Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nın 405. maddesinde düzenlenen akıl hastalığı nedeniyle vasi tayini istemine ilişkindir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesince, kısıtlının velayet altında bırakılmasına karar verildiği, babasının vefat ettiği ancak, annesinin sağ olduğu ve aile mahkemesinin görevli olduğu, gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Aile Mahkemesince ise kısıtlıya annesi ...'nin veli olarak atandığına dair bir karar bulunmadığı ve aile mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle, karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Türk Medenî Kanununun, 405/1. maddesinde "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır." hükmüne yer verilmiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Akıl hastalığı nedeniyle cezai ehliyeti bulunmayan sanığa, CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden akıl hastalığı nedeni ile hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ...'ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/09/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık tarafından temyiz aşamasında sunulan dilekçe ekindeki belgelerde akıl hastalığı nedeniyle vesayet altında alındığına dair mahkeme kararı bulunmasına göre, suç tarihi itibariyle TCK'nın 32. maddesi gereğince, akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının saptandıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 3.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ancak; 1) Sanığın akıl hastalığı olduğu doktor raporu ile tespit edildiği halde CMK'nin 150/2. maddesi gereğince zorunlu müdafii tayin edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması, 2) Kabule göre de; Sanığın akıl hastalığı nedeniyle TCK'nin 57. maddesine göre yüksek güvenlikli sağlık kurumları yerine yüksek sağlık kurulunda koruma ve tedavi altına alınmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 04.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suç tarihi itibariyle 15-18 yaş grubu içinde bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında düzenlenen sosyal inceleme raporunda "belirgin bir şekilde zeka geriliğinin bulunduğu” hususunun bildirilmesi karşısında; suça sürüklenen çocuğun TCK’nın 32. maddesi uyarınca suç işlediği tarihte akıl hastalığı ve zayıflığı nedeni ile eylemin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen kaldıran veya önemli ölçüde azaltacak şekilde akıl hastalığı ve ceza ehliyeti bulunup bulunmadığı konusunda rapor alınarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 12/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Davalı, davayı kabul etmediğini belirtmiştir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Fiil ehliyeti yokluğu; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hâkimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir. Hele fiil ehliyetinin nisbi bir kavram olması, kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kuruluşu olan Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını da zorunlu kılmaktadır....
Fiil ehliyeti yokluğu; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hâkimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir. Fiil ehliyetinin nispi bir kavram olması, kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kuruluşu olan ... Kurumundan rapor alınmasını da zorunlu kılmaktadır. Esasen TMK. nun 409/2. maddesinde de, akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceği hüküm altına alınmıştır....
karar verilmiş, davalı-karşı davacı erkek velisi tarafından; davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve boşanmanın fer’ilerine yönelik olarak temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 04.07.2018 tarih 2016/21401 esas ve 2018/8597 karar sayılı kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine veli atandığı, davacı-karşı davalı kadın tarafından akıl hastalığına dayalı (TMK m. 165) olarak açılmış bir dava bulunmadığı, davalı-karşı davacı erkeğin hareketleri iradi olmadığından, kusur yüklenemeyeceği ve Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı "evlilik birliğinin sarsılması” hukuki sebebine dayanılarak boşanmaya karar verilemeyeceği, davacı-karşı davalı kadının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar vermiş, ilk derece mahkemesince verilen 26.02.2019 tarihli ikinci...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığı ve koruma tedbiri uygulanması KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliğine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. 1- Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı kabul edilen sanığa yükletilen suça ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçun kanıtlanması halinde TCK'nın 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunması, kanıt bulunmaması halinde ise beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, 2- Akıl hastası olduğu belirlenen sanığa, CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca istemi aranmaksızın müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, müdafii tayin edilmeyerek savunma hakkının kısıtlanması, 3- Dosyada mevcut...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Mahkemece gerçekleştirilen yargılama sırasında mağdurede akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı hususunda Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalından alınan 10.11.2013 tarihli sağlık kurulu raporu ile Dr....