Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hakim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnızca ayrılığa ilişkin ise boşanma kararı verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir(TMK m.170). Somut olayda, davalı kadının boşanmak istememesi ve davalı tanıklarının tarafların geçimsizliğine yönelik görgüye dayalı beyanlarının olmaması ayrılık kararı verilebilmesi için yeterli değildir. Dosya kapsamından ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının ortaya konulamadığı, evlilik birliğinin yeniden tesis olunamayacak şekilde temelinden sarsıldığı sabittir. Bu nedenlerle açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ayrılığa karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun, ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir” hükmü bulunmaktadır. Davacı-davalı erkeğin, ...6. Aile Mahkemesinin 2009/1095 esas, 2010/997 karar sayılı dosyası ile açmış olduğu boşanma davası reddedilmiş, bu karar 05.01.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava ise 10.02.2014 tarihinde açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen 3 yıllık sürenin dolduğu ve kesinleşme tarihinden itibaren ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken şartları oluşan davacı-davalı erkeğin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/160 KARAR NO : 2022/234 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ARAKLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2021 NUMARASI : 2020/18 ESAS - 2021/287 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (ORTAK HAYATIN YENİDEN KURULMAMASI SEBEBİYLE) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 20/04/2006 tarihinde evlenmiş olduklarını, bu evlilikten davalının ikinci evliliği olduğundan müşterek çocukları bulunmadığını, davacının ev hanımı, davalı tarafın ise emekli olduğunu, davacının evliliği süresince bir eş olarak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirmiş olduğunu, ailesine bağlı bir eş olduğunu, ancak evliliklerinin ilk zamanlarından itibaren, davalı tarafın davacı tarafa...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/160 KARAR NO : 2022/234 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ARAKLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2021 NUMARASI : 2020/18 ESAS - 2021/287 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (ORTAK HAYATIN YENİDEN KURULMAMASI SEBEBİYLE) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 20/04/2006 tarihinde evlenmiş olduklarını, bu evlilikten davalının ikinci evliliği olduğundan müşterek çocukları bulunmadığını, davacının ev hanımı, davalı tarafın ise emekli olduğunu, davacının evliliği süresince bir eş olarak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirmiş olduğunu, ailesine bağlı bir eş olduğunu, ancak evliliklerinin ilk zamanlarından itibaren, davalı tarafın davacı tarafa...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince velâyet hakkı anneye verilen tarafların ortak çocuğu 16.07.2002 doğumlu ... için takdir olunan aylık 800 TL tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiş ise de, tarafların ortak çocuğu ... boşanma hükmünün kesinleştiği 24/02/2021 tarihinden önce, 16/07/2020 tarihinde ergin olmuştur. Ortak çocuk yararına hükmedilmiş olan tedbir nafakası çocuğun ergin olduğu tarih itibariyle son bulacağı gözetilmeden, ortak çocuk yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası hükmedilmesi doğru değildir....
İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesinin 17.12.2020 tarih, 2018/223 Esas ve 2020/460 Karar sayılı kararı ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuk ... ...'nın velâyetinin davacı karşı davalı babaya verilmesine, ortak çocuk ...'...
Ayrıca boşanma davası derdest olduğu sürece davet edilen eşin ayrı yaşama hakkına sahip olduğu ve yine taraflar arasında boşanma davası açıldıktan sonra ortak yaşamdan bu sebeple ayrılan eşin ortak yaşamdan ayrılmadaki haklılığı boşanma kararı ret edilip kesinleşme tarihine kadar devam edeceği kabul edilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, davalı ile boşanma davalarının bulunduğunu, o davada ortak çocukların geçici velayetinin davalı kadına verildiğini, ancak annenin velayetin gereklerini yerine getirmediğini iddia ederek ortak çocukların geçici velâyetinin davalıdan alınarak kendisine verilmesi talebiyle dava açılmış, mahkeme davacının velâyet talebini boşanma davası kapsamında ileri sürebileceği, ayrı bir dava açmakta hukuki yararının bulunmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince "...dava TMK'nin 166/son maddesi uyarınca açılmış ortak hayatın yeniden kurulamaması nedenine dayalı boşanma davası olup, tüm dosya kapsamına göre; davacı koca tarafından Ankara 6. Aile Mahkemesi'nin 2012/93 esas sayılı dosyası ile açılan boşanma davasının yapılan yargılaması davanın reddine karar verildiği mahkeme hükmünün 16/11/2013 tarihinde kesinleştiği,boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tarafların evlilik birliğini sürdürmek üzere bir araya gelmedikleri,dava tarihi itibariyle fiili ayrılığı üç yılı aşkın bir zamadır devam ettiği anlaşılmakla tarafların TMK nun 166/son maddesi gereğince boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk Mehmet Atıf'a aylık 700 TL, ortak çocuk Hatice'ye 600 TL iştirak nafakasına..." karar verilmiştir....
Sayın çoğunluk, davalı tarafından açılan karşı boşanma davasının, hem Türk Medeni Kanununun 166'ncı maddesinin (1.) fıkrasında yer alan sebebe, hem de aynı maddenin (4.) fıkrasındaki fiili ayrılık sebebine dayandığını kabul ederek, bu ikinci sebebe dayanan boşanma talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmü bozmuş, bozma sebebine göre diğer yönleri incelememiştir. Karşı boşanma davasındaki boşanma talebi “evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması” sebebine dayanmaktadır. Evlilik birliği ister, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış ve reddedilmiş bir davaya bağlı olarak geçen üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması halindeki yasal karine sebebiyle “temelinden sarsılmış sayılsın”; ister reddedilmiş bir boşanma davası bulunmaksızın ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olsun, her iki halde de davanın temel hukuki sebebi “birliğin temelinden sarsılmış” olmasıdır....