WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tedbir nafakasının Türk Medeni Kanunu'nun 169. maddesinde düzenlendiğini, buna göre tedbir nafakasının boşanma davası esnasında maddi olarak zorluğa düşebilecek olan tarafa ödenen, davada çıkan kararın kesinleşmesine kadar süre için verilebilecek olan nafaka türü olduğunu, her ne kadar yerel mahkemece yorum yoluyla hüküm fıkrasının değiştirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş ise de icra takibine konu ilamın hüküm fıkrasının yorumlanmasının gerekmediğini, tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar verilmesinin hüküm fıkrasına yazılıp yazılmamasının tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi ile sona ereceği kuralını değiştirmediğini, kaldı ki Yargıtay 12....

(HUMK.md.438/7) SONUÇ: Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yazılı “davalı için hükmedilmiş olan aylık 100.00 YTL. tedbir nafakasının bugünden itibaren aylık 500.00 YTL.ye yükletilmesine , hükmün kesinleşmesine kadar devamına ” sözcüklerinin çıkartılmasına, yerine “dava tarihinden itibaren aylık 500.00 YTL. tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleştiği 13.09.2005 tarihine kadar devamına ” sözcüklerinin yazılmak suretiyle bu bölüme yönelik temyizin düzeltilerek, diğer temyiz itirazlarının ise l. bentte yazılı nedenle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.11.2006...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat ile nafakanın kaldırılması kararları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.04.2015 (Prş.)...

      Bu yön gözetilmeden, davalı kadın yararına yazılı şekilde kararın kesinleşme tarihine kadar geçerli olacak şekilde yeniden tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir." şeklindeki gerekçe ile bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyulmuş, davalı lehine 25.11.2009 tarihli ara karar ile hüküm altına alınan 1000 TL tedbir nafakasının yargıtay bozma ilamı doğrultusunda 11.05.2017 tarihinden itibaren kaldırılmasına, tahsilde tekerrür oluşturmamak şartıyla bu tarihten sonra davacı tarafından ödenen tedbir nafakasının ödeyeceği 21.500 TL toplu yoksulluk nafakasından tenziline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        Bu istek, boşanma davası açılmış olması sebebiyle Türk Medeni Kanununun 169. maddesi çerçevesinde takdir edilecek tedbir nafakasının artırılması istenen miktar kadar takdir ve tayin edilmesi niteliğindedir. Öyleyse davalı eş ve yanında bulunan müşterek çocuk yararına tayin edilen tedbir nafakalarının boşanma davasının açıldığı tarihten geçerli olmak üzere takdir edilmesi gerekirken, daha önceki tedbir nafakası davasının açıldığı 8.3.2006 tarihinden başlatılması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davalı ve çocuğun ... il merkezinde, davacının ise bu ile bağlı Araç ilçesinde ikamet ettikleri anlaşılmaktadır....

          Eldeki davada; 02/10/2018 tarihli celsede "dava tarihinden itibaren davacı için aylık 500,00 TL, çocuklar için ayrı ayrı 250,00'şer TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine" şeklinde ara karar oluşturulmuş, gerekçeli kararın gerekçe kısmında, "02/10/2018 tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 250,00 TL ve davacı kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak, davacıya verilmesine" şeklinde gerekçe yazılmış kararın hüküm bölümünün 5.bendinde ise; "02/10/2018 günlü ara kararı ile hükmedilen davacı için aylık 500,00- TL, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 250,00- TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davacı ve müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 350,00- TL yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine" şeklinde hüküm oluşturularak müşterek çocuklar ve davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihleri yönünden infazda...

          İlk derece mahkemesince kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi ve miktarı yerinde olmakla birlikte tarafların boşandıkları, boşanma kararının da 17.12.2020 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşme tarihi olan 17.12.2020 tarihine kadar devam edeceğinden erkeğin istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 1. ve 2. bendinin kaldırılmasına, yerine davacının davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren başlamak üzere kadın lehine aylık 700,00 TL tedbir nafakası takdiri ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, nafakanın tarafların boşanma tarihi olan 17.12.2020 tarihinde sona ermesine karar verilmiştir. Belirlenen nafaka miktarı hakkaniyete uygun olduğundan kadının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 06.11.2014 tarih, 2014/151 Esas ve 2014//211 Karar sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, TMK 169. madde gereğince dava tarihi olan 25.02.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 100 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davalıdan (...) alınarak davacıya (...) verilmesine karar verildiği, boşanma kararının 08.04.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır Somut olayda hükme esas alınan 05.02.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda tedbir nafakasının takibe dayanak ilamın dava tarihi 25.02.2008 ile ilamın kesinleşme tarihi 09.04.2015 arasında talep edilebileceği ve diğer alacaklara karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği belirtilmiştir. Takibe dayanak ilamda boşanma davası açılması sebebi ile tedbir nafakasına hükmedildiği anlaşıldığından, bu ilama dayanılarak boşanma kararının kesinleşmesine kadar tedbir nafakası talep edilebilecektir....

            Tamamen kusurlu eşin açtığı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru olmamıştır. Ancak boşanma hükmü temyiz konusu yapılmadığından bozma sebebi yapılmamış ve yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir." denilmek sureti ile kararın boşanma yönünden kesinleştiği teyit edilmiştir. Niksar Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2014/426 Esas 2016/181 Karar sayılı dosyasında tedbir nafakasına hükmedildiği, 02.03.2016 tarihli ilamlı ile tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verildiği, kararın yalnızca yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle bozulduğu, kararın boşanma yönünden 09.05.2016 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir. Kararın "boşanma yönünden" kesinleştiğine yönelik mahkemesince karara şerh düşülmüş olup 14.09.2016 tarihli şerh takip dosyasında mevcuttur. Bu durumda boşanma kararın kesinleştiği tarih itibari ile tedbir nafakasının sona erdiği kabul edilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddi isabetsizdir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılığın başlı başına boşanma nedeni olmadığının ve terk hukuki nedenine dayalı bir boşanma davası da bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı-davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın tarafından açılan ve boşanma davası ile birleştirilen dava, Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayanan tedbir nafakası isteğine ilişkindir. Tedbir nafakasının gelecek yıllarda ne miktar arttırılacağına ilişkin Türk Medeni Kanununun 197. maddesinde bir hüküm bulunmamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu