WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuklar Berat ve Musa Hulak'ın velayetinin davacı anne T1 verilmesine, babanın şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuklardan (Berat ve Musa) her biri için aylık 300er TL tedbir nafakasının, dava tarihinden itibaren davalı T3 tahsili ile davacı T1 verilmesine, karar kesinleştiğinde iştirak nafakasına dönüştürülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı T1 için aylık 300 TL tedbir nafakasının, dava tarihinden itibaren davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, maddi 20.000 TL, manevi 15.000 TL tazminatın davalı T3 tahsili ile davacı T1 verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, boşanma kararı yönünden kararı istinaf etmediklerini beyanla, çocuklarla baba arasında şahsi ilişki kurulmasının kaldırılması veya en azından daha az olması yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyanın yapılan ilk incelemesinde davacı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının yanında, bağımsız olarak açılan ve halen devam eden tedbir nafakasının kaldırılması davası da açılmıştır. Temyiz incelemesinin yapılabilmesi için HMK’nın 366. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 344. maddesinde düzenlendiği gibi öncelikle temyiz harç ve giderlerinin alınması gerekir. Ancak temyiz harç ve giderleri alındıktan sonra gerekli temyiz incelemesi yapılarak bu konuda bir karar verilebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, ...'ın velayeti, nafakalar ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi,...'ın velayeti, tazminat taleplerinin reddi, nafaka miktarları ve...'ın tedbir nafakasının kaldırılma tarihi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 28.09.2015 günü temyiz eden davacı-davalı ... ve vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

      -TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş ve mahkemece bu dava yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça istinaf istemine konu olan ve kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakası miktarı yıllık (200,00.-TL x 12) 2.400,00.-TL olup hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen kabul edilen yoksulluk nafakasının kaldırılması davası yönünden istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulamaz. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK'nun 341, 346/1 ve 352. maddeleri gereğince, hüküm tarihi itibarı ile kesin olan,yoksulluk nafakasının kaldırılması davası yönünden davacı tarafın istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

      -TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş ve mahkemece bu dava yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça istinaf istemine konu olan ve kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakası miktarı yıllık (200,00.-TL x 12) 2.400,00.-TL olup hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen kabul edilen yoksulluk nafakasının kaldırılması davası yönünden istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulamaz. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK'nun 341, 346/1 ve 352. maddeleri gereğince, hüküm tarihi itibarı ile kesin olan,yoksulluk nafakasının kaldırılması davası yönünden davacı tarafın istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

      Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında davacının nafaka borcunun üç döneme göre hesaplanması gerektiği anlaşılmaktadır: 1- Trabzon Aile Mahkemesi'nin 2006/401 E, 2007/140 K ilamı ile hükmedilen tedbir nafakası boşanma davasının (Trabzon Aile Mahkemesi 2009/225 E) açıldığı tarihe (08/05/2009) kadar aynen devam edecektir. 2- Boşanma davasının açılış tarihi (08/05/2009) ile boşanmanın kesinleşme tarihi (13/07/2010) arasında tahsilde tekerrür olmamak üzere her iki tedbir nafakasının da ödenmesi gerekmektedir. 3- Boşanma kararının kesinleşme tarihinden (13/07/2010), yoksulluk nafakasının kaldırılma tarihine (08/09/2017) kadar ise sadece yoksulluk nafakası talep edilebilecektir. Zira Trabzon Aile Mahkemesi'nin 2006/401 E, 2007/140 K ilamı ile hükmedilen tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile kendiliğinden sona ermiştir....

      Davada; tarafların halen ayrı yaşadıkları müşterek çocuğun davacı anne yanında kaldığı önceki tedbir nafakasının geçen zaman içerisinde ihtiyaçları karşılamadığı ileri sürülerek, davacı kadının tedbir nafakasının aylık 100 TL'den aylık 300 TL'ye, müşterek küçük çocuğun tedbir nafakasının aylık 50 TL'den aylık 200 TL'ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, müşterek çocuk yönünden davanın kabulü ile nafakanın aylık 50 TL'den aylık 200 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, davacı kadın yönünden ise; davalı koca tarafından bu davadan önce terk nedeniyle boşanma davası açıldığı bu davanın reddedildiğini, ayrı yaşamda haklılık için reddedilen bu boşanma davasının yeterli olamayacağı başka delillerle davacının ayrı yaşamda haklılığı ispat etmesi gerektiği ayrı yaşamda haklılık olgusu ispat edilmediği gerekçesiyle davacı kadın yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davası ile nafaka davasının aynı tarihte açılmasına, nafaka davasında davalı-davacı (kadın) için 300 TL, çocuk için 200 TL, boşanma davasında ise davalı-davacı (kadın) ve müşterek çocuk yararına 200'er TL tedbir nafakasına hükmedildiğinin, boşanma davasında kadına verilen tedbir nafakasının tekerrüre esas teşkil etmeyeceğinin açıkça belirtildiğinin ve çocuk için tedbir nafakası ve boşanma davasında verilen tedbir nafakasının tahsilde tekerrür etmemek üzere hüküm kurulduğunun tabii bulunmasına, evlilik tarihinin hükmün gerekçesinde yanlış...

          itibaren takdir olunan aylık 400 TL tedbir nafakasının 23/03/2018 tarihi itibari ile kaldırılmasına karar verilmiştir....

          Davalı erkek vekili; aleyhine hükmolunan tedbir nafakasının kaldırılması gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu