Dosya kapsamından davalı kadın tarafından kendisi ve müşterek çocukları lehine nafaka talebi ile açılan ... 1. Aile Mahkemesinin 2014/275 Esas - 2015/94 Karar sayılı dosyasının yargılamanın devamı sırasında karara çıktığı ve halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece her ne kadar, yine mahkemelerine ait 2014/275-2015/94 E.K. sayılı 20/02/2015 tarihli karar ile bahsi geçen dava tarihinden itibaren davalı kadın için aylık 400,00.TL ve müşterek çocuklar için aylık ayrı ayrı 300,00'er TL tedbir nafakası takdir edildiğinden bu nedenle yeniden tedbir nafakası takdirine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulmuş ise de davalı kadın tarafından açılan bağımsız nafaka davası henüz kesinleşmemiş olup hali hazırda davalı kadın ve müşterek çocuklar tarafından alınmış bir nafaka da bulunmamaktadır....
Davacı- davalı kadın tarafından açılan bağımsız nafaka davasında hükmedilen yıllık nafaka miktarı 2400 TL olup, bölge adliye mahkemesince nafakaya yönelik verilen karar miktar bakımından kesindir. Bu nedenle davalı -davacı erkeğin birleşen tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı-davacı erkeğin boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı- davacı erkeğin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 30.01.2008 tarihinde evlendikleri; davalı kocanın 04.10.2011 tarihinde davacı kadın aleyhine boşanma davası açtığı; 30.04.2012 tarihli karar ile boşanma davasının reddedildiği; hükmün 13.06.2012 tarihinde kesinleştiği; tarafların 2,5 senedir ayrı yaşadıkları, boşanma davasının reddinden sonra tarafların bir daha biraraya gelmedikleri, müşterek çocuğun davacı yanında kaldığı, eldeki nafaka davasının 22.08.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı ayrı yaşamda haklı olduğundan mahkemece, davacı ve davacının bakmakta olduğu 07.10.2007 doğumlu müşterek çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Türk Medeni Kanunu'nda eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacakları hükme bağlanmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kadının boşanma ve tedbir nafakası davalarının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, kadının ziynet alacağı talebi hususunda esasa ilişkin hüküm kurulmaması ve bu talebe ilişkin vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.03.2022 günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "tedbir nafakası" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; tedbir nafakası davasında hükmedilen nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.11.2013 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Dava tedbir nafakası talebine, birleşen dava boşanma talebine yöneliktir. Boşanma davasından bağımsız açılan nafaka davası bulunmadığından, davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanunu 197.madde gereğince ayrı yaşama hakkına dayalı açılan nafaka davasında hükmedilen nafaka eşlerin ayrı yaşama durumunun devamı süresince geçerli olur. Boşanma ilamının kesinleşmesi ile son bulur. Boşanma ilamında kesinleşmeden sonra yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmediği de anlaşılmaktadır. Bu durumda boşanma ilamı 10.04.2013 tarihinde kesinleştiğinden borçlunun nafaka yükümlülüğü bu tarihte sona ermiştir. Bu tarihten sonra nafaka kesintisinin durdurulması ve haksız yapılan kesintilerinin borçluya iadesi yönündeki şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, alacaklıya icra emrinde istediği 7.200,00-TL birikmiş nafaka alacağının türü ve hangi aylar olduğunun sorulduğu, alacaklının 4 aylık tedbir nafakası olarak talep ettikleri yönünde beyanda bulunduğu, dayanak ilamın boşanma yönünden kesinleştiği, eklenti durumundaki iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının infaz edilebilir duruma gelmiş olup tedbir nafakasının kesildiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile 7.200,00-TL tedbir nafakası alacağının ve işlemiş faizinin icra emri ve takip talebinden çıkartılmasına karar verilmiş olup hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. İİK’nun 17. maddesinin 1. fıkrasına göre ‘‘ Şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir.’’ Borçlu vekili takibe konu edilen tedbir nafakalarının daha önce açılan icra dosyasına ödendiğini belirttiğinden, Mahkemece yapılması gereken iş, ilk takip dosyası olan ... 13....
kalmamıştır.Ancak eldeki boşanma davasında tedbir nafakasına karar tarihine kadar hükmedilmesi de isabetli değildir.Boşanma kararının kesinleşmesine kadar şeklinde düzeltilmeli ve birleşen nafaka davasında hükmedilen nafaka ile tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere ibaresi eklenmelidir....
Tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden, Tedbir nafakası miktarı yönünden, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, dava tarihi ve nafakanın niteliği dikkate alındığında, hükmedilen tedbir nafakası miktarının uygun olduğu, kadını bağımsız tedbir nafakası açtığı dönemde davacının aktif olarak görev yaptığı ve maaşın yüksek olduğu, bu nedenle tedbir nafakası davasında yüksek miktarda tedbir nafakasına hükmetmenin tarafların o dönemdeki sosyal ekonomik durumuna uygun olduğu, bu nedenle tarafların tedbir nafakasına yönelik istinaf itirazının reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Müşterek çocuk 18.02.2002 doğumlu olup mahkeme karar tarihinde reşit değil ise de istinaf incelemesi sırasında reşit olmuştur. Velayet ilişkisi ve bu çocuk yönünde hükmedilen nafakanın kalkması yasanın amir hükmüdür.Çocuk reşit olduğu tarihe kadar hükmedilen nafaka uygundur....