WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-davalı (koca) tarafından, birleştirilen nafaka davası yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise nafakanın miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle koca tarafından açılan boşanma davası reddedilip, kadının açtığı birleştirilen nafaka davası kabul edilerek, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedildiğine göre, "kararın kesinleşmesinden sonra devamına" karar verilmiş olan nafakanın, yoksulluk değil, Türk Medeni Kanununun 197. maddesine göre tayin edilen tedbir nafakası olduğunun kabulü gerekmesine göre, davacı-davalı (koca)'nın bu yöne ve diğer yönlere ilişkin temyiz...

    Sayılı boşanma dava dosyasının 29.07.2010 tarihli ara kararı uyarınca hükmedilen tedbir nafakası alacağına ilişkin olarak, .... sayılı takip dosyası üzerinden davacı aleyhine, 25/11/2010 tarihinde icra takibine girişildiği ve 02/10/2009-Temmuz 2010 ayları arası aylık 1.500,00-TL'den 10 aylık olmak üzere toplam 15.000,00-TL asıl alacağın talep edildiği, takibin dayanağı olarak gösterilen ... tarihli ara kararında, boşanma dava tarihi olan 02.10.2009 tarihinden itibaren başlamak ve işbu dava sonuçlanıncaya kadar devam etmek üzere davalı ... için aylık 1.500 TL tedbir nafakasına hükmedildiği ve banka kayıtlarına göre davacı tarafından, 29.07.2010 tarihli tedbir nafakasına ilişkin ara karardan sonra, 02.08.2010 tarihinden itibaren ''nafaka borcu karşılığında ödendiği'' şerhi yazılmak suretiyle davalı tarafa ödeme yapıldığı, bu tarihten önceki ödemelerde ise belirli tarih aralıklarında düzenli ödeme yapılmakla birlikte ödemelerde nafaka borcu şerhi olmadığı, davacı tarafından davalı banka hesabına...

      Temyiz istemine konu yargılama dosyası içeriğinden; davacı ile davalının 06/02/2002 tarihinde boşandıkları, boşanma tarihinden sonra davacı tarafından münferiden davalı aleyhine nafaka davası açıldığı, bu davanın bir boşanma ve ayrılık davası olmadığı için TMK' nun 169. maddesinde yer alan hakimin geçici önlem almak amacı ile tedbir kararı almasını gerektirecek bir dava olmadığı, mahkemenin dava sırasında davacıya yurt dışında da nafaka ödendiğini tespit ederek ara kararları ile verdiği nafakayı nihai karar ile ortadan kaldırdığı, bu neden ile ara kararıyla hüküm altına alınan tedbir nafakasının hükümsüz kaldığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulü; usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir ....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki boşanma ve nafaka davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın, birleşen tedbir nafakası davasında ayrı yaşamakta haklı olduğunu ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 197. madesi uyarınca tedbir nafakası talebinde bulunmuş, mahkemece davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, tedbir nafakasına yönelik birleşen dosya yönünden ise ayrı yaşamanın haklı olduğunun ispat edilemediği değerlendirildiğinden, tedbir nafakası...

          Davacı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakası karar tarihinden itibaren, yoksulluk nafakası ise boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren ödenebilir (muaccel) hale geleceğinden, yoksulluk nafakasına boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde “nafaka bedellerine karar tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına” şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7.maddesi gereğince hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

            Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, davacı ... ile davalı ... arasında görülmekte olan boşanma davasının 02/12/2015 tarihli ara kararı ile müşterek çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedildiği, akabinde 01/06/2016 tarihli ara karar ile mükerrer nafaka ödenmesinin engellenmesi bakımından müşterek çocuklar açısından bağlanan tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verildiği, yapılan yargılama sonucunda nafaka alacağının dayanağını oluşturan Kilis Aile Mahkemesinin 2015/109 esas sayılı dosyasının boşanma ile sonuçlandığı ve davacı ...’e dava süresinde tedbir nafakası, hüküm kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olmak üzere nafaka bağlanmasına ilişkin Kilis Aile Mahkemesinin 09/11/2016 tarihli ve 2015/109 Esas, 2016/480 sayılı kararının kesinleştiği, benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 8....

              dönük olarak kesinleştirdiğini, yoksulluk nafakası yönünden ise yeniden lehlerine karar vererek nafakanın kaldırılmasına karar verdiğini, tedbir nafakaları yargılama boyunca hakimin re'sen aldığı bir geçinme önlemi olduğunu, bu tedbirlerin boşanma kararının kesinleşmesiyle sona erdiğini, yoksulluk nafakaları boşanma kararı kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğini, yoksulluk nafakalarına ilamsız tedbir nafaka dosyası üstünden değil karar tarihi itibariyle ilamlı takip açılmasını gerektirdiğini, boşanma kararı 09/05/2016'da kesinleştiğinden tedbir nafakası da tarihte sona erdiğini, dosya hesabının buna göre yapılması ve haczin kaldırılması, dosyanın infaz edilmesi, kasadaki paraların müvekkile iade edilmesi, alacaklıya fazla ödenenlerin ise hesaplanması önündeki talepler icra müdürlüğünce reddedildiğini, nafaka yönünden kararın temyizde olması da gerekçe gösterildiğini, ancak talebin kabulü halinde yoksulluk nafakası riske girmeyecek, karar bozulsa bile yoksulluk nafakası kesinleşmeden...

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların karşılıklı açtıkları TMK’nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davaları ve kadının birleşen TMK’nun 197. maddesinde düzenlenen bağımsız tedbir nafakasına ilişkin davasının yapılan yargılaması sonucunda her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına, kadın yararına maddi ve manevi tazminata, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine, kadının birleşen nafaka davasında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen bu hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kadının kabul edilen boşanma davası, kadının birleşen nafaka...

                Ancak; İlk açılan dava müstakil tedbir nafakası davasıdır.Boşanma davalarının reddine esas alınan tarafların dava sırasında biraraya gelmeleri vakıası aynı zamanda ilk açılan tedbir nafakası davasında kadının kendisi için talep ettiği tedbir nafakası yönünden de geçerli bir vakıadır.Tarafların bu şekilde sonradan tekrar biraraya gelmeleri en azından müstakil nafaka dava tarihi itibarı ile ayrı yaşamalarını haklı kılacak nitelik ve ağırlıkta bir sebep bulunmadığının da göstergesidir.Bu durumda birleşen tedbir nafakası davasının kadının kendisi için yaptığı nafaka talebi yönünden de reddi gerekir iken kadın lehine kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır.Bu yönde dairemizce yeniden hüküm tesisi gerekir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılığın başlı başına boşanma nedeni olmadığının ve terk hukuki nedenine dayalı bir boşanma davası da bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı-davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın tarafından açılan ve boşanma davası ile birleştirilen dava, Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayanan tedbir nafakası isteğine ilişkindir. Tedbir nafakasının gelecek yıllarda ne miktar arttırılacağına ilişkin Türk Medeni Kanununun 197. maddesinde bir hüküm bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu