Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu halde ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada keşinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın kesinleşen ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden yeniden karar verilmesi doğru olmadığı gibi bozma ilamına uyulduğu halde boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu kısmının düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

    , davacı karşı davalı erkeğe aşağılayıcı sözler söylediği ve hakaret ettiği, bu nedenle erkeğin boşanma davasının kabulü gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davacı karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının tedbir nafakası davası hakkında bozma olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu kararın da davalı karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmesi üzerine hükmün Dairemizce erkeğin boşanma davasında yine gerekçesizlikten bozulmasına karar verilmiş, kabule göre de boşanma davasının kabulüne karar verildiği halde boşanmanın feri niteliğindeki velayet ve tazminat talepleri hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesinin doğru olmadığı belirtilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak davalı karşı davacı kadının birleşen tedbir nafakası davası hakkından karar verilmesine yer olmadığına, davacı karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davalı karşı...

      Aile Mahkemesinin 2015/31 Esas sayılı dosyasında TMK'nun 166/1 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik sebebine dayalı olarak boşanma davası açtığı, davalı kadın tarafından Hatay Aile Mahkemesinin 2009/1482 Esas, 2010/687 Karar sayılı dosyasında açılan eşya iadesi davasının boşanma dava dosyası üzerinde birleştirildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 2009/1244 Esas, 2011/1094 Karar sayılı ilamla tam kusurlu olan davacı erkeğin boşanma davasının reddine... karar verildiği, boşanma davasının reddine yönelik kararın 02/01/2015 tarihinde kesinleştiği, eldeki bu davanın 16/01/2018 tarihinde açıldığı, iş bu dosyada dava dilekçesi ile bir bütünlük arz eden bir kısım tanık ifadelerine göre, reddedilen boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tarafların ortak hayatı devam ettirmek kastıyla en az üç yıl bir araya gelmediği ve ortak hayatın yeniden tesis edilemediği açıkça anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kesinleşen yönlerden hüküm kurulmuş olması, ortak çocuk ... için talep edilen iştirak nafakası hususunda karar verilmemiş olması, ortak çocuk ...’nin velayetinin anneye bırakılması ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında mahkemece her iki davanın da kabulüne ortak çocukların velayetinin anneye bırakılarak çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, her iki boşanma davası ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda, davalı-davacı kadının ağır kusurlu, davacı-davalı erkeğin ise az kusurlu olduğu kabul edilerek, kadının boşanma davasının reddine, erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden mahkemenin de kbulünde olduğu üzere erkeğin, eşine ve ortak çocuğuna karşı ilgisiz davrandığı anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın 08.01.2015 tarihli delil listesinde ortak çocukların da aralarında bulunduğu altı tanık bildirmiştir. Ortak çocuklardan ... 2001, ... ise 2007 doğumludur. Mahkemece, 09.09.2015 tarihli oturumda ortak çocukların sosyal inceleme raporunda gözlenip dinlenilmesi ve çocukların yaşları nedeniyle tanık olarak dinlenme talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın bu tanıklarının dinlenilmesinden açıkça vazgeçmemiştir. Tanıklar davaya bakan mahkemede veya tanığın bulunduğu mahal mahkemesinde dinlenir (HMK m. 259)....

            TMK'nın 166/son maddesine göre "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir."...

            tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, gerekçe değiştiğinden yeniden hüküm kurulması zorunlu hale geldiğinden İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 162 nci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihinden 12.01.2021 tarihine kadar ayrı ayrı aylık 600,00 TL, 12.01.2021 tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar ayrı ayrı aylık 650,00 TL tedbir nafakasına, boşanma hükmü kesinleştikten sonra ayrı ayrı...

              Aile Mahkemesi'nin 2019/316 Esas, 2019/591 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını, 2018 doğumlu ... isimli çocuklarının olduğunu, tarafların boşanma kararı ile ortak çocuğun velâyetinin annesine verildiğini, davacı erkeğin boşanma aşamasında sürecin uzamaması, tarafların ve ortak çocuğun yıpranmaması için boşanma protokolünde yer alan, ortak çocuk ile kişisel ilişki hususundaki anlaşmayı kabul ettiğini, mahkemenin kişisel ilişkiye dair kararının kısa süreli olduğunu, kesinleşen boşanma kararına rağmen davalı tarafın kısa olan görüş günlerini daha da kısaltacak şekilde davranmaya başladığını, boşanma sürecinde 1,5 yaşında olan ortak çocuğun şu anda 4 yaşında olduğunu, kişisel ihtiyaçlarının farkında olduğunu, kişisel ihtiyaçlarını kendisinin karşılayabildiğini, karşılayamadığında ise yardım isteyebildiğini, kısıtlı zaman içerisinde yeterli aktivite yapamadıklarını, görüş günleri dışında davacının çocuk ile görüşme talebinin davalı tarafından reddedildiğini ileri sürerek ortak çocuk ile...

                Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, erkeğin mahkemece kabul edilen kusurlu davranışlarına karşılık, davacı kadının da birlik görevlerini yerine getirmemek için ortak konuttan ayrıldığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında erkekte boşanma davası açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, erkek tarafından açılan boşanma davasının da kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile davasının reddedilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen kadının boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.09.2018 (Salı)...

                  UYAP Entegrasyonu