Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından 26.02.2016 tarihli tavzih kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadının açtığı davada mahkemece Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca verilen anlaşmalı boşanma kararı taraflarca temyiz hakkından feragat edilerek kesinleşmiştir. Davalı erkek hükmün yoksulluk nafakasına ilişkin 5. bendinde 05.05.2009 tarihli anlaşma protokolüne aykırı hüküm kurulduğu gerekçesiyle tavzih talep etmiş, mahkemece tavzih talebi kabul edilerek kesinleşen boşanma kararının 5.maddesinde davalının talebi doğrultusunda tavzih kararı verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 305. maddesi uyarınca hüküm, yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, tavzih yoluna başvurulabilir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma KARAR DÜZELTME İSTEYEN : ......
İlamın boşanma davası ile birlikte görülen ve hüküm altına alınan takı bedelinden kaynaklanan tazminat alacağına ilişkin takibe konulan kısmı, tarafların şahsi ya da ailevi yapılarına ilişkin durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyebilen, boşanma ilamının fer'i niteliğinde olmayıp ondan bağımsız olan edaya ilişkin ilamlardandır. Bu nitelikleri itibariyle de takı bedelinden kaynaklı tazminat alacağına ilişkin ilamların diğer edaya ilişkin ilamlar gibi kesinleşmeden icraya konulmaları mümkündür.(Yargıtay 12. HD.'nin 02/04/2012 tarih ve 2011/25967 E.-2012/10420 K. ilamı) Bu nedenlerle davacı tarafın istinaf başvuru talepleri yerinde görülmemiştir....
İnkar Tazminat takdiri ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir....
Davacı taraf 1.000.000,00 TL'lik senetlerin boşanma protokolüne istinaden verildiğini, boşanmanın gerçekleşmemesi nedeni ile senetlerin bedelsiz kaldığını, 1.600.000,00 TL'lik senedin ise önceki iki senedin iade edileceği beyanı üzerine verildiğini ve söz konusu senedin de bedelsiz olduğunu, şirket kaşesinin çalınarak senetlere basıldığını belirterek bedelsizlik iddiası ile işbu davayı açmıştır. Davalı taraf ise takibe konu senetlerin boşanma protokolüne konu olan senetler olmadığını, verilen senetlerin borçlara karşı verildiğini belirtmiştir. Davacı tarafından sunulan 01/09/2020 tarihli boşanma protokolünün nafaka ve tazminat başlıklı 2. Maddesinde; "Taraflardan ..., ...'a 2milyonTL tazminat ödeyececektir. Tazminat bedeli 2 milyon TL'yi 1 milyonunu en geç 15.12.2020 tarihinde, bakiye kalan 1 milyon TL'yi de en geç 15.03.2021 tarihinde başkaca ve herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın ...'In İş Bankası Küçük Esat ...şubesindeki 4208 0692606 nolu hesabına havale edecektir....
Yapılan yargılama sonucunda hafif kusurlu bulunan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddi ve manevi tazminat takdiri doğru fakat tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının düşük olduğu 17.000 TL maddi 17.000 TL manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından kadının lehine hükmedilen tazminat miktarına yönelik istinafı kabul edilip anılan miktarlar maddi ve manevi tazminat olarak belirlenmiş, erkeğin tazminatlara yönelik istinaf talebi reddedilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Somut olayda kadın boşanmada kusurlu değildir. Kadının düzenli gelirinin olmadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi gereğince boşanma yüzünden yoksulluğa düşme koşulları oluşmuştur. Açıklanan nedenlerle davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekmiştir. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin, diğerinden daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir....
Bu karara karşı davalı kadın tarafından tamamı yönünden, davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, daha önce kadın tarafından açılan ve feragat edilen anlaşmalı boşanma davasından sonra davacı erkekten kaynaklı yeni bir olay olmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kararın gerekçesinin düzeltilmesine, davacı erkek yararına 4.000 TL maddi tazminata karar verilmiştir. Feragat edilen dava münhasıran TMK'nın 166/3. maddesine dayalı olarak açılmışsa, anlaşmalı boşanma davasından feragat, dava tarihinden önceki olayların affedildiği sonucunu doğurmaz. O halde, taraflardan biri feragatle sonuçlanan anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıalara dayanarak herhangi bir boşanma sebebine dayalı olarak boşanma davası açabilir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince ...”Taraflar arasında evlilik birliğini sona erdirecek nitelikte bir geçimsizliğin bulunduğuna ilişkin delil bulunmadığı, tarafların ayrı yaşadıkları sabit olsa da terk nedeniyle açılan bir davanın söz konusu olmadığı gibi Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin yerleşmiş içtihatlarına göre fiili ayrılığın ... başına boşanma sebebi teşkil etmeyeceği...” gerekçesi ile davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuş; ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir....
TMK 174/1 maddesi mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 174/2 maddesi boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....