Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davacı kadının boşanma davasının kabulüne, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına manevi tazminata dair verilen ilk hüküm tarafların temyizi üzerine, davacı kadın yararına tedbir nafakası verilmesi gerektiği ve kadının manevi tazminat talebinin reddi gerektiğinden bahisle bozulmuştur....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/160 KARAR NO : 2022/234 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ARAKLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2021 NUMARASI : 2020/18 ESAS - 2021/287 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (ORTAK HAYATIN YENİDEN KURULMAMASI SEBEBİYLE) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 20/04/2006 tarihinde evlenmiş olduklarını, bu evlilikten davalının ikinci evliliği olduğundan müşterek çocukları bulunmadığını, davacının ev hanımı, davalı tarafın ise emekli olduğunu, davacının evliliği süresince bir eş olarak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirmiş olduğunu, ailesine bağlı bir eş olduğunu, ancak evliliklerinin ilk zamanlarından itibaren, davalı tarafın davacı tarafa...

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/160 KARAR NO : 2022/234 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ARAKLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2021 NUMARASI : 2020/18 ESAS - 2021/287 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (ORTAK HAYATIN YENİDEN KURULMAMASI SEBEBİYLE) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 20/04/2006 tarihinde evlenmiş olduklarını, bu evlilikten davalının ikinci evliliği olduğundan müşterek çocukları bulunmadığını, davacının ev hanımı, davalı tarafın ise emekli olduğunu, davacının evliliği süresince bir eş olarak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirmiş olduğunu, ailesine bağlı bir eş olduğunu, ancak evliliklerinin ilk zamanlarından itibaren, davalı tarafın davacı tarafa...

    Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 26.09.2014 tarihinde kesinleşen 17.09.2014 tarih ve 2014/358 esas -2014/427 karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak (TMK m. 166/3) boşandıkları, mahkemece tasdikine karar verilen anlaşmalı boşanma protokolünde davalı- karşı davacı adına kayıtlı 6932/7 parsel sayılı 9 numaralı konut niteliğindeki taşınmazın tapu kaydına ortak çocuğun ergin olacağı tarihe kadar 3. kişilere satışının engellenmesi bakımından şerh konulması yönünde bir düzenleme olmadığı gibi, bu yönde bir anlaşma olduğu hususunda boşanma kararında da bir hükmün bulunmadığı, tarafların anlaşmalı boşanma kararından sonra aralarında yaptıkları "Anlaşmalı boşanma protokolünün uygulanma hükümleri" başlıklı 17.09.2014 tarihli ek protokol ile bu konuda düzenleme yaptıkları anlaşılmaktadır. Boşanma veya ayrılığın fer'î sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz (TMK m. 184/5)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma (Ortak hayatın yeniden kurulmaması sebebiyle) Uyuşmazlık, boşanma istemine ilişkindir. Daha önce 2. Hukuk Dairesince temyizen inceleme yapılmıştır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        O halde davacı erkeğin reddedilen boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratmakla tam kusurlu olduğu halde, davalı kadın yararına maddi tazminat verilmemesi yerinde değildir. Davalı tarafından daha önce açılan boşanma davası “taraflar arasında boşanmayı gerektirecek bir geçimsizliğin bulunmadığı” gerekçesiyle reddedilmiş, karar 13.09.2002 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki boşanma davası koca tarafından, bu ret kararı mesnet yapılarak Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan “ret kararının kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi, bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulmamış olması” sebebiyle açılmıştır....

          DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1959 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının olduğunu, taraflar arasnıda şiddetli geçimsizlik nedeniyle daha önce Of Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/487 esas, 2014/187 karar sayılı dosyasında müvekkili tarafından boşanma davası açıldığını, yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verildiğini, boşanma davasının reddine ilişkin kararın 26/02/2015 tarihinde kesinleştiğini, boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıldan fazla zaman geçmesine rağmen müvekkil ile davalı arasındaki ortak hayatın yeniden kurulmadığını, bu davadan sonra tarafların bir araya gelerek ortak yaşam kurmak bir yana iyice birbirlerinden uzaklaştıklarını, taraflar uzun süredir ayrı yaşadıklarını, üç yıldan beri...

          DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1959 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının olduğunu, taraflar arasnıda şiddetli geçimsizlik nedeniyle daha önce Of Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/487 esas, 2014/187 karar sayılı dosyasında müvekkili tarafından boşanma davası açıldığını, yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verildiğini, boşanma davasının reddine ilişkin kararın 26/02/2015 tarihinde kesinleştiğini, boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıldan fazla zaman geçmesine rağmen müvekkil ile davalı arasındaki ortak hayatın yeniden kurulmadığını, bu davadan sonra tarafların bir araya gelerek ortak yaşam kurmak bir yana iyice birbirlerinden uzaklaştıklarını, taraflar uzun süredir ayrı yaşadıklarını, üç yıldan beri...

          boşanma davasının ise kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca, kadın lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuklar ... ve ...’ın velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ...'...

            O halde kadının davasında kabul edilen boşanma hükmü yönünden yeniden karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4- Yukarıda 3. bentte açıklandığı üzere kadının boşanma davası istanaf edilmeyerek kesinleştiğinden, erkeğin boşanma davası konusuz kalmıştır. O halde erkeğin boşanma davası hakkında konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek ve dava tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 5-İstinaf incelemesi sonunda erkeğin davasının kabulü ile ziynet alacağı yönünden kadının istinaf talebinin kabulüne, diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verildiğine göre velayet, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile kadının tazminat talepleri hakkında yeniden karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu