Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Her ne kadar davalının davacıya şiddet uyguladığı ve yakışıksız ithamlarda bulunduğu Mahkememizce kabul görmüş ise de eylemlerin hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış kapsamında kalmadığı kanaatine varılarak davacının TMK’nın 162. maddesine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmiştir.)"...

Davalı karşı davacı taraf karşı dava dilekçesinde dava konusunu; zina, pek kötü ve onur kırıcı muamele, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma olarak göstermiş, ön inceleme duruşmasında da uyuşmazlığın karşı dava yönünden zina , pek kötü ve onur kırıcı muamele ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma olarak tespiti yapılmasına rağmen karşı dava yönünden davanın zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma olarak kabul edilip hüküm fıkrasında zina ve pek kötü onur kırıcı muamele nedeniyle açılan karşı dava ile ilgili olumlu -olumsuz bir hüküm kurulmadan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan karşı davanın kabulüne karar verilmesi hatalı ise de bu konuda tarafların istinaf başvurusunun bulunmaması nedeniyle bu hataya değinilmekle yetinilmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı - karşı davacı kadın vekili süresinde sunduğu 23/12/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; erkeğin davasının reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kadının dayandığı vakıaları ispatladığını, kadın ve çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarının yetersiz olduğunu, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının az olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1. madde) hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferîlerine, karşı dava; zina (TMK 161. madde), hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK 162. madde) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK 163. madde), terk (TMK 164. madde) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1. madde) hukuki sebeplerine dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın incelenmesinde; tarafların 09/02/2005 tarihinde evlendikleri, müşterek evlilik birliğinden 2005 d.lu Irmak 2009 d.lu Yudum ile 2016 d.lu Deniz'in dünyaya geldiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalının davacıya ve çocuklara fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığını, erkeğin ailesinin de kavgalara katıldığını, hatta davacıyı darp ettiklerini, davalının davacıya hakaretlerde bulunduğunu, onu tehdit ettiğini, ortak çocuk Irmak'ın babasının uyguladığı şiddet yüzünden evden kaçtığını, davalının davacıyı ters ilişkiye zorladığını, çocukların odasında pornografik içerikli videolar izlediğini, bunun üzerine çıkan tartışmada davacıyı darp ettiğini, davacının davalı hakkında şikayetçi olduğunu ileri sürerek TMK'nn 162. m.si uyarınca hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve TMK'nun 166/1 m.si uyarınca boşanmaya, ortak çocukların velayetinin davacıya verilmesine, davacı ve ortak çocuklar yararına aylık 400'er TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile...

tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın tarafından pek kötü muamele ve onur kırıcı davranışlar nedeniyle de boşanma davası açılmış ise de boşanmaya karar verilebilmesi için kusurun özel ağırlığı gerekli olup kötü muamele ve onur kırıcı davranışın ağırlığı ispat olunamadığından kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 maddesine dayalı davasının reddine, erkeğin, kadının kusurunu ispat edecek herhangi bir delil ve belge ibraz edemediği, ağız kokusu ispatlanamadığı gibi bu konuda tedaviye yanaşmadığı konusunun da ispatı gerektiği gerekçesiyle erkeğin davasın ispat edemediğinden davalı-davacı erkeğin birleşen davanın reddine karar verilmiştir....

    Bu sebebe dayanan bir davada hakim, iddia genişletilmedikçe veya değiştirilmedikçe yahut dava ıslah edilmedikçe, örneğin zina ya da hayata kast, ağır derecede onur kırıcı davranış yahut da küçük düşürücü suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme yahut da terk şartlarını araştıramaz ve ispatlanmış olsa bu sebeplerle boşanma kararı veremez. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayanan bir davada, önemli olan taraflar arasında, birliği temelinden sarsacak derecede ve ortak hayatın devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olup olmadığı ve bunun ispatlanıp ispatlanmadığıdır. Yoksa, şu olaya dayanıldı, buna dayanılmadı şeklindeki bir ayırıma gidilmesi davayı çıkmaza sokar ve hakkaniyete aykırı sonuçlara götürür. Çünkü davacının, gerçekleştiği halde, dava dilekçesinde göstermedi diye dikkate alınmayan hadiseye dayanarak yeni bir boşanma davası açma olanağı yoktur. Dava görülmüş ve bitmiş olacaktır. Tekrar başa dönülmesi artık mümkün değildir....

      DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili, 25/10/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın Ayazlı Mahallesi Hürriyet Caddesi No: 44 A/23 Fatsa/Ordu adresindeki aile konutundan dava süresince uzaklaştırılmasına, davalının mal kaçırması ihtimaline binen ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkilinin adli yardımdan faydalanmasına, müşterek çocuğun veleyetinin müvekkiline verilmesine, dava tarihinden itibaren müşterek çocuk için 1000 TL tedbir nafakasına, müvekkili için aylık 1500 TL yoksulluk nafakasına, psikolojik şiddet nedeniyle hakları saldırıya uğrayan müvekkili lehine 100.000 TL manevi tazminat, 100.000 TL de maddi tazminata hükmedilmesine, nihai olarak TMK 162.maddesi gereğince pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış, mahkeme aksi kanaatte ise TMK 163....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin evlilik birliğinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, kadına baskı uyguladığı, onu kıskandığı, başkalarının yanında küçük düşürdüğü ve alkol kullandığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu davacı kadının hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı davasının şartlarının gerçekleşmediğinden bahisle davacı kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı olarak açtığı davanın reddine, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açtığı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına 80.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davasının ise dosyadan tefrikine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davanın kabulü ile onur kırıcı davranış, pek fena muamele ve ortak yaşamı sona erdirme nedeniyle tarafların boşanmalarına, bu talep kabul görmediği takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle boşanmalarına, tensiple beraber ileride davacı müvekkil için yoksulluk nafakasına çevrilmek üzere aylık 2.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, TMK. 174 ve devamı maddelerince 500.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından hayata kast ve pek fena muamele sebebine dayalı olarak da boşanma kararı verilmemesi, velayet, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesine gerek duyulan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesine ait 2012/504 esas, 2013/287 karar sayılı dava dosyası eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 10.06.2015 (Çrş)...

          UYAP Entegrasyonu