Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı TMK'nun 162. maddesine dayalı pek kötü davranış sebebi ile açmış olduğu boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtmiş ise de; pek kötü davranışlar sebebi ile ortak yaşamın çekilmez hale gelmiş olup olmadığı araştırılmayacağından, pek kötü davranışın zulüm veya işkence boyutunda olması şarttır. Yine pek kötü davranışın eşe ıstırap veren ve onun sağlığını bozacak ağırlıkta olması gerekmektedir. Eşe ıstırap veren ve onun sağlığını bozacak ağırlıkta olmayan eylem pek kötü davranış sebebi ile boşanma değil, evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanma davasına konu olabilir....

CEVAP Davalı-davacı kadın vekilleri, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile öncelikle pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle, bu talepleri olmaz ise 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası bağlanmasına, hükmedilecek nafakanın yıllık TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminatın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 30.09.2021 tarihli ve 2019/669 Esas, 2021/1042 Karar sayılı kararıyla; erkeğin yaklaşık 30-35 yıldır ... isimli kadınla gayri resmi birliktelik yaşadığı ve ...'den olma çocukların da davalı-davacı kadının üzerine tescil edildiği, ... erkeğin evlilik birliği boyunca ...'...

    3 gün odada alıkoyma olayında fiziksel şiddet de uyguladığını, davalının telefonuna davalının bilmediği şifre koyup telefonu tamamen kendi bilgi ve kontrolü altına aldığını, davalının abisi ve annesinin numaralarını engellediğini, erkeğin annesini müşterek konuta kabul etmediğini beyanla, davacının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların "pek kötü veya onur kırıcı davranış" nedeniyle, bu mümkün değilse TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davalı-davacıya verilmesine, müşterek çocuk lehine aylık 750,00 TL tedbir-iştirak, davalı-davacı lehine aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 125.000,00 TL maddî ve 125.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

    Asıl davada TMK'nın 161 ve 162 maddesi nedenlerine dayalı boşanma talebinin reddi açısından: Davacı-davalı kadının, davalı-davacı erkeğin zina yaptığını, pek kötü veya onur kırıcı davranışlar sergilediğini ispat edemediğinden, bu nedenlere dayalı boşanma talebinin reddinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından davacı-davalı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Birleşen davanın kabulü açısından: Soybağının reddine ilişkin davada alınan 18/09/2019 tarihli rapor sonucunda davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadının zina yaptığını kesin olarak öğrenmesi, söz konusu davada çocuk Azra ile davalı-davacı erkek arasındaki soybağının reddedilmesi ve söz konusu kararın kesinleşmesi karşısında birleşen davanın süresinde açıldığı ve kabul edilmesinin doğru olduğu anlaşıldığından davacı-davalı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

    Bu itibarla, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre; eşine hakaret eden, onur kırıcı beyanlarda bulunan, ortak çocuklara şiddet uygulayan, çocukların bakım ve ihtiyaçlarını karşılamayan ve eşini son olayda tehdit eden kadın ile eşine hakaret eden, onur kırıcı beyanlarda bulunan, son olayda kayınpederini tehdit eden, eşinin ihtiyaçları ile ilgilenmeyen ve alkol kullanarak parasını alkole harcayan erkek eşit kusurludur..........tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK m.174)....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili, 24/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle;"Müvekkilinin davalı ile 08/08/1993 tarihinden itibaren evli olduklarını, müşterek bir çocuklarının olduğunu, Davalının ağır kusur ve tamamen kusurlu eylemlerinden dolayı evliliğin temelden sarsılması, zina, pek kötü ve onur kırıcı davranış, haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle tarafların boşanmalarını, Dava süresince, davacı müvekkil için 250- TL tedbir nafakasını, tedbir nafakasının davadan sonra yoksulluk nafakası olarak devamını, 50.000,00.- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkile ödenmesini, 50.000,00- TL maddi tazminatın davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkile ödenmesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde...

    TEMYİZ SEBEPLERİ: Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. YARGITAY İLAMI: Dairemiz kararı, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2020/5864 Esas ve 2021/1809 Karar sayılı ilamı ile gerçekleşen kusurlu davranışlara göre kadının ağır kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği, ağır kusurlu kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerektiği, davacı-karşı davalı erkek lehine maddi ve manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava karşılıklı TMK'nın 166/1 maddesi ve ferileri talebine yönelik boşanma davasıdır. Dairemizce Yargıtay bozma ilamı üzerine duruşma açılıp duruşmada Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur....

    gereği olan davranış ve sorumlulukları yerine getirmekten imtina ettiğini, davalının kumar vb kötü alışkanlıklara sahip olduğunu, davacının hiçbir gelirinin olmaması sebebiyle 1.000,00 TL yoksulluk nafakası talep ettiklerini, davalı tarafından müvekkilinin darp edildiğini, vücudunun belli yerlerinde şişlikler ve morluklar oluştuğunu, yaşadığı fiziki ve psikolojik şiddet nedeni ile tedavi gördüğünü, bu nedenlerle evliliğinde yaşadığı şiddetin , diğer kötü olayların ve maruz kaldığı küçük düşürücü onur kırıcı davranışların verdiği hasarı bir nebze olsun hafifletmek amacıyla kişilik haklarının ciddi ölçüde saldırı yapan davalıdan 50.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın müvekkiline ödenmesine, tarafların boşanmalarına , yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    ilerleyen zamanlarda davalının kendisini aldattığını öğrendiğini, müvekkilin davalıya ait bir çantada en az 10 tane farklı kadının telefon numarasını bulduğunu, ayrıca davalının ayrı bir telefon daha kullandığını tespit ettiğini, davalının müvekkilini sürekli kısıtladığını, psikolojik, ekonomik, fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilini kendi ailesinden dahi kıskandığını, yaşanan bu olaylardan ötürü müvekkilinin panik atak rahatsızlığına yakalandığını, müvekkilinin 2016 yılında eşine karşı boşanma davası açması üzerine davalının üzerindeki mal varlığını başkalarına devrettiğini, davalının özür dilemesi sonucu müşterek haneye tekrar döndüğünü, boşanma davasını kapattıklarını ancak davalının tutumlarının devam ettiğini belirterek davalının hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına aksi halde evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesi nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek konut üzerine aile konutu şerhi konulmasına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından reddedilen boşanma davası, kadının davasında kusur belirlemesi, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı ile vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla zina ile pek fena ve onur kırıcı davranış hukuki sebeplerine dayalı boşanma talebinin reddi ile tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur...

      UYAP Entegrasyonu