Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; yoksulluk nafakası yönünden, davalı tarafından ise; kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayanılarak açılmıştır. Ret ile sonuçlanan davada Dairemizin 20.10.2010 tarihli onama ilamı davacıya 09.11.2010 tarihinde, davalıya ise 22.11.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olup, ret kararı 08.12.2010 tarihinde kesinleşmiştir. İşbu dava ise ret kararının kesinleştiği tarihten itibaren üç yıllık süre geçmeden 19.11.2013 tarihinde açılmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık hukuki nedenini dayalı boşanma davasıdır. Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/177 Esas, 2014/3 sayılı boşanma davasının reddine karar verildiği, bu kararın 09.04.2015 tarihinde kesinleştiği, davacı erkeğin ise TMK 166/son maddesine dayalı boşanma davasını 30.05.2018 tarihinde açtığı, 3 yıllık fiili ayrılık süresinin gerçekleştiği ve tarafların bu süre içerisinde ortak yaşamı kuramadıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesi koşulları gerçekleştiğinden davacının açtığı boşanma davası kabul edilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık hukuki nedenini dayalı boşanma davasıdır. Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/177 Esas, 2014/3 sayılı boşanma davasının reddine karar verildiği, bu kararın 09.04.2015 tarihinde kesinleştiği, davacı erkeğin ise TMK 166/son maddesine dayalı boşanma davasını 30.05.2018 tarihinde açtığı, 3 yıllık fiili ayrılık süresinin gerçekleştiği ve tarafların bu süre içerisinde ortak yaşamı kuramadıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesi koşulları gerçekleştiğinden davacının açtığı boşanma davası kabul edilmiştir....

    İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, tarafların kusura yönelik istinaf taleplerinin kabulüyle, ilk derece mahkemesince taraflara yüklenen kusurlar yönünden tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu ve ispatlanamadığı gerekçesiyle gerekçeden çıkartılmasına, tanık Turgut’un bizzat şahit olduğu şekilde tarafların maddi konular nedeniyle tartıştıkları, bu nedenle aralarında geçimsizlik olduğu, tarafların yeniden bir araya gelerek evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığı, ayrılığa sebebiyet veren olaylarda her iki tarafın da eşit kusurlu kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulüne, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

      GEREKÇE : Fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/son) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.md.185/2- 3, 186/1) amir hükümleri uyarınca, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar müşterek çocuk yararına TMK’nun 169.maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakaların miktarında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, TMK 170 maddesine dayalı ayrılık, erkeğin birleşen davası ise TMK'nın 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. İlk Derece Mahkemesince kadının asıl davası dosyadan tefrik edilmiş, birleşen dava kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı-davalı kadın istinaf dilekçesinde ayrılık kararı verilmemesini istinaf etmiştir. Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2018/7177 Esas 2019/6828 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; TMK'nın 170/1 maddesine göre, boşanma sebebi ispatlanmış ise hakim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Davacı-davalı kadın, maddi vakıalarını ileri sürerek ayrılığa karar verilmesini talep etmiştir. Ayrılığa karar verilebilmesi için mahkemece boşanma sebeplerinin sabit görülmesi gerekir....

      Başlangıçta yersiz boşanma davası açarak, fiili ayrılık nedenine dayalı boşanmanın (TMK.md.166/son) zeminini hazırlayan ve boşanmaya sebebiyet veren davacı koca ise bu nedenle tamamen kusurludur. Eylemli ayrılık sebebiyle boşanma davasında boşanma kararı verilebilmesi için eşlerin kusur durumlarının ayrıca araştırılması gerekmemekle birlikte kusur durumunun tespiti nafaka ve tazminatlar açısından önemli olup istinaf incelemesine konu dava 14.05.2019 tarihinde açılmakla, davanın açıldığı tarih itibariyle TMK .166/son maddesinde belirtilen 3 yıllık sürenin dolduğu ve kesinleşme tarihinden itibaren ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmakla mahkemenin karşı boşanma davasının kabulüne ilişkin kararı usul ve yayasa uygundur....

      Dosya kapsamı incelendiğinde; davacı erkek tarafından davalı kadın aleyhine açılan ve Ankara Batı 2.Aile Mahkemesinin 2017/492- 2018/17 sayılı dosyası ile görülen boşanma davasınında, erkeğin "evin bakım ve iaşesiyle ilgilenmediği, çocuklarının ve eşinin ihtiyaçlarını karşılamadığı" gerekçesiyle kusurlu olduğu değerlendirilerek boşanma davasının reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmeksizin 20/03/2018 tarihinde kesinleştiği, buna göre davacı erkeğe yüklenen kusurların sabit olduğu anlaşılmaktadır. Dairemizde görülen işbu boşanma dosyasında da davacı erkek tarafından ileri sürülen kusurların, tarafların fiili ayrılığa başlamadan önceki zamana ilişkin olduğu, ilk dava reddedildikten sonra tarafların bir araya gelmedikleri, sadece davalı kadının çocukları görmesine engel olduğu iddia edilmiş ise de, tanık beyanlarının soyut, yer ve zaman içermeyen ifadeler olduğu, bu durumda ayrı yaşanılan dönemde davalı kadının kusurlu bir davranışının olduğunun ispat edilemediği anlaşılmıştır....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ayrılık kararının yerinde olmadığını belirterek boşanma kararı verilmek üzere kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, TMK'nun 166/1.maddesine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin olup, taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Dava, Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesine ilişkindir. Mahkemece, ayrılığa karar verilmiştir. Ayrılığa karar verebilmek için, boşanma sebebinin ispatlanmış olması gerekir....

      Evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının ayrılığa ilişkin müstakil olarak açmış bulunduğu davadaki ayrılık isteğinin atiye terkedilmesinin aynı davacı tarafından boşanma davası açılmış olması sebebine dayandığına ve boşanma hükmü de oluştuğuna göre davalı yararına ayrılık davası ile ilgili olarak vekalet ücreti takdirine gerek bulunmadığının anlaşılmasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.02.2012 (Pzt.)...

        UYAP Entegrasyonu