Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nın 166/son maddesi gereğince açılmış fiili ayrılık nedeniyle evlilik birliğinin yeniden tesis edilememesi hukuki nedenine dayalı boşanma, kadının karşı davası ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ve ziynet alacağı davasıdır. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebebinin kanıtlanmış olması gerekir (TMK.170.md.). Mahkeme gerekçesinde de yer aldığı gibi evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu kanıtlanamamıştır. Bu duruma göre davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde ayrılığa karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.09.2015 (Çrş.)...

    Bu kapsamda, ilk davayı açarak fiili ayrılığa zemin hazırlayan erkek eş bu sebeple kusurlu olduğu gibi, davanın reddi nedeniyle, kadına bir kusur yüklenememiştir, Türk Medeni Kanununun 166/4 maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan, tarafların evlilikleri sırasında erkek çocukları olmadığı için başka bir kadınla imam nikahlı olarak yaşamaya başlayan, davalı kadını terk ederek evden ayrılan maddi - manevi destekte bulunmayan erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmekle davacının TMK'nun 166/4 maddesindeki koşullar gerçekleştiğinden fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile, tarafların boşanmalarına, Ankara Batı 2.Aile Mahkemesinin 2015/334- 850 E-K ilamı ile hükmolunan aylık 750,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalı kadına verilmesine, karar kesinleşinceye kadar aynen devamına, karar kesinleştiğinde aylık 250,00 TL arttırılmak suretiyle aylık 1.000,00 TL yoksulluk...

    Taraflar her ne kadar eşit kusurlu kabul edilmişse de mahkemece kabul edilen ve davalı-karşı davacı kadına kusur olarak yüklenen “eşinin gelen misafirlerine karşı eşini rencide edecek ve zor duruma düşürecek tutum ve davranışlar sergilediği” vakıasının tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere evliliğin ilk dönemlerinde ve ilk boşanma davası açılmadan önce meydana gelen olaylar olduğu bu nedenle kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, gerçekleşen bu durum karşısında reddedilen ilk davayı açmakla fiili ayrılığa sebebiyet veren ve boşanma nedeni yaratan davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davacı-karşı davalı erkek boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurludur. Davalı-karşı davacı kadın boşanmakla en azından eşinin maddi desteğini yitirmiştir....

      Mahkemece; davacı erkeğin eşine ayrı bir ev tahsis etmediği, kadını baba evine bıraktığı, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, daha önce davacı tarafından açılıp reddine karar verilen boşanma davasının 02/02/2012 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme tarihinden itibaren tarafların 3 yıl içerisinde bir araya gelmedikleri, ortak hayatın yeniden kurulamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların TMK.nun 166/son maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası, taraflardan davacı erkek tarafından şiddetli geçimsizliğe dayalı olarak açılmış ve dava; tek başına fiilen ayrı yaşamanın boşanma nedeni sayılamayacağı gerekçesi ile reddedilmiş, karar taraflarca temyiz edilmediğinden 02/02/2012 tarihinde kesinleşmiştir....

      nin 2015/19374 Esas - 2016/11734 Karar sayılı ilamı) Bu durumda kararın kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda retle sonuçlanan ilk davayı açmakla fiili ayrılığa neden olan ve boşanma sebebi yaratan davacı kadının tam kusurlu, davalı kocanın kusursuz olduğu" şeklinde düzenlenmesi gerekmiştir. 3- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.”...

      Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası; taraflardan davacı karşı davalı erkek tarafından, TMK.nun 166/1- 2 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve davalı karşı davacı kadının kusurunun ispat edilemediği, davacı karşı davalı erkeğin, davalı karşı davacı kadını dövdüğü, müşterek konutu bırakıp başka bir eve taşındığı, tarafların 3- 4 yıldır ayrı yaşayıp, davacı karşı davalı erkeğin müşterek konutun ve eşinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, tam kusurlu olduğu gerekçesi ile reddedilmiş, karar 25/01/2012 tarihinde kesinleşmiştir. Dosya kapsamından, tarafların fiili ayrılık süresinde ve kararın kesinleşmesinden itibaren yeniden bir araya gelmedikleri, ortak hayatın bir daha kurulmadığı, fiili ayrılık döneminde davalı karşı davacı kadının herhangi bir kusurunun varlığının iddia ve ispat edilemediği sabittir. Reddedilerek kesinleşen davadan önce gerçekleştiği iddia edilen kusurlu davranışlar bu davada inceleme konusu yapılamaz....

      Boşanmaya sebep olan olaylarda dini nikah sırasında eşinin maddi gücünü aşacak şekilde mehir isteyen ve bu isteğinin yerine getirilmesi için akrabaları ile birlikte eşine ve ailesine baskı yapan, bu isteğinin yerine getirilmemesi üzerine eşini terkederek fiili ayrılığa sebep olan davacı-davalı kadın tamamen kusurludur. Bu itibarla, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, kadının nispi butlan sebebiyle evliliğin iptaline ilişkin davasının reddi ile davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna uygundur. Kadının nispi butlan sebebiyle evliliğin iptaline ilişkin davasında verilen ret kararı açıklanan sebeple doğru görüldüğüne göre, erkeğin boşanma davasının tefrik edilmesine ve boşanma davasının nispi butlan sebebiyle evliliğin iptaline ilişkin davanın sonucunu beklemesine de usul ekonomisi gereğince bir gereklilik bulunmamaktadır....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2020 NUMARASI : 2018/260 ESAS 2020/3 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: ''Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Tarafların 1981 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek bir çocuklarının bulunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın boşanma istemine ilişkin olduğu görülmüştür. Yukarıda yer verilen uyuşmazlık konuları üzerinden mahkememizce yürütülen tahkikat sonucunda; davacı tanıklarının beyanlarından tarafların yaklaşık 20- 25 yıldır ayrı yaşadıkları anlaşılmış ise de ayrılığa davalının sebep olduğu, davalının haklı bir sebep olmaksızın evden ayrıldığı ve evlilik birliğine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği hususları ispatlanamamış olduğundan ve fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni oluşturmadığından davanın reddi cihetine gidilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.'' şeklindeki gerekçeyle; "Davanın REDDİNE, " karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu