka davasının açıldığı tarihten geçerli olmak üzere tedbir nafakası tayini usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki kanuna uymayan bu husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına da ihtiyaç yoktur. Bu sebeple bozma yapılmamış, tedbir nafakasının başlangıç tarihi düzeltilerek hükmün onanması uygun bulunmuştur (HUMK. md.438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple hüküm sonucunun ikinci maddesinin "davalı ....in" ifadesinden sonra gelen "bu dava ile birleşen .......
Bölge adliye mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir nafaka miktarı ile aynı miktarda tedbir nafakasına hükmedildiğine göre davacı erkek tarafından tedbir nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucundan ilk derece mahkemesince; davacı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda kusurunun bulunmadığı, davalının ise aynı evde kalmadığı, babasının evinde kaldığı ve ortak konuta dönmek istememesi sebepleriyle tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, kadın lehine ara karar ile kurulan aylık 400 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, tam kusurlu olduğundan nafaka talebinin reddine karar verilmiş, kadın tarafından kusur belirlemesi,aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, istinaf incelemesi yapan bölge...
DAVALI-DAVACI DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Arttırımı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka arttırımı" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Avukat ..., davalı-davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasında vekili olup, davalı-davacının boşanma davasındaki vekilleri ise Avukat ... ve toshiba tv 43 inc’dur. Davacı-davalının temyiz dilekçesinin, davalı-davacının boşanma davasındaki vekillerine tebliği gerekirken, birleşen nafaka davasındaki vekili Avukat ...’e tebliği usulsüzdür. Davacı-davalının temyiz dilekçesinin, davalı-davacının boşanma davasındaki vekiline tebliği, cevap ve katılma yolu ile temyiz süresinin beklenmesi ve varsa temyize cevap ve katılma yolu ile temyiz dilekçesinin eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 21.11.2012 (Çrş.)...
DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı(koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı koca tanığının beyanında geçen olaylardan sonra evlilik birliğinin devam ettiği, yine davacı-davalı kocanın boşanma davasının reddedildiği ve davalı-davacı kadının müstakil nafaka davasının kabul edildiği halde, davalı-davacı kadın ve müşterek çocuk için takdir edilen tedbir nafakalarının, kararın kesinleşmesinden sonra da tedbir nafakası olarak devam etmesi gerekirken, davalı eş için bu nafakanın yoksulluk, müşterek çocuk için iştirak nafakası yazılmasının mahallinde her zaman düzeltilebilecek maddi hatadan kaynaklandığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul...
ın karar tarihinden sonra 15.02.2017 tarihinde ergin olduğunun anlaşılmasına göre davacı-davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Ayrı yaşamada haklı olan davacı-davalı kadının bağımsız tedbir nafakası davasının kabulü ile kadına boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakası (TMK m. 169) ile mükerrer olmayacak şekilde uygun miktarda tedbir nafakası takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir (TMK m. 197) 3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir....
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; davaya konu takipte (boşanma davasına bakan) mahkemece verilen 28.08.2013 tarihli ara kararı ile davalı ve müşterek çocuklar lehine takdir edilen (birikmiş ve işleyecek) tedbir nafakalarının tahsilinin talep edildiği, takibe konu edilen bu nafakaların mahkemece daha sonradan verilen ara kararları ile indirildiği, bu nedenle indirilmiş olan nafaka tutarları üzerinden takibe konu nafaka alacağının belirlendiği bildirilmiştir. Buna göre; taraflar arasında görülen boşanma davasının sonucunun, eldeki davaya etkisi sözkonusudur....