Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı eylemli ayrılık nedeni ile boşanma davası olup, anılan madde gereğince boşanma nedenlerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekir. İlk davanın ret nedeni önemli olmadığı gibi ortak hayatın yeniden kurulamamasının nedeninin de bir önemi yoktur. Önceki ret edilen davada davalı kadın vasisine tebligatlar yapılmış olup, karar kesinleşmiştir. Diğer koşullarında oluşması halinde davanın kabulü gerekir....

    Türk Medeni Kanununun 170. maddesinin son fıkrası uyarınca ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebeplerinin ispatlanmış olması, ancak "Ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması" gerekmektedir. Somut olayda, boşanma sebepleri gerçekleşmekle birlikte, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimali toplanan delillerle kanıtlanamamıştır. O halde, kadın tarafından açılan davanın kabulü ile boşanma kararı verilmesi gerekirken, Türk Medeni Kanununun 171. maddesi uyarınca ayrılık karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.11.2017...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, dava dilekçesinin içeriğinde, davalı kadın ile evliliklerinde uzun süreden beri var olan şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtığını, davanın ... 1. Aile Mahkemesince 2011/647 Esas, 2012/369 Karar sayılı karar ile reddedildiğini, aradan üç sene geçtiğini ve bu süre içerisinde bir araya gelmediklerini, 4721 sayılı TMK madde 166/son gereği bu sürede ortak hayatın yeniden kurulmadığını belirterek boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Eş için hükmedilen yoksulluk nafakası ile velayete tabi ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakası boşanma durumunda söz konusu olur. Mahkemece davacı kadın için hükmedilen 100 TL. yoksulluk nafakası ile velayeti anneye verilen ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının ve davacı anne ile yanında bulunan ortak çocuk için hükmedilen tedbir nafakalarının niteliği ve başlangıç tarihleri gerekçeli kararda doğru olarak gösterilmemiştir. Bu husus bozma nedenidir....

          "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, daha önce açmış olduğu boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamaması sebebiyle boşanma talep etmiştir. Davacı tarafından 15/04/2005 tarihinde davalı aleyhine bir boşanma davası açıldığı, bu davanın reddedilerek 05/01/2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı delil olarak bu dosyaya dayanmıştır. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış ve rededilmiş bir davanın varlığı, ret kararının kesinleşmesinden başlayarak üç yıl geçmesi ve bu süre içinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulmamış olması "birliğin temelinden sarsılmış sayılmasına" yasal karine teşkil eder (TMK m.166/son)....

            Davalı-davacının daha önce açtığı boşanma davası feragat sebebiyle reddedilmiş, feragat tarihinden itibaren boşanma davasının açıldığı 12.06.2014 tarihine kadar üç yıl geçtiği, bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı toplanan delillerle gerçekleştiğine göre, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinin koşulları erkeğin davası bakımından oluşmuştur. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir hükmünü içermektedir. Feragat davaya son veren bir taraf usul işlemidir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 311. maddesi uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Somut olayda tarafların feragatten sonra biraraya gelmedikleri sabittir....

              Davacı- karşı davalı erkek, dava dilekçesinin içeriğinde, davalı- karşı davacı kadın ile evliliklerinde uzun süreden beri var olan şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtığını, davanın ... Aile Mahkemesince 2008/312, 2009/147 K sayılı, 18.11.2009 tarihli karar ile reddedildiğini, aradan üç sene geçtiğini ve bu süre içerisinde bir araya gelmediklerini, TMK m. l66/son gereği bu sürede ortak hayatın yeniden kurulmadığını belirterek boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Dava Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulamaması sebebine dayanmaktadır. O halde, daha önce reddedilen boşanma davasına ilişkin dava dosyası getirtilip incelenerek gösterilen delillerin Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi ve hasıl olacak neticesine göre karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

                Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hakim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnızca ayrılığa ilişkin ise boşanma kararı verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir(TMK m.170). Somut olayda, davalı kadının boşanmak istememesi ve davalı tanıklarının tarafların geçimsizliğine yönelik görgüye dayalı beyanlarının olmaması ayrılık kararı verilebilmesi için yeterli değildir. Dosya kapsamından ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının ortaya konulamadığı, evlilik birliğinin yeniden tesis olunamayacak şekilde temelinden sarsıldığı sabittir. Bu nedenlerle açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ayrılığa karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

                  Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun, ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir” hükmü bulunmaktadır. Davacı-davalı erkeğin, ...6. Aile Mahkemesinin 2009/1095 esas, 2010/997 karar sayılı dosyası ile açmış olduğu boşanma davası reddedilmiş, bu karar 05.01.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava ise 10.02.2014 tarihinde açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen 3 yıllık sürenin dolduğu ve kesinleşme tarihinden itibaren ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken şartları oluşan davacı-davalı erkeğin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

                    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince velâyet hakkı anneye verilen tarafların ortak çocuğu 16.07.2002 doğumlu ... için takdir olunan aylık 800 TL tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiş ise de, tarafların ortak çocuğu ... boşanma hükmünün kesinleştiği 24/02/2021 tarihinden önce, 16/07/2020 tarihinde ergin olmuştur. Ortak çocuk yararına hükmedilmiş olan tedbir nafakası çocuğun ergin olduğu tarih itibariyle son bulacağı gözetilmeden, ortak çocuk yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası hükmedilmesi doğru değildir....

                      UYAP Entegrasyonu