Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2008 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, hastalığı ile ilgilenmediğini, iddia ederek davanın kabulüyle evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 200.00 TL tedbir nafakası, 200.00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 300.00 TL tedbir nafakası, aylık 300.00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacı kadın vekilinin dava dilekçesinde dayandığı vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davacı kadın ile iki senedir ayrı yaşadıklarını, boşanma talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. III....

    hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı kadının karar düzeltme isteminin incelenmesine gelince; Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarına ilişkin yargılama sonucunda ilk derece mahkemesince, davacı kadının boşanma davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının redddine, ortak çocuk 2013 doğumlu ...’in velayetinin davacı-karşı davalıya verilmesine, davacı-karşı davalı kadın için 250 Türk lirası tedbir, 300 Türk lirası yoksulluk nafakasının, ortak çocuk için 250 tedbir 300 Türk lirası iştirak nafakasının ve davacı karşı davalı kadın için 10.000 Türk lirası maddi, 10.000 Türk lirası manevi tazminatın davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine karar verilmiştir....

      Davalı erkek eşin boşanma davasının bulunması ortak konutun belirlenmesi isteyen kadını kötü niyetli mi kılar? Kadın eş ortak konutun belirlenmesini isteyebilmesi için yıllar boyu sürecek eşinin boşanma davasının sonlanmasını beklemek zorunda mıdır? Terk sebebiyle boşanma davası açmayı hedefleyen davacı kadın eşin çağrı yapabilmesi için ortak konutun belirlenmesini istemesini engelleyen bir yasa hükmü var mıdır? Davacı kadının iyiniyeti, kötü niyeti “erkek eşin boşanma davasını inceleyen hakimin” görevidir. O halde mahkemece yapılacak iş TMK. m. 195 f. I hükmüne göre aile mahkemesi hakiminin müdahalesi ile ortak konutun belirlenebilmesi konusunda; - Eşleri uyarması, - Onları uzlaştırmaya çalışması, - Eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını istemesi, Bunlara rağmen uzlaşamadıkları takdirde kanunda öngörülen önlemleri alması gerekmektedir. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....

        İHTARTERK NEDENİYLE BOŞANMA 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 164 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, davalı eşe 15.09.2006 tarihinde tebliğ edilen 2006/46 değişik iş sayılı ihtar kararına dayanılarak açılan terk sebebiyle boşanma isteğine iliş-kindir. Davacı tarafından, aynı ihtar kararına dayanılarak 09.11.2006 tarihinde açılan terk sebebine dayanan 2006/811 esas sayılı boşanma davası, "iki aylık eve dönüş süresi dolmadan açıldığından" bahisle, 26.12.2006 tarihinde reddedilmiştir. Aleyhinde boşanma davası açılmış olan eş, dava süresince ayrı yaşamakta ve eve dönmemekte haklıdır. Bu süre zarfında Türk Medeni Kanunu'nun 164. maddesi kapsamında bir terkin varlığından ve haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemekten bahsedilemez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulüne, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı-davalı kadının da evlilikleri boyunca erkeğe "aptal, salak, sen erkek misin?" diyerek sürekli hakeret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-davacı erkek dava açmakta haklıdır....

            SONUÇ: Temyize konu hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre kadının boşanma davası yönünden yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden kadının boşanma davasına yönelik tüm, erkeğin boşanma davasına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.02.2016 (Çrş.)...

              Tarafların bu açıklamaları dikkate alınarak, duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak ve ortak çocukların üstün yararlarının ebeveynlerinden hangisinin yanında olacaklarına ilişkin uzmanlardan rapor da alınmak suretiyle yeniden düzenleme yapılması gerekir. Bu husus dikkate alınarak ortak çocuklar velayetlerine ilişkin yeniden düzenleme yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonında, ilk derece mahkemesince; davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 500,00TL tedbir nafakası ve 500,00TL iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına 12.500TL maddî tazminat, 12.500TL manevî tazminata hükmedilmiştir....

                  Bu halde ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden bozma yapılmamış, bu yönden hüküm kesinleşmiştir. Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın kesinleşen ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden yeniden karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu kısmının düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava, anlaşmalı boşanma sonucu hükmedilen iştirak nafakasının indirilmesi, nafakanın artırım oranına ilişkin protokol hükmünün iptali ve protokolde ortak çocuğa ilişkin diğer mali yükümlülüklerin yeniden uyarlanması ile velayeti davalı anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteklerine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu