Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinafa cevap dilekçesi ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, tazminat ve nafaka yönünden kararı istinaf ederek boşanmanın reddine karar verilmesini ve velayeti verilen çocuk için iştirak nafakasına ve koca lehine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve TMK 162 . maddesi uyarınca pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma ile, ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir....

veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, müvekkiline düğünde takılmasına rağmen karşı tarafça el konularak iade edilmeyen 18 adet bilezik ve 5.000,00 TL nakit paranın müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Maddesi uyarınca onur kırıcı davranışta bulunulması halinde boşanma davası açılabileceğini, davacının tüm bu olumsuzluklara dayanamayarak 8 ay önce evini davalıdan ayırarak Karşıyaka'ya taşınmak zorunda kaldığını, evliliğin davacı için çekilmez hale geldiğini ve davacının tamamen kusurlu davrandığından, davacının işlediği tehdit ve hakaret suçlarının TMK 162. Meddesi kapsamında pek tötü veya onur kırıcı davranış sayılacağından boşanmalarına, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına , ortak çocuk Batuhan'ın velayetinin davacı babaya verilmesine, davacı lehine 250.000 TL manevi tazminata, 150.000 TL maddi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin ilk zamanlarından beri davalının müvekkiline karşı hakaret ve iftiralarda bulunduğunu, şiddet uyguladığını, davalının davacıyı defalarca başka kadınlarla aldattığını, en son Meliha isimli kadınla aldattığını,davalının müvekkiline sinkaflı kelimeler kullanarak manevi olarak zorda bıraktığını, davalının sürekli olarak tartışma çıkardığını, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 161,162,163 ve 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması, hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış, suç işleme, haysiyetsiz hayat sürme ve zina nedenleriyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilerek çocuk lehine aylık 3.000,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, davacı kadın lehine 200.000,00'er maddi-manevi tazminat ile aylık 5.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. II....

      çekilmez hal aldığını, davalının sürekli olarak müvekkilini sevmediğini, hayatından çıktığında daha mutlu olacağını söylediğini, davalının onur kırıcı davranışta bulunup şiddet uyguladığını, davalının 2013 yılında annesini kaybettiğini, dayısının, kendisi için çok önemli olduğunu, ısrarla müvekkiline vurgulamaya başladığını, müvekkilinin bütün yapıcı davranışlarına rağmen oturdukları aile konutunun iç tefrişatına en ince ayrıntısına kadar dayısının karar verdiğini, sürekli evlilik birliğinin içine karıştığını, bu konuyla ilgili olan tartışmaları sırasında davalının müvekkiline onur kırıcı cümleler kullandığını, bir çok kez şiddet uyguladığını bu nedenlerle tarafların davalının kusurlu davranışları göz önüne alınarak pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması gerekçesiyle sonlandırılmasına, müşterek çocuk Demir'in velayetinin müvekkiline bırakılmasına, çocuk için 4.000,00 TL, müvekkili için 4.000,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, dava neticesinde yoksulluk...

      Gereğince davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 17.000,00 T.L. manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Karar yerinde erkek tam kusurlu kabul edilmiş, erkeğe kadına fiziksel şiddet uygulama kusuru yüklenmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili kararı nafaka ve tazminat miktarları bakımından istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK nun 162. Maddesine dayalı hayata kast pek kötü yada onur kırıcı davranış nedeniyle ve TMK nun 166. Maddesi uyarınca şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince TMK'nın 162 maddesine dayalı olarak açılan davanın reddine karar verilmiş, karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....

      Temyiz Sebepleri Davacı-karşı davalı kadın vekili; zina ve hayata kast sebebiyle açılan boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, iştirak nafakasının ve tazminatların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bu yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, zina ve hayata kast sebebine dayalı boşanma davasının kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, iştirak nafakası ve tazminatların miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci, 162 nci, 166 ncı maddesi nin birinci fıkrası ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci ve 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 352 nci, 362 nci, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3....

        , davalının müvekkiline 'seni istemiyorum, eski eşimi alacağım, seni imtihana çekeceğim bakalım yine beni sevecek misin' şeklinde saygısız söylemlerde bulunduğunu, daha sonra 'eski eşini nikahına alacağını, bunun için müvekkilin iznini almayacağını, müvekkili istese de istemese de bunu yapacağını, eski eşinin bu durumu kabul ettiği gibi söylemlerle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını ve davalının 2018 yılının Şubat ayında müşterek konutu terk ederek eski eşi ile birlikte yaşamaya başladığını, bu nedenlerle TMK 161 maddesi gereği zina, 162 maddesi gereği hayata kast pek kötü ve onur kırıcı davranış, 163. maddesi gereğince suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ve 166. maddesi gereğince evlilik birliğinin sarsılması nedenleri ile boşanmalarına, müşterek konutun dava sonuna kadar müvekkiline tahsisine, müvekkili lehine aylık 500- TL nafakaya, 100.000- TL maddi, 100.000- TL manevi tazminata karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/995 KARAR NO : 2021/196 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOZKIR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2019/31 ESAS 2020/207 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

        Ancak; 1) TCK’nın 79/2-b maddesinde düzenlenen onur kırıcı muameleye maruz kalma halleri Kanunda açıkça yazılı olmamakla birlikte bu hallerin, “çok kötü koşullarda taşıma, olağan dışı mahallerde barındırma ve kötü muamelede bulunma” gibi durumlarda söz konusu olabileceği, sanığın ... plakalı araçta kaçak göçmen taşıdığının kabul edildiği eyleminde, olay tutanağında göçmenlerin aracın yolcu kapasitesinin üzerinde, onur kırıcı ve insanlık dışı bir şekilde taşındıklarının belirtilmesi haricinde, onur kırıcı bir davranışa veya hayati tehlikenin varlığına dair olay tutanağında veya göçmenler beyanlarında herhangi bir iddia veya tespitin bulunmadığı, kapasitenin üzerinde yolcu taşınmasının başlı başına unsur olmadığı, ancak cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesi kapsamında değerlendirilebileceği, nitekim bu yönde takdir ve teşdidin yerinde kullanıldığı, bu kapsamda, Kanun metninde belirtildiği biçimde göçmenlere yönelik onur kırıcı bir muamelenin söz konusu olmadığı olayda, suçta kullanılan...

          UYAP Entegrasyonu