Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolüne ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 2. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 26/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 2021/125 Esas 2021/104 Karar sayılı kararı ile ilamlı takip yapılamayacağına karar verildiğini, davacının ilamsız takip yoluna gittiğini ve itirazın kaldırılması davasında ise boşanma protokolüne dayandığını, mahkemece de itirazın kaldırılmasına karar verildiğini, boşanma protokolünün dava konusu taşınmaza ilişkin maddesinin boşanma davası içerisinde değiştirildiğini ve bu hükmün hakim tarafından onaylandığının kabulünün mümkün olmadığını, boşanma protokolünün 4. maddesinin geçersiz olduğunu, geçersiz protokole dayanılarak itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, boşanma protokolünün İİK'nun 68.maddesi anlamında itirazı kaldırmaya yara belge olarak kabul edilmesinin yerinde olmadığını, davacının iddiasını dayandırdığını boşanma protokolünün kayıtsız şartsız borç ikrarının içermediğini ve taşınmazın satılması veya satılmaması gibi şartların yer aldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte boşanma protokolünün İİK'nun 68.maddesindeki belgelerden...
.-2015/776 K. sayılı kararı ve anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinde, tarafların protokol ile borçlu tarafından ödenmesi kararlaştırılan ancak zamanında ödenmeyen, maddi tazminat alacağının yanısıra yıllık eğitim öğretim ücreti, yıllık bakıcı ücreti ve bakıcı yol ücretinin ödenmesinin talep edildiği, borçlunun asıl ve birleşen dosyalarda icra mahkemesine başvurusunda; maddi tazminat alacağının takip alacaklısı tarafından talep edilemeyeceğini, diğer giderlerin de kendisi tarafından ödendiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; protokol ve alacaklının sunduğu belgeler doğrultusunda icra emrinde 28.581,00 TL olan yıllık eğitim öğretim ücretinin 9.581,00 TL'sinin iptali ile icra emrinde yıllık eğitim öğretim ücretinin 19.000,00 TL olarak düzeltilmesine, borçlunun 300.000,00 TL maddi tazminat alacağının doğmadığına ilişkin ve diğer şikayetleri ile birleşen 2016/1029 Esas sayılı şikayetin reddine karar verildiği, karara...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, satış sözleşmesine ayrılıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 27/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesince; asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadın yararına 12.000 TL maddi, 14.000 TL manevi tazminat ödenmesine, kadın lehine aylık 750 TL tedbir nafakası ödenmesine, yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-karşı davalı kadın vekilinin süresinde verdiği istinaf dilekçesiyle; kusur tespiti, karşı davanın kabulü, iştirak nafakası miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı-karşı davacı erkek vekilinin süresinde verdiği istinaf dilekçesiyle; kusur tespiti, asıl davanın kabulü, tazminat takdiri ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen 23.05.2016 tarihli tavzih kararı temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Erkeğin açtığı davada mahkemece Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca verilen anlaşmalı boşanma kararı taraflarca temyiz hakkından feragat edilerek kesinleşmiş, boşanma protokolüne uygun olarak velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk ile baba arasında düzenlenen kişisel ilişki davalı kadının talebi üzerine mahkemenin 23.05.2016 tarihli tavzih kararıyla değiştirilmiştir. Tavzih, tavzih talep edilen dilekçeyle tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, saklama sözleşmesinden kaynaklı alacak istemlidir....
KARAR Davacı, eşi olan davalıdan kesinleşmiş mahkeme kararı ile boşandığını, ancak davalının boşanma kararında tasdik edilmiş protokoldeki edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, 10.000. dolar’ın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı eşinden boşandığını ancak mahkeme kararı ile tasdik edilen protokol gereğince davalının edimlerini yerine getirmediğini, bu nedenle protokolde kararlaştırılan 10.000 dolar cezai şart bedelinin tahsili talepli işbu davayı açmıştır. Taraflar her ne kadar kesinleşen ilâm ile boşanmış iseler de, açılan davanın konusu taraflar arasındaki boşanma protokolüne ilişkin olduğundan, davaya bakmak ile görevli mahkeme Aile Mahkemesidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi ve Manevi Tazminat - Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanmadan sonra açılan boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalı erkek tarafından açılan boşanma davası taraflar eşit kusurlu kabul edilerek karara bağlanmış, davacı kadının temyizi üzerine Dairemizce "başka kadınla karı-koca hayatı yaşayan davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda daha ağır kusurlu olduğu ve Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının gerçekleştiği belirtilerek hüküm onanmış ve boşanma 15.03.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava ise 18.06.2012 tarihinde açılmıştır....
GEREKÇE : Dava ve karşı davanın konusu TMK 166/1 md.si uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....