WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanunun 169 maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında ortak çocuklar lehine tedbir nafakası takdiri doğru ancak ortak çocuk Bengisu için 27/01/2021 tarihli celsede tedbiren velayetinin babaya verilmesine ve celse tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 350TL tedbir nafakasına hükmedildiği, bağlanan nafaka miktarının düşük olduğu gibi dosya kapsamı ile de çocuğun dava tarihinden beri babasının yanında olduğu, dolayısıyla tedbir nafakasının başlangıç tarihinin de dava tarihi olması gerektiği anlaşılmakla, çocuk için aylık 600,00 TL tedbir nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre makul olduğu, diğer müşterek çocuk Çağlayan lehine bağlanan tedbir nafakasının ise yeterli olduğu değerlendirilmiş, tarafların müşterek çocuk Çağlayan için hükmedilen tedbir nafakasına yönelen istinafının reddine, davalının müşterek çocuk Bengisu lehine takdir edilen tedbir nafakasına yönelen istinafının kabulüne, müşterek çocuk...

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 175 TL'ye, iştirak nafakasının ise, müşterek çocuk ... için 175 TL'ye, ... için 250 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından, süresi içerisinde, temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının artırımına ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir....

    kadının, erkeğin boşanma davası ve tashihine yönelik ek karar yönünden inceleme yapıldığı belirtilmiş ise de; davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasında nafakanın miktarına yönelik de temyiz itirazlarının olduğu, ancak ilk inceleme sırasında sadece boşanma ve tashihe ilişkin ek karara yönelik hükmün incelendiği tedbir nafakasının miktarına yönelik hükmün incelenmediği anlaşılmakla, davalı-davacı kadının karar düzeltme isteğinin bu yönden kabulüne karar verilerek davalı-davacı kadının tedbir nafakasının miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması - yoksulluk nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalının boşandıktan sonra yetim aylığı almaya başladığını, kendisinin kredi borçları olduğunu ileri sürerek aylık 250.00.-TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı, davacının hayvan besiciliği yaptığını, kendisinin aldığı yetim aylığının yoksulluğu ortadan kaldırmadığını ileri sürerek yoksulluk nafakasının aylık 500.00.-TL'ye yükseltilmesi için karşı dava açmıştır....

        Somut olayda; tarafların, 2012 yılında kesinleşen karar ile boşandıkları; boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 50,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği; eldeki davanın 09/04/2014 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, geçimini ailesinin sağladığı; davalının ise, sanayide lastik işi yaptığı, aylık 2.500.- ile 3.000.00.- TL arası kazandığı, 400.00.- TL kira ödediği,kamyoneti olduğu,yeniden evlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacı yararına yüksek yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiş olup, bu konu bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava vekili dava dilekçesinde; boşanma ilamıyla aylık 150,00 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, davalının muhtar olarak görev yapmaya başladığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; maddi durumunda değişim olmadığını, mide kanseri olup, tedavi masrafları olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakasının Yükseltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, karşı davasında hükmedilen tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadının tedbir nafakasının arttırılmasına yönelik karşı davasında yararına hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık...

              Lehine tedbir nafakasına hükmedilen veya tedbir nafakası talep eden tarafın yargılama sırasında belirlenen kusuru Türk Medeni Kanununun 169. maddesindeki nafaka tedbirinin uygulanmasına engel değildir. Davacı-davalı kadının tedbir nafakası alma ihtiyacının ortadan kalktığına ilişkin bir delil bulunmadığı ve bu nedenle tedbir nafakasının, davanın esasına ilişkin kararın kesinleşme tarihine kadar devam ettirilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 1. bentte gösterilen bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22.03.2016(Salı)...

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; hükmedilen tedbir nafakasının (TMK.nun 197. mad.) artırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemler Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği saptanmıştır. Dava, TMK.nun 197. maddesi uyarınca ayrı yaşamada haklı olmak sebebiyle hükmedilen tedbir (önlem) nafakasının (TMK m. 197. mad.) artırılması davasıdır. Toplanan delillerden davacının engelli ve gelirinin olmaması nedeniyle yardımlaşma vakfından sosyal yardım ve engelli maaşı aldığı, davalı kocanın ise madende işçi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır....

                Davada ayrı yaşamda haklılık iddiasına dayalı olarak 2009 yılında hükmedilen 200 TL tedbir nafakasının 350 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; kesin hüküm ve dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. TMK'nun 169 md. gereğince; boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır. Boşanma davası içinde hükmedilecek tedbir nafakasının kural olarak başlangıcı, dava tarihi, sona ereceği tarihi ise bu davaların kesinleştiği tarihtir. Dosya içinde bulunan Konya 2.Aile Mahkemesinin 2010/264 E.- 2011/324 K. sayılı dava dosyasında, davacı koca tarafından davalı kadın aleyhine boşanma davası açıldığı ve kabulüne karar verildiği ve 06.06.2012 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu