Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının terk (TMK. md. 164) hukuki sebebine dayalı bir boşanma davasının bulunmamasına; Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine dayalı boşanma davası bakımından fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi oluşturmayacağının tabii olmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar...

    Mahkemece, usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve çekişmeli olarak belirlenmeyen ( HMK m. 137. 140/3, 187) vakıalar esas alınarak karar verilemez ( HMK m. 141). Davalı erkeğin cezaevinde olması ve fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir. Davacının TMK'nun 163. maddesine dayalı olarak açmış olduğu bir davası da yoktur. Gerçekleşen bu durum karşısında, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.02.2018 (Pzt.)...

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2018 NUMARASI : 2018/22 ESAS - 2018/454 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası nedeniyle yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen, karara karşı davacı tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI ; Davacı dava dilekçesinde özetle;10 yıl kadar önce davalının sebepsiz yere huzursuzluk çıkarmaya başladığını ve ailesinden yüklü miktar miras kalmasından sonra evi de terk ettiğini, davalının açtığı boşanma davasının ret edildiğini ve 10 yıllık süreçte davalının tutumlarında olumlu bir gelişmede olmadığını boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Davalının süresinde sunulmuş yanıtı bulunmamaktadır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Asıl davanın kabulü ile fiili ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına, birleşen dava ve karşı davanın feragat nedeni ile reddine, kadın lehine dava tarihi olan 18/06/2020 tarihinden itibaren aylık 750,00 TL tedbir nafakasının davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, karar kesinleştikten sonra aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, karşı davanın ve birleşen davanın reddi yönünden verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, TMK'nın 166/son maddesi gereğince açılan boşanma ve fer'ileri, karşı dava ve birleşen dava ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1- 2) sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir....

      Dosyadaki bilgi belgelere, özellikle tanık beyanlarına ve adres kayıt sistemi verilerine göre reddedilen ilk boşanma davasından sonra fiili ayrılığın devam ettiği yani ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle yalnızca boşanma talepli asıl dava kabul edilmiştir. Ancak reddedilen ilk davada davacı erkeğin evden nedensiz ayrıldığı, bu nedenle kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Yine iş bu esas numarasında açılan karşı davada toplanan delillerden davalı erkeğin fiili ayrılık döneminde karşı davacıdan başka bir kadınla ilişkisi olduğu ve bu ilişkiden Elif Hıdır isimli 29/03/2017 doğumlu evlilik dışı bir çocuğu bulunduğu anlaşılmıştır. Bu bakımdan karşı davalı erkek fiili ayrılık döneminde sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığından ve reddedilen ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratıp fiili ayrılığa neden olduğundan (ANKARA BAM 2.HD. E: 2019/2543, K: 2021/1708; İSTANBUL BAM 10.HD....

      Aile Mahkemesinin 2018/401 Esas, 2019/173 Karar sayılı ilamı ile tüm kusurun davacı erkekte olduğundan bahisle ispatlanamayan ve sübut bulmayan davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleşmediği, tarafların davanın reddinden sonra bir araya gelmedikleri, müşterek çocukların davalı- davacı anne yanında kaldıkları, davacı- davacının eşinin ve müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığı, maddi yardımda bulunmadığı, davacı-davalının reddedilen ilk boşanma davasını açıp boşanma sebebi yaratıp, fiili ayrılığa neden olduğu, bu tarihten sonra da davalı-davacı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirecek kusurlu bir davranışın da kanıtlanamadığı, davacı-davalı erkeğin eşine hakaret etmesi, evden kovması, kardeşlerinin müşterek çocuğa şiddetine sessiz kalması, eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamaması, fiili ayrılığa neden olması nedeniyle tam kusurlu olduğu gerekçe gösterilerek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulu ile TMK'nun 166/1. m.si gereğince tarafların boşanmalarına...

      Asıl dava, TMK'nın 166/4. maddesi fiili ayrılığa dayalı boşanma, ferileri, birleşen dava ise TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri ve ziynet alacağına ilişkindir. Bilindiği üzere boşanma davaları yazılı yargılama usulüne tabidir. (HMK m 316/1 mefhumu muhalifinden) Yazılı yargılama usulünün ne şekilde yapılacağı HMK 118 ve 186. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Yazılı yargılamanın aşamaları ise dilekçeler safhası (HMK m.118- 136), ön inceleme safhası (HMK 137- 142), tahkikat safhası (HMK m. 143- 183), sözlü yargılama (HMK m. 184- 186) ve hüküm aşaması (m. 294- 302) olmak üzere beş aşamadan oluşmaktadır. Sözü edilen aşamalardan biri usulüne uygun olarak tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan diğer aşamalara geçilemez. Bir aşama tamamlanmadan ve tamamlanması halinde taraflara tebliğ veya tefhim edilmeden diğer aşamalara geçilemeyeceği HMK'nın 137, 147/1 ve 186/1. maddelerinde emredici olarak düzenlenmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık boşanma hukuki sebebine dayalı olarak açılmıştır. Mahkemece, feragat nedeniyle verilen ret kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıllık fiili ayrılık süresinin geçtiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının daha önce açtığı boşanma davası feragat sebebiyle reddedilmiş, feragat tarihinden sonra tarafların barıştığı, yaklaşık 87 gün birlikte yaşamaya devam ettikleri, sonrasında yeniden ayrıldıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda, önceki boşanma davasının feragatle sonuçlanmasından sonra ortak hayat yeniden kurulmuş olmakla, davada Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde aranan koşullar oluşmamıştır....

        Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davacının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak boşanma davasının çekişmeli boşanma davası olarak sürdürülüp gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.06.2018 (Pzt.)...

          Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin boşanma kararının fiili ayrılığa dayandığını, davalı taraflarının iddialarının aksine fiili ayrılığa dayanma boşanma kararı verildiği gözetildiğinde, katılım alacağının indirilmesi ve kaldırılmasının mümkün olmadığını, taşınmazın değerinin emsal teşgil eden satış işlemleri dikkate alındığında fahiş olmadığını, bu nedenle ilk derece mahkemesince 13/09/2019 tarihli 2019/371 E, 2019/338 sayılı kararının usul ve yasaya uygun olduğundan davanın usul ve esas bakımından yersiz, haksız ve kötü niyetli itirazlarının ve istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönünden yapılan incelemede, Taraflar 07.01.1983 tarihinde evlenmiş, 10.01.2014 tarihinde açılan ve kesinleşen dava sonunda boşanmışlardır....

          UYAP Entegrasyonu