Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümler de aynı kurala tabidirler. Ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, tazminat,vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir (HGK. 28.2.2001 tarih, 2001/12-206 E. 2001/217 K. ). Anılan Yasa maddesinde, tedbir nafakasının infazı, ilamın kesinleşmesine bağlı tutulmamıştır. Somut olayda; .......... 5. Aile Mahkemesi'nin 18/09/2015 tarih, 2014/425 E. 2015/656 K. Sayılı boşanma ilamı ekinde hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakası alacaklarının tahsili amacıyla, boşanma hükmü kesinleşmeden ilamlı icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Her ne kadar boşanma ilamı kesinleşmeden, ekinde hükmedilen tazminat alacakları icra takibine konu edilemez ise de tedbir nafakasının infazı ilamın kesinleşmesine bağlı değildir....

    tedbir nafakasının kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır....

    hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine göre tazminat taleplerinin reddi doğru bulunmamıştır. 3-Mahkemece davacı-davalı kadının çalışıyor olması nedeniyle tedbir nafakasının kaldırılmasına ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakasının Kaldırılması/Azaltılması- Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakasının Artırılması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 23.02.2015 gün ve 1963-2524 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, velayetler, nafakalar ve kadın yararına hükmolunan tazminatlar yönünden, davacı-davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, vekalet ücreti, yargılama giderleri, tedbir ve iştirak nafakasının miktarları, tazminatların miktarları ile tedbir nafakasının kaldırılması yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 22/05/2018 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf katılma yoluyla temyiz eden davacı-davalı ... ve vekili gelmedi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakasının Kaldırılması-Tedbir Nafakasının Artırılması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen onanmasına-kısmen bozulmasına dair Dairemizin 15.06.2015 gün ve 28574-12581 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

            Ayrıca belirtilmelidir ki, Yargıtay içtihatları ile bir başkası ile evlilik dışı birliktelik yaşayan eşe tedbir nafakası verilmeyeceği hususu benimsenmiştir. TMK'nın 169. maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakası, açılan boşanma davası kapsamında alınan geçici nitelikteki bir önlem olarak hâkim tarafından yargılama sırasında kaldırılmadığı takdirde boşanma davasında verilen kararın kesinleşmesi ile kendiliğinden sona erer. Bu ilkeler kapsamında somut olay değerlendirildiğinde, tarafların 20.02.2011 tarihinde evlendikleri, aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle karşılıklı olarak boşanma davası açtıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece 23.11.2011 tarihli ara karar ile davalı-karşı davacı kadın yararına 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş ise de akabinde 19.12.2011 tarihli ara karar ile "kocanın işsiz olduğu, hiç bir gelirinin bulunmadığı" belirtilmek suretiyle sözü edilen tarih itibariyle tedbir nafakasının geçici olarak durdurulmasına karar verilmiştir....

              nafakasının miktarının az olduğu, erkeğin kusurlu olduğu gerekçesi ile usul hükümleri, davanın kabulü, kusur, tedbir nafakasının miktarı, yoksulluk nafakası ve tazminatlar hakkında karar verilmemesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyanın yapılan ilk incelemesinde davacı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının yanında, bağımsız olarak açılan ve halen devam eden tedbir nafakasının kaldırılması davası da açılmıştır. Temyiz incelemesinin yapılabilmesi için HMK’nın 366. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 344. maddesinde düzenlendiği gibi öncelikle temyiz harç ve giderlerinin alınması gerekir. Ancak temyiz harç ve giderleri alındıktan sonra gerekli temyiz incelemesi yapılarak bu konuda bir karar verilebilir....

                  Davalı karşı davacı (erkek) vekili istinaf dilekçesinde, kusur belirlemesinin yanlış yapıldığını, karşı davacının tedbir nafakası talebinin reddi ve asıl davanın kabulüne ilişkin kararın yanlış olduğunu, karşı taraf lehine verilen ev tahsis kararının kaldırılması gerektiğini, çocuk için verilen tedbir nafakasının davalının ödeyecek durumunun olmadığını bu nedenle kaldırılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak yeniden yargılama neticesinde talepleri gibi davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Asıl ve karşı dava TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince taraflar eşit kusurlu kabul edilerek her iki tarafın davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine yönelik esastan karar verilmiş, davacı karşı davalı kadının mal rejimine ilişkin dava tefrik edilmiştir. Karara karşı taraflarca boşanma ve ferileri yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu