"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası - Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; * onanmasına dair Dairemizin * 12.11.2007 gün ve * 2177 - 15763 sayılı ilamiyle ilgili tedbir nafakası yönünden karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; * Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 23.6.1996 gün 4146 sayılı kanun ile değişik 440/III-1 maddesi ile taşınır mal ve alacak davalarında karar düzeltme sınırı 1.1.2006 tarihinden itibaren 6580,00 YTL ye çıkarılmıştır. Hukuk Genel Kurulu; 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında açıklanan gerekçelerle, temyiz ve karar düzeltmelerde, bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklamıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Karar tarihi itibariyle yıllık nafaka miktarına göre karar düzeltilmesi istenemez....
Mahkemece, davacı-davalı kadınınTürk Medeni Kanununun 197. maddesi gereğince açtığı tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne, davalı-davacının boşanma davasının ise reddine karar verilmiş hüküm, davalı-davacı tarafından tedbir nafakası davasının kabulü yönünden temyiz edilmiştir. Davacı-davalının Türk Medeni Kanunun 197. maddesi anlamında davalı-davacıdan ayrı yaşama hakkının bulunduğu konusunda sayın çoğunlukla aramızda görüş ayrılığı yoktur. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların her ikisinin de emekli oldukları ve gelirlerinin birbirine yakın olduğu görülmektedir. Asgari yaşam giderlerini karşılamaya yeterli ve düzenli geliri bulunan kadın ayrı yaşama hakkı bulunsa bile tedbir nafakası talep edemez. Bu sebeple davalı-davacı kocanın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
İlk Derece Mahkemesince davacının dava dilekçesi ile talep ettiği ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekilince tedbir talebinin reddine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Dosya derdesttir. İlk Derece Mahkemesince davacının dava dilekçesi ile talep ettiği ihtiyati tedbir talebi 02.06.2021 tarihli ara karar ile reddedilmiştir. Tüm dosya kapsamından davacının dava dilekçesi ile ihtiyati tedbir konulmasını istediği davalının menkul gayrı menkul malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları doğrudan dava konusu değildir. Boşanma davasında hükmedilmesi muhtemel nafaka ve tazminat alacaklarını güvence altına almak için dava konusu olmayan mal hak ve alacak üzerine ihtiyati tedbir yasal tanım uyarınca konulamaz....
dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olacağı, Görüldüğü üzere TMK'nın 197.maddesi çerçevesinde hükmedilen tedbir nafakası ile boşanma davası içinde geçici önlem olarak TMK’nun 169.maddesi kapsamında takdir edilen tedbir nafakasının mahiyetleri, devam süreleri, şartları, re'sen gözetilme durumları gibi nedenler itibariyle birbirinden farklı nafaka türleri oldukları, bir taraf lehine TMK 197 maddesi uyarınca tedbir nafakası takdir edilmesinin, o taraf için mevcut boşanma davasında tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde TMK 169 maddesi uyarınca tedbir nafakası takdirine engel olmadığı, Bu kapsamda somut olay incelendiğinde; ilk derece mahkemesince, eldeki boşanma davasında ilk boşanma dava tarihinden itibaren TMK’nın 169.maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, kadın tarafından açılmış nafaka artırım davası bulunmadığı halde bağımsız tedbir nafakası davasına (Ankara 16.Aile Mahkemesi 2018/386 esas-2019/72 karar) atıf yapılarak hüküm tesis edilmesi...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; davalı tarafından açılan boşanma davasının reddedildiğini, boşanma davası ile birleştirilen tedbir nafakasına ilişkin davada davacı için 300 TL, müşterek çocuk için 200 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, hüküm altına alınan nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek; davacı için 500TL'ye, müşterek çocuk için 400 TL.' ye artırılmasını talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı için 450TL'ye, müşterek çocuk için 300TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.TMK.nun 197/3.maddesi uyarınca; eşlerden biri haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi halinde gerekli tedbirlerin alınmasını mahkemeden isteyebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, kocanın boşanma davası ve birleşen davada vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadının birleşen nafaka davasının kabulüne karar verildiği halde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. ve 9/1. maddeleri uyarınca vekalet ücretine hükmolunması gerekirken yazılı şekilde eksik vekalet ücreti takdiri usul ve yasaya aykırıdır....
Nafaka isteyen eşin ekonomik durumunun, nafaka talep edilen eşten daha iyi olması veya nafaka isteyen eşin çalışması nafaka talep edilen eşi tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere (elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Nafaka isteyen eşe "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafakaya hükmedilir (Türk Medeni Kanunu madde 4). Hâkim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat standardını ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından reddedilen boşanma davası ile kabul edilen nafaka davasındaki nafakaların miktarı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise tedbir nafakalarının miktarı, vekalet ücreti ve karar verilmeyen aile konutu şerhi isteği yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının aile konutu şerhi konulması isteğine yönelik harcı yatırılmak suretiyle açılmış bir dava bulunmaması nedeniyle bu hususta hüküm kurulmamasında bir isabetsizlik bulunmadığının; müşterek çocuk .... yararına hükmedilen tedbir nafakasının, çocuğun ergin olduğu 12.02.2014 tarihine kadar geçerli olduğunun; Türk Medeni Kanunun...
TMK 169.madde gereğince boşanma davası açılmakla tarafların ayrı yaşama hakkı bulunduğundan yine ekonomik destek yükümlülüğünün devam ettiği, kadın için dava tarihinden itibaren karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakası takdir edilmesi gerekirken reddi doğru olmamıştır. Boşanma sebebiyle yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, nafaka talep eden eşin kusurunun daha ağır olmaması ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir, Kadının boşanmaya sebep olan olaylarda daha ağır kusurlu olmadığı, dosya kapsamına göre çalışmadığı, düzenli ve sürekli bir gelirinin ve mal varlığının bulunmadığı, boşanma halinde yoksulluğa düşeceği açıktır. Yoksulluk nafakasının reddi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına takdir edilmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm birleşen tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * Türk Medeni Kanununun 197. maddesi hükmüne göre verilen tedbir nafakasının birleşen nafaka davasının dava tarihi olan 31.3.2006 günüden geçerli olmak üzere verildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12.05.2008 (pzt.)...