Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden, davalı kadın tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, mahkemece davacı erkek eşe kusur olarak yüklenen güven sarsıcı davranışları ispatlanamamış ise de fiili ayrılığa esas ilk boşanma davasında, davacı erkeğin kusurlarının eşine karşı sert, baskıcı davranışlarda bulunduğu, ailesinin de kadını eleştirdiği şeklinde kesinleştiğinin anlaşılmasına göre davalı kadının tüm, davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanmanın eki niteliğindeki tazminatlar boşanma hükmünün kesinleşmesi ile muaccel (ödenir) hale gelir. ..... de bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren...

    Aile Mahkemesine açtığı boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri iddiasının yersiz olduğunu, müvekkilinin boşanma davasının reddedilmesinin ardından erkeğin yaşadığı ...'...

      ispatlanamadığı, dinlenen davacı tanık beyanları görgüye değil duyuma dayalı olduğu gerekçesiyle kadının boşanma davasının reddi ve tedbir nafakası yönünden istinaf talebinin kabulüne, davacı kadın vekilinin, boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadına 250,00 TL tedbir nafakasına, maddî ve manevî tazminat ve yoksulluk nafakasına ilişkin şartları oluşmadığından davacı tarafın bu konudaki taleplerinin de ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....

        Davacı-davalı erkek, 15/07/2016 tarihinde davalı-davacı kadın aleyhine TMK’nın 166/1.maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış, ancak 01/08/2016 tarihinde açtığı davadan feragat etmiştir. Taraflar barışmış, aralarındaki evlilik birliği feragatten sonra bir müddet daha devam etmiştir. 24/08/2017 tarihinde davacı-davalı erkek, 10/10/2017 tarihinde ise davalı-davacı kadın TMK’nın 166/1.maddesine dayalı eldeki bu davayı açmışlar, erkek boşanma davasının yanında kişisel eşyanın iadesini de istemiştir. Yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesince 22/10/2019 tarihli karar verilmiş, verilen bu karar taraflarca yukarıda gösterilen sebeplerle istinaf edilmiştir. TMK'nın 170/3. maddesine göre ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir. Bu durumda, ayrılık talep eden davacı mutlak bir boşanma nedenine dayanmış ve bunun varlığını kanıtlamış olsa bile, hakim barışma olasılığını gördüğü takdirde boşanma yerine ayrılığa hükmedebilecektir....

        Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 6-Davacı kadın, boşanma davasına ilişkin dava dilekçesinde ziynet eşyaları ile özel eşyalarının aynen iadesini mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir. Davacı kadının ziynet alacağı ve özel eşyaları talebi boşanma davasının ferisi niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Başvuru harcı dava dilekçesinde bütün istekleri kapsar....

          Davacı kadının tanıklarının sözlerinin bir kısmı davacıdan aktarıma dayalı olup, bir kısmı ise soyut ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Erkeğin, fiili ayrılığa neden olan olaylar karşısında, barışmak istemediğine yönelik ifadesi, erkeğe kusur olarak yüklenemez. Erkeğin, annesinin müdahalelerine sessiz kaldığı, kadını müşterek konutta istemediği vakıası da dosya kapsamındaki delillerle ispatlanamamıştır. Bu durumda, Türk Medeni Kanunu’nun 166/1,2. maddesi koşulları davacı kadın yararına oluşmamıştır. Bu sebeple, boşanma davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının ziynet alacağına ilişkin talebi hakkında verilen karar, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olduğundan, bu yönden yeniden karar verilmemiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeple, 1- Davanın REDDİNE. 2- Elazığ 2....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; davacı tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmiş olup, temyiz eden davalının da harcı verilmek suretiyle açılmış boşanma veya ayrılığa ilişkin bir davasının bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.12.2013 (Pzt.)...

            2-Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının ( TMK m. 166/son ) yapılan yargılaması sonunda, mahkemece Türk Medeni Kanunu 166/son. madde koşulları oluştuğu, her iki tarafın da küçük şeylerden tartışma çıkardıkları, kısa sürede ayrıldıkları, evliliğin devamında taraflar ve toplum açısından bir yarar bulunmadığı, gerekçesiyle tarafların boşanmalarına ( TMK m. 166/son), kadının nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, verilen karar davalı kadın tarafından tüm yönlerden temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 20.09.2018 tarih 2016/22412 esas ve 2018/9739 karar sayılı ilamı ile “...2-Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek boşanma davasının kabulüne karar verilmişse de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratan, bunun yanında fiili ayrılık döneminde de davalı kadını hırsızlıkla itham eden ve bu eylemi nedeniyle manevi tazminat ödemeye mahkum edilen davacı erkeğin...

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava fiili ayrılığa dayalı boşanma davası, karşı dava ise tedbir nafakası istemine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma ve Çekişmeli Boşanma davasında (TMK m. 166/4, 166/1) davacı-karşı davalı taraf; kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu