Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya karşı sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2008 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, hakaret ettiğini, ortak konuttan kovduğunu, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiğini, birlik görevini ihmâl ettiğini, onur kırıcı davranışta bulunduğunu, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, iddia ederek asıl davanın kabulü ile onur kırıcı davranış hukuki sebebi ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası, 400,00 TL iştirak nafakası, iştirak nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına 400,00 TL tedbir nafakası, 400,00 TL yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir...

    Dava, TMK'nın 162. maddesine göre pek kötü muamele ve hayata kast nedeniyle boşanma ve ziynet alacağına ilişkindir. 1- Davalının boşanma davasına yönelik istinaf itirazının incelenmesinde; Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davalının, davacıyı arkasından boynunun üst kısmından kafasından yaraladığı, boşanmaya neden olan yaralamanın davalı tarafından gerçekleştirildiğinin sabit olduğu, bu tür davalarda kusur kıyaslaması yapılamayacağından, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu anlaşılmış olup, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, ilk derece mahkemesince davacı lehine takdir edilen manevi tazminat miktarı ile tedbir/yoksulluk nafakası miktarının makul olduğu, ilk derece mahkemesi kararın doğru olduğu anlaşıldığından, davalının bu yöndeki istinaf itirazının reddine...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı birleşen dosya davalısı tarafından davalı birleşen dosya davacısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Davalı birleşen dosya davacısı tarafından davacı birleşen dosya davalısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, tarafların TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Davalı birleşen dosya davacısı tarafından davacı birleşen dosya davalısı aleyhine hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle açılan boşanma davasının REDDİNE, Davalı birleşen dosya davacısı kadının talep etmiş olduğu manevi tazminat talebinin REDDİNE, Davalı-birleşen dosya davacısı kadının talep etmiş olduğu yoksulluk nafakası talebinin REDDİNE, Davalı-birleşen dosya davacısı kadın yararına mahkememizin 04/06/2021 tarihli...

    İş sayılı dosyası ile ihtarname gönderdiğini, davacının eve dönmediği gibi boşanma davasını açtığını, aynı zamanda Belçika vatandaşı olan müvekkilinin kanser hastalığının rutin kontrolleri için Belçika'ya gidip geldiğini, Türkiye'de sosyal güvencesinin olmadığını, aylık 600 Euro dışında gelirinin olmadığını, davacıya babasından miras intikal ettiğini, davacının bu mal varlığından bir kısmını müvekkiline devredeceğini söylediğini ancak sözünü tutmadığı gibi nafakaları da ödemediğini, boşanma sebeplerinin zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, terk ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması olduğunu, TMK 174 maddesi kapsamında maddi ve manevi tazminat talep ettiklerini, müvekkilinin davacının sorumsuzluğu nedeniyle deyim yerindeyse sıfırı tükettiğini, müvekkili Belçika'da iken kalan ziynet eşyaları ve antikaları da kaçırdığını, bunlar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL talep ettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak...

    Buna göre ilk derece mahkemesinin tarafların zina nedeniyle boşanmalarına ilişkin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalının bu yönde yaptığı istinaf itirazının reddine karar verilmiştir. Davalının evlilik birliğini temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve kusur belirlemesi yönünden; Mahkeme dava konusu yapılan herbir boşanma sebebi hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak zorundadır (HMK m. 26/1).Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2016/19221 E. 2018/6740 K sayılı 28.05.2018 tarihli kararı) Buna göre; ilk derece mahkemesinin davacı kadının TMK.161 maddesindeki zina hukuki sebebine, 163 maddesindeki pek fena muamele veya onur kırıcı davranış ve genel boşanma sebebi olan TMK.166/1 maddesine dayalı boşanma talepleri hakkında ayrı ayrı karar vermesi doğru bulunmuştur. TMK'nun 166.maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir....

    Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/1159 Esas sayılı ceza dava dosyasında beraat ettiğini, bu dosyaya ilişkin mahkemece oluşturulan gerekçenin hatalı olduğunu, boşanmaya neden olan olaylarda kadının ağır kusurlu, erkeğin az kusurlu olduğunu bu nedenle erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi "davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özet ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; belirlenen kusur durumunun, kadının, TMK m.162 uyarınca hayata kast, pek kötü onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davasının reddine karar verilmesinin, kadının, tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddinin, erkeğin, TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğu, kadın lehine boşanma nedeni ile takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu, kadın tarafından TMK.'...

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili, 24/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle;"Müvekkilinin davalı ile 08/08/1993 tarihinden itibaren evli olduklarını, müşterek bir çocuklarının olduğunu, Davalının ağır kusur ve tamamen kusurlu eylemlerinden dolayı evliliğin temelden sarsılması, zina, pek kötü ve onur kırıcı davranış, haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle tarafların boşanmalarını, Dava süresince, davacı müvekkil için 250- TL tedbir nafakasını, tedbir nafakasının davadan sonra yoksulluk nafakası olarak devamını, 50.000,00.- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkile ödenmesini, 50.000,00- TL maddi tazminatın davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkile ödenmesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde...

    Davalı karşı davacı erkek vekili 10.01.2023 tarihli dilekçe ile; kadının yıllardır psikolojik rahatsızlığı nedeni ile ilaç kullandığını, Bakırköy'de tedavi olduğunu, bu nedenle çocuğa karşı bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kadının durumu ve dengesiz davranışlarının gün geçtikçe kötüye gittiğini, 26.11.2022'de Harem'den boğaza atlayarak intihar etmeye kalkıştığını, Haydarpaşa Numune Hastanesinde tedavi altına alındığını, çocuğun güvende olmadığını belirterek velayetin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava, TMK 161.madde gereğince zina olmadığı takdirde TMK 162.madde gereğince pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış olmadığı takdirde TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle terditli açılan boşanma davasıdır. Karşı dava ise, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme ilamının asıl davada kabul edilen boşanma, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin hükümler yönünden, karşı davada reddedilen maddi ve manevi tazminat taleplerine yönelik ret hükümleri yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davası olup karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı-karşı davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

    davalarının 161 ve 162 yerine 166 ncı maddesinin birinci fıkrasından kabul edilmesi, 161'den davasının reddi, 162'den hüküm kurulmaması, kusur belirlemesi, mahkemece yararına hükmolunan tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, mahkemece hükmolunan nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairenin 12.03.2019 tarihli kararı ile; erkeğin temyiz itirazlarının yersiz olduğu, kadının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine dayalı bir boşanma davası olmadığı halde, davacı-karşı davalı kadının davasının 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi uyarınca kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmesinin, davacı-karşı davalı kadının 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesinde düzenlenen pek kötü ve onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma talebi yönünden bir karar verilmemesinin ve erkeğin zina eyleminin sabit olduğu halde kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesinin...

      UYAP Entegrasyonu